Maxxen Enerji'de deneme üretimi mayısta başlayacak

2024 yılında globalleşme hedeflerine yönelik stratejik adımlar attıklarını söyleyen Kontek Enerji CEO’su Tolga Murat Özdemir, büyümelerini hızlandıracaklarını kaydetti. Özdemir, Maxxen Enerji Depolama Sistemleri’ni yeni fabrikayla birlikte enerji depolama alanında öncü bir konuma ulaştırmayı hedeflediklerini söyledi.

Haber Merkezi
YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Özlem SARSIN

Kontek Enerji’nin sek­tördeki 30 yıllık de­neyimini, mühen­dislik gücünü ve inovasyon odaklı yaklaşımını yatırımcı kimliğiyle birleştirerek glo­bal enerji sektöründe lider­lik hedefini kararlılıkla sür­dürdüğünü söyleyen Kontek Grup CEO’su ve Yönetim Ku­rulu Başkanı Tolga Murat Öz­demir, 2024 yılını Kontek için yenilikler ve atılımlarla dolu bir yıl olarak değerlendirdi.

2024 yılında, globalleşme yo­lunda önemli adımların atıl­dığının altını çizen Özdemir, “2024 yılı, globalleşme he­deflerimize yönelik stratejik adımlar attığımız, kurumsal yapımızı güçlendirdiğimiz ve sürdürülebilirlik odaklı pro­jelerle büyümemizi hızlan­dırdığımız bir dönem oldu. Maxxen Enerji Depolama sis­temleri üretim fabrikamızla enerji depolama alanında ön­cü bir konuma ulaşmayı he­defliyor, Ar-Ge yatırımları­mızla sektöre değer katacak yenilikçi çözümler üzerinde çalışıyoruz” dedi.

Enerji sektöründe fark yaratmaya odaklandık

Özdemir, 30 yıllık tecrübe­den aldıkları güç ve geleceğe olan inançları ile enerji sek­töründe fark yaratmaya ve sürdürülebilir bir dünya in­şa etmeye kararlı oldukları­na işaret ederek, “İnovasyon, mühendislik ve yatırım odaklı yaklaşımımızla, global arena­da güçlü bir oyuncu olma he­defimizi her geçen gün daha da ileri taşıyoruz.

Kontek Ener­ji’nin projeleri, yalnızca bölge­sel odaklı değil, aynı zamanda global bir vizyonla şekilleni­yor. Maldivler gibi uzak bölge­ler de dahil olmak üzere birçok farklı coğrafyada projeler üst­lenebiliyoruz. Kurumsal yapı­mızı bu vizyona uygun şekilde yeniden şekillendiriyoruz. Ku­rumsal olmanın gereklilikleri­ni her anlamda yerine getiriyo­ruz. Teknik odaklı çalışan bir firma olarak, mühendislik çö­zümlerimizle sektörde fark ya­ratıyoruz” ifadelerini kullandı.

“Maxxen, enerji depolamada dönüm noktası olacak”

Maxxen Enerji Depola­ma sistemleri fabrikasında 2025 yılı Mayıs ayında de­neme üretimlerine başlaya­caklarını belirten Özdemir, Maxxen konusunda şunları söyledi, “Hedefimiz, üretimi­mizin yüzde 70’ini ihraç et­mek, yüzde 30’unu ise yurt içi pazara sunmaktır.

Üstlendi­ğimiz misyon, pazara doğru çözümleri sunarak sektöre değer yaratmaktır. Bu doğrul­tuda, Şubat ayından itibaren çeşitli illerde düzenleyece­ğimiz workshoplarla, sektö­re yön veren yeniliklerimizi ve çözümlerimizi paylaşma­yı amaçlıyoruz. Maxxen 2025 yılında uluslararası platform­larda ve fuarlarda aktif bir şe­kilde yer alacak. Global bir firma olarak bu adımlarımız­la uluslararası pazarda gücü­müze güç katmayı hedefliyo­ruz.

Maxxen için önümüzdeki 5 yılda toplamda 1 milyar do­lar ciro ve 10.000 MWh plus üretim kapasitesi hedefliyo­ruz. Ana pazarımız Avrupa depolama sektörü olacak, an­cak yakın coğrafyalar ve Latin Amerika ülkelerinde de faali­yet göstereceğiz.”

“Güçlü bir Ar-Ge ekibi oluşturduk”

Ar-Ge çalışmalarına da dikkat çeken Özdemir, “Güç­lü bir Ar-Ge ekibi oluşturduk ve öncelikli hedefimiz, Ar-Ge Merkezi statüsü kazanmak­tır. Kendi geliştirdiğimiz çö­zümlerle, 1,5-2 yıl içinde müş­terilerimize yenilikçi ürünler sunmayı planlıyoruz. Üreti­me ilk aşamada yıllık 3 GWh kapasiteyle ve tek vardiya dü­zeninde başlayacağız. Ayrıca, fabrika sahamızın yanındaki araziyi satın alarak toplam­da 20 bin metrekare açık ve 12 bin metrekare kapalı alana sa­hip modern bir üretim tesisi kurduk” şeklinde konuştu.

2024 yılında kurdukla­rı ESG (Enviromental Soci­al and Governance) Komite­leri ile 2025’te yayınlanacak Sürdürülebilirlik Raporları için çalışmalara başladıkları­nı belirten Özdemir, “Çevre­sel, sosyal ve yönetişim odak­lı stratejilerimizle geleceği şekillendirmek için kararlılık­la ilerliyoruz. İş süreçlerimi­zi uluslararası standartlarla belgelendiriyor ve bu alanda­ki sertifikalarımızı artırarak sürdürülebilirlik çalışmaları­mızı sürekli geliştiriyoruz.

Bu kapsamda Aydın Ortaklar OS­B’de bulunan fabrikamız sür­dürülebilirlik hedefleri doğ­rultusunda tasarlandı. Fabri­kamız, çevresel standartların en üst seviyesini temsil eden LEED sertifikasına sahip bir tesis olacak. Üretim sürecin­de bataryaların şarj ve deşar­jında kullanılan enerjiyi temiz enerji kaynaklarından karşıla­yarak karbon salınımını en aza indirmeyi hedefliyoruz. Hazi­ran ayında LEED sertifikamı­zı almayı planlıyoruz” dedi.

 “Enerji depolama sistemlerinin ulaşmadığı alan kalmayacak”

Enerji depolama ürün yelpazesini genişletme hedeflerine dikkat çeken Tolga Murat Özdemir, üretim portföylerinin yalnızca şebeke ölçekli ve kabin tipi endüstriyel batarya sistemleriyle sınırlı olmadığını belirterek, “Fabrikamızda, elektrikli araçların şarj sistemlerine entegre depolama çözümlerini de geliştireceğiz. Ayrıca marin sektörü için de enerji depolama sistemleri geliştireceğiz. Elektrikli motorlara geçiş yapan tekneler, enerji depolama ihtiyacını doğuracak. Bu ihtiyaçlara hızlı ve esnek bir şekilde adapte olabilen çözümler sunma kapasitesine sahibiz.

Ayrıca, ürünlerimizi dijital platformlarla destekleyeceğiz. Depolama alanındaki uçtan uca çözümlerimiz, üretici kimliğimizle birleşerek yüksek katma değer yaratıyor. Bu kapsamda LOGGMA Enerji ile birlikte yazılım çözümleri de geliştireceğiz. Enerji dönüşümünün dijitalizasyonu olmazsa olmaz bir gerekliliktir. Geliştirdiğimiz yazılımlar, müşterilerimizin enerji ticaretini daha etkin bir şekilde yönetmelerine olanak tanıyacak. Bu yenilikçi yaklaşımla, enerji sektöründe fark yaratan bir konuma ulaşmayı hedefliyoruz” diye konuştu.

Geleceğin vazgeçilmez teknolojisi enerji depolama

Enerji depolama teknolojilerinin günümüzde geniş bir kullanım alanına ulaştığını vurgulayan Özdemir, bu alandaki gelişmelerin hızla devam edeceğini ifade ederek, “Enerji depolama, günümüzde hemen her sektöre girmiş durumda ve gelecekte de her alanda yerini alacak.

Elektrikli araç satışları her yıl artış gösterirken, enerji depolama sistemlerinin satış hacmi çok daha hızlı büyüyor. Bu teknolojiler, yalnızca büyümekle kalmayıp şebekeye olan bağımlılığı da ortadan kaldırıyor. Örneğin, Organize Sanayi Bölgelerinde (OSB) artık sanayicilere trafolardan kapasite sağlanamıyor. Bu noktada devreye enerji depolama sistemleri girerek çözüm sunuyor” dedi.