Maliyet yönetimi daha önemli olacak insan kaynağı öne çıkacak

Küresel rotaların değişime uğradığı bir konjonktürde maliyet yönetimi lojistik şirketleri için en önemli gündem maddelerinden biri. Şirketler 2025’te yetişmiş insan gücünü elde tutmaya çalışırken, maliyetleri sıkı kontrol etme çabasını da sürdürecek.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Necmi ÇELİK

Türkiye’de lojistik sektörünün önde gelen temsilcilerine 2025’in nasıl bir seyir izleyeceği, ticari rotaların nasıl şekilleneceği, maliyetlerin ne yönde gelişeceği ve finansmana erişimin ne ölçüde rahatlayacağı gibi konu başlıklarını sorduk.

Boltas Yönetim Kurulu Başkanı Ulaş Çobanoğlu 2025 yılına ilişkin görüşlerini açıklarken, enerji başta olmak üzere maliyetlerdeki artışların sektörde kâr marjlarının düşmesine ve lojistik şirketlerinin rekabet gücünü korumakta zorlanmasına yol açabileceğine dikkat çekti. Çobanoğlu, “Depo yatırımları yanı sıra yapay zekâ ve otomasyon yatırımlarımızla verimliliği artırıp maliyetlerimizi düşürerek, ihracatçı müşterilerimize rekabet avantajı kazandırıyoruz” dedi.

Akca Lojistik Genel Müdürü Enes Akça ise 2025 yılını DÜNYA Gazetesi’ne değerlendirirken, “2025'te, marjların daralması kaçınılmaz görünüyor. Bu nedenle, lojistik maliyetlerinin sıkı şekilde yönetilmesi büyük önem taşıyor. Müşterilere rekabet avantajı sağlayabilmek adına 2025 şirketlerin kendi maliyetlerini dikkatle kontrol etmeleri gereken bir dönem olacak” diye konuştu.

“Finansmana erişimin kolaylaşmasını bekliyoruz”

Akca Lojistik Genel Müdürü Enes Akça, rekabetin yoğun olduğu ve enflasyonun düşüş eğilimi göstereceği bir yıl olarak öngörülen 2025'te, marjların daralması kaçınılmaz olduğunu söyledi.

Lojistikte 2025'te en önemli sorun başlıkları ne olacak?

Bu yıl,lojistik maliyetlerinin sıkı şekilde yönetilmesi büyük önem taşıyor. Müşterilere rekabet avantajı sağlayabilmek adına 2025 şirketlerin kendi maliyetlerini dikkatle kontrol etmeleri gereken bir dönem olacak. En önemli sorun başlığının ‘maliyet yönetimi’ olacağını söyleyebiliriz. Nitelikli insan kaynağına erişimin giderek zorlaşması nedeniyle ikinci önemli sorunun ‘istihdam’ olacağı öngörülüyor. İyi işler, ancak iyi insanlarla mümkün olabilir. Bu nedenle, mühendis, tekniker ve operatör seviyesindeki insan kaynağını genişletmek ve kaliteyi artırmak, sektör için kritik öncelikler olacaktır.

2025’te e-Ticaretin lojistik sektörünün dönüşümünde etkisi ne yönde olabilir?

E-Ticaret, lojistik sektörü için önemli bir itici güç olmaya devam ediyor. 5 yıl içinde Türkiye’de ticaret hacminin üçte birinin e-Ticaret üzerinden gerçekleşmesi bekleniyor. Şu an bu oran yüzde 20 seviyelerinde olsa da büyüme hızı dikkat çekiyor. 2024 yılında toplam sipariş hacmi 5 milyar adedi aştı. Sadece kasım ayında bile, özel kampanya dönemlerinin etkisiyle e-Ticaret hacmi 500 milyar TL’ye ulaştı ve yıllık toplam ticaret hacim 1,8 trilyon TL olarak kaydedildi.

Bu artış, e-Ticaretin lojistik sektöründeki dönüştürücü gücünü bir kez daha ortaya koyuyor. Akca Lojistik olarak biz de bu büyüme dalgasından faydalanarak 2024 yılında müşteri sipariş hacmini ikiye katladık. Gıda ve perakende sektörlerindeki yoğun lojistik operasyonun 2025 yılında da sürmesi bekleniyor. Özellikle tüketimin sürekliliği, e-Ticaretin ve lojistik sektörünün birbirini destekler şekilde büyümesini sağlayacak.

Finansmana erişim konusunda ne düşünüyorsunuz?

2025’te finansmana erişimle ilgili beklentilerin olumlu yönde olduğunu söyleyebiliriz. Faizlerin düşüş eğiliminde olması, ticari hareketliliği artıracak önemli bir etken olarak öne çıkıyor. 2025’te ise faizlerin daha da düşmesi ve yıl sonunda enflasyon hedeflerine paralel seviyelere inmesi bekleniyor. Bu gelişmeler, finansmana erişimi kolaylaştırarak ticaretteki hareketliliği destekleyecektir. Özellikle faiz indirimi politikasının sürdürülmesi, ekonomik aktivitelerin canlanması açısından kritik rol oynayacaktır.

Sektörde birleşme ve konsolidasyonlar devam edecek mi?

Türkiye’de turizmden sonra en çok gelecek vadeden, bu nedenle ilginin yoğun olduğu bir sektörde faaliyet gösteriyoruz. 2025’te de lojistik sektöründeki büyüme potansiyeline paralel, yerli ve yabancı yatırımcının ilgisinin artmasını, bu motivasyonla birleşme ve konsodilasyonların devam etmesini bekliyoruz. Sektörün, yerli ve yabancı yatırımlarla dinamik yapısını koruyarak gelişimini sürdüreceğini tahmin ediyoruz.

"Küresel belirsizlikler plan yapmayı güçleştiriyor"

Ares Logistics Strateji ve İş Geliştirme Direktörü Yiğit Şenbağ, küresel belirsizlikler nedeniyle öngörüde bulunmanın güçleştiğini vurgulayarak,”Sektördeki tüm paydaşlar da planlamalarını bu belirsizlikleri göz önüne alarak yapıyor. 2025'te birçok markanın uluslararası yapılanmasını, rota değişimlerinin ve yeni koridorların gidişatına göre belirleyeceğini düşünüyoruz”dedi.

Küresel faktörler rotalar üzerinde nasıl bir etki yapıyor?

 Rusya-Ukrayna savaşı ve diğer jeopolitik gerginlikler, Kuzey Koridoru'nun kullanımını azaltırken Çin'den Avrupa'ya uzanan Orta Koridor'un önemini artırdı. Orta Koridor üzerinden taşınan yük hacmi çok ciddi anlamda arttı.

Bununla birlikte Kızıldeniz'deki güvenlik endişeleri, gemilerin Ümit Burnu'nu dolaşmak zorunda kalmasına neden oldu. Bu da teslimat sürelerini ve maliyetleri artırdı, navlun fiyatlarında belirgin artışlara yol açtı. Bu gelişmelerin 2025 yılında nasıl şekilleneceği, nasıl devam edip sonuçlanacağı belirsizliğini koruyor. Öngörülemezliklerin artışı, lojistik sektörünü değişken şartlara daha kolay uyum sağlayabilen bir yapıya büründürdü.

Pandemiyle birlikte süregelen ani değişimlere karşı sektör, artık daha hızlı aksiyon alabiliyor. Orta Koridor’un kullanımının artması Türkiye pazarına olumlu yansıyor gibi görünse de sürücülerin vize sorunu nedeniyle operasyonlar bir noktada tıkanabiliyor. 2025 yılında birçok markanın uluslararası yapılanmasını, rota değişimlerinin ve yeni koridorların gidişatına göre belirleyeceğini düşünüyoruz.

“Birleşme ve satın almalar 2025’te de gündemde olacak”

Boltas Yönetim Kurulu Başkanı Ulaş Çobanoğlu, "Birleşme ve satın almalar, şirketlerin maliyetlerini düşürerek iş hacimlerini ve rekabet güçlerini artırıyor"dedi.

Değişen rotalar ve ticaret koridorları bağlamında 2025 için nasıl bir lojistik resim göreceğiz?

Günümüzde yaşanan bölgesel krizlerin tüm dünya ticaretini etkileyen bir noktaya ulaştığını görüyoruz. Rotaların değişmesinin yanında, küresel enflasyon ve durgunluk endişeleri de navlun fiyatlarındaki dalgalanmalarda etkili oluyor. Önümüzdeki dönemde yine enerji maliyetleri, araç-ekipman, personel giderleri ve diğer maliyetlerdeki artışlar, sektörde kâr marjlarının düşmesine ve lojistik şirketlerinin rekabet gücünü korumakta zorlanmasına yol açabilir.

Kuzey Koridoru ve Süveyş Kanalı’ndaki sorunların devamı halinde alternatif rotalara yönelimin süreceğini değerlendiriyoruz. ABD’de gümrük vergilerinde yeni düzenlemelere gidilmesinin, küresel ticaret için olumsuzluklar yaratabileceğini, buna karşın Avrupa-Asya ticaretini bir miktar daha ön plana çıkarabileceğini düşünüyoruz. Boltas Logistics olarak, yenilikçi ve esnek çözümler geliştirerek, müşterilerimize en iyi hizmeti sunmak için çalışıyoruz.

Özellikle Türkiye-Avrupa arasındaki intermodal hatlarımızı güçlendiriyor, araç, ekipman, ofis, depo ve teknoloji yatırımlarımızı artırıyoruz. Yapay zekâ ve otomasyon yatırımlarımızla verimliliği artırıp maliyetlerimizi düşürerek, müşterilerimize rekabet avantajı kazandırıyoruz.

2025'te yatırım eğilimi ne yönde olacak?

Sürdürülebilirlik, teknoloji, küreselleşmenin hızı, müşteri beklentilerindeki değişim, mikromobilite, depolama ve dağıtım modellerindeki trendler gibi alanlar, 2025’te lojistik şirketleri için belli başlı itici unsurlar olacak. Müşteriler açısından maliyet artışlarından kaçınmanın önemli olduğu bu dönemde, biz de Boltas olarak Avrupa’daki depo yatırımımıza hız verdik.

İtalya’nın Trieste Limanı’na 44 kilometre mesafedeki depomuzu bir lojistik üssü haline getirdik. Uzun ya da kısa süreli depolayabildiğimiz yükleri, yine müşterilerimizin teslimat planlamaları doğrultusunda, istedikleri tarihlerde Avrupa’nın farklı şehirlerine teslim ediyoruz. Bu sayede, zaman ve maliyet avantajı kazandırarak ihracatçı müşterilerimizi rekabette bir adım öne taşıyoruz.

Sektörün kamudan beklentilerini hangi başlıklar altında özetleyebilirsiniz?

AB Yeşil Mutabakatı’na uyum çalışmaları konusunda, lojistik sektörüne de uygun faizli krediler ve farklı teşvikler verilebilir. Özellikle lojistik hizmet ihracatını teşvik edecek ihracat kredilerinin daha yaygın şekilde kullanılması için yeni düzenlemeler yapılabilir.

İlgili kamu kuruluşları, Türk TIR sürücülerinin AB vizesi engeli ile Avrupa ve BDT ülkelerinde karşılaştığımız geçiş kotası ya da ilave ücret talepleri gibi sorunlar konusunda, bu ülkelerin yasal otoriteleri, uluslararası kuruluşlar ve yargı organları nezdinde girişimlerde bulunabilir. Sektör temsilcileri ve kamu otoritelerinin eş güdümünün artırılması, daha hızlı ve kalıcı çözümleri beraberinde getirecektir.

Sektörde yeni birleşme ve konsolidasyonlar bekliyor musunuz?

Birleşme ve satın almalar, şirketlerin maliyetlerini düşürerek iş hacimlerini ve rekabet güçlerini artırıyor. Rekabet gücü, özellikle küresel çapta faaliyet gösteren lojistik şirketleri için daha büyük önem taşıyor. Alternatif rota arayışları da farklı coğrafi bölgelerdeki lojistik firmalarını iş birliklerine yönlendiriyor.

Bu nedenle birleşme ve satın almaların 2025’te de devam etmesini bekleyebiliriz. Biz de Boltas olarak, holdingleşerek Türkiye ve Avrupa’daki yapılanmalarımızı tek çatı altında topluyoruz. Teknoloji, sürdürülebilirlik, insan kaynağı, ofis, depo ve araçekipman gibi maliyetlerimizi düşürerek hizmet kalitemizi daha da artırmayı amaçlıyoruz.