Çevreci şirketler Mercedes'i bekliyor
EQ smart ile Türkiye’de elektrikliye giriş yapan Mercedes Benz, hibrit GLC’yi de aralıkta getiriyor. Şirketin asıl elektrikleneceği yıl ise 2019 olacak. Şükrü Bekdikhan, “EQC ile atağa geçiyoruz. Özellikle çevreci şirketlerden şimdiden talep gelmeye başladı” dedi. (Aysel Yücel)
AYSEL YÜCEL
Otomotivin Alman devi Mercedes- Benz, altyapı çalışmalarını hızlandırdığı elektrikli otomobillerde atağa geçiyor. EQ smart ile bu yıl Türkiye’de elektrikli segmentine giriş yapan şirket, aralık ayında ise GLC Plug-in Hybrid’i pazara sunacak.
Mercedes’in bu alanda en büyük kozu ise 2019’da yollara çıkacak EQC modeli olacak. Mercedes Benz Türk Otomobil Grubu İcra Kurulu Üyesi Şükrü Bekdikhan, “EQC’yi pazara sunacağımız 2019, bizim şirket olarak elektrikleneceğimiz yıl olacak. Modelimiz henüz Türkiye’ye gelmeden şirketlerden talepler gelmeye başladı. Özellikle Türkiye’de yerleşik çevreci yabancı şirketler sık sık bize elektrikli araç programımızı soruyor” dedi.Daimler AG, 2022 yılına kadar toplamda 10 milyar euroyu aşan bir yatırımla 50’nin üstünde yeni elektrikli modeli piyasaya sunacağını, 2025’e kadar da tamamen elektrikli otomobillerin toplam Mercedes-Benz otomobil satış adetlerindeki payının yüzde 20’ye çıkarmayı planladığını açıklamıştı. Alman şirket, bu hedefleri doğrultusunda Türkiye’de de elektrikli ve hibrit otomobil segmentlerine giriş yaptı. Elektrikli smart geldi, hibrit GLC ise gün sayıyor. Uzun süredir Türkiye’de elektrikli modellerin altyapısı için çalışan Mercedes ekibi, asıl büyük heyecanı ise 2019 için taşıyor. Şükrü Bekdikhan, 2019’da EQC modeli ile yüzde 100 elektrikli mobiliteye adım atacaklarını vurgulayarak, “Bu modelin Türkiye’de büyük ilgi göreceğinizi düşünüyoruz. Şimdiden yoğun bir talep var. Özellikle Türkiye’de yerleşik çevreci yabancı şirketler, elektrikli modellerimizin takvimini yakından takip ediyor. Sık sık soruyorlar. Dolayısıyla elektriklide hedef kitlemiz daha çok şirketler olacak” dedi. İki motoru toplamda 408 BG güç üreten, dört tekerlekten çekişli EQC, NEDC formuna göre yaklaşık 450 km’lik menzil sunuyor. Evde veya halka açık alanlardaki AC tipi prizden de şarj edilebilen EQC’nin bataryaları, hızlı şarj istasyonlarında yüzde 10’dan yüzde 80’e sadece 40 dakikada doldurulabiliyor.
Şirketin 2019 için bir diğer heyecanı ise yılın ilk çeyreğinde yollara çıkacak A Sedan olacak. Bekdikhan, “Türkiye’nin bir Sedan pazarı olduğunu düşündüğümüzde yüksek teknoloji ile donatılmış A Sedan modelimiz satışlarımıza büyük bir ivme katacak” dedi. Ardından B serisinin lansmanı yapılacak. Bekdikhan, bu yıl olduğu gibi 2019’da da yeni modellerle pazar liderliği hedeflediklerini söyledi. Elektriklide ise asıl büyüme 2020’da olacak. 4 yeni model piyasaya sunulacak.
ÖTV indirimi lükse de olumlu yansıdı
İç pazarda yaşanan daralmaya ve ÖTV indiriminin sektöre etkisine değinen Bekdikhan, “Yılın ilk çeyreğine en azından bir önceki yılın seviyesini koruruz diye kendimizi konumlamıştık. İlk yarıda da satışlarımız oldukça iyiydi. Ancak ekonomideki dalgalanmalar ve kur artışı derken pazarda çok büyük kayıp başladı. Sektör ilk 10 ayda yüzde 30 geriledi. Biz de yaklaşık yüzde 25 kayıp yaşadık. Ama yine de pazar liderliğimizi koruyoruz. Son iki ayda ise yapılan ÖTV indirimi ile satışların hızlanmasını bekliyoruz. Her ne kadar ÖTV’de yapılan indirim premium segmenti kapsamasa da showroomlarda artan satış trafiği bizim segmente de olumlu yansıdı. Müşterinin bir fırsat olduğu algısının tetiklendiğini hissediyoruz. Bu anlamda kasım aralık aylarının çok kötü geçmeyeceğini düşünüyoruz” diye konuştu.
“Asıl endişe 2019, desteğin devamı şart”
Son iki aydaki toparlanma beklentisine rağmen sektör olarak asıl endişeyi 2019 için taşıdıklarını dile getiren Bekdikhan, şunları söyledi: “Şu anda bu indirimlerle 2019 talebi öne çekildi. Geçici bir iki aylık iyileştirme herkese bir nefes aldırıyor. Bir hareketlilik stoklarda bir erime, kendi planlarımızda biraz rahatlamaya yol açsa da esas endişemiz şu ki, ‘Peki 2019’da ne yapacağız? Nasıl bir planla yola çıkacağız ve önümüzde bizi hangi zorluklar bekliyor? Burada bizim asıl beklentimiz kısa vadeli çözümler kadar uzun vadeli çözümlerin de ortaya konulmuş olması. Finansman koşullarının iyileşmesi, hurda teşviği ile araçların piyasadan çekilmesine yönelik tedbirlerin artırılması ve temel olarak da aslında yüksek vergi seviyesinin gözden geçirilmesi. Çünkü sadece ihracatla ayakta kalmak mümkün değil. Bu sektörün çok ciddi bir bayi ayağı var. Burada büyük bir iş gücü ve önemli yatırımlar var. Bu nedenle iç pazar büyüklüğünün korunması da hayati önemde. Ayrıca devletin ÖTV gelirleri içerisinde otomotivin payı çok yüksek. Gerekli tedbirler alınmazsa önümüzdeki yıl satışlar bu yılın çok daha altında olacaktır.”
ABD'den siparişi tamamen durdu
ABD ile yaşanan kriz sonrası bu ülkeye konulan ek vergilerden etkilenen markalardan biri de Mercedes olmuştu. Şükrü Bekdikhan, “ABD’den getirilen araçların toplam ithal ettiğimiz araçlardaki payı yüzde 1. Bu yüzde 1’den vazgeçiyoruz. ABD’den artık herhangi bir ürün getirmiyoruz. O modelleri Türkiye pazarına sunmayacağız. Tamamen AB’ye dönmüş vaziyetteyiz” dedi.