Nükleer enerji yatırımları uranyum talebini artırıyor

Yüksek seyreden enerji fiyatları, iddialı iklim hedeflerinin ülkeleri nükleer enerji yatırımlarına yönlendirmesi ve düşük stoklar, dünya genelinde uranyum talebini artırıyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Tıptan denizciliğe, savunma sanayisinden nükleer enerjiye kadar birçok farklı alanda kullanılan uranyumda, güçlü talep, arz sıkıntıları ve düşük stoklar nedeniyle artan fiyatlar dikkati çekiyor.

Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu ve Dünya Nükleer Birliği verilerine göre, dünya genelinde elektriğin yaklaşık yüzde 10'u nükleer reaktörlerdeki uranyumdan üretiliyor. Bu, yıllık yaklaşık 2 bin 500 teravatsaat elektrik üretimine karşılık geliyor. Dünyada 32 ülkede 370 bin 170 megavat kurulu güce sahip aktif 412 reaktör yer alıyor.

Japonya ve Hindistan'da geçici olarak faaliyetlerine ara veren toplam 21 bin 228 megavat kurulu güce sahip 25 reaktör daha bulunuyor. Dünya genelinde 17 ülkede toplam 60 bin 207 megavat kurulu güce sahip 58 reaktörün yapımı ise devam ediyor. Planlama aşamasındaki ve öngörülen projelerle birlikte nükleer enerji kapasitesinin 2030'a kadar 444 bin megavata, 2040 yılına kadar ise 686 bin megavata ulaşacağı öngörülüyor.

Söz konusu artış ağırlıklı olarak Çin ve Hindistan'ın başı çektiği ülkelerden gelse de mevcut reaktörlerin işletme ömürlerinin uzatılması ve yeni projelerle birlikte nükleer kapasitenin Batı ülkelerinde de istikrarlı şekilde artması bekleniyor. Hükümetlerin sıfır karbon hedeflerine ulaşmak için nükleer enerji kapasitesini artırmasıyla, bu yıl 65 bin 650 ton olması beklenen uranyum talebinin 2030'da yüzde 28 artışla 83 bin 840 tona yükseleceği tahmin ediliyor. Talebin, 2040'ta ise 130 bin tona ulaşacağı hesaplanıyor.

Üretim artan talebin gerisinde kalıyor

 Son zamanlarda, uranyum stoklarındaki düşüş ve dünyanın en büyük uranyum tedarikçilerinden Nijer'de 26 Temmuz'daki askeri darbe gibi gelişmeler ise halihazırda arz sıkıntılarının yaşandığı sektörde endişeleri de beraberinde getiriyor. Küresel uranyum arzının artan talebin gerisinde kaldığı görülüyor.

Dünya genelinde 2016'da 63 bin 207 ton uranyum üretimiyle talebin yüzde 96'sı karşılandı. Bu oran, takip eden yıllarda kademeli olarak geriledi ve COVID-19 salgınının etkili olduğu 2020'de yüzde 74'e kadar düştü. 2020 yılında uranyum üretimi 47 bin 731 ton olarak kayıtlara geçmişti. Bir miktar artışla 2021'de 47 bin 808 ton olan üretim, talebin yüzde 76'sını karşıladı. Geçen yıl dünya genelinde üretilen 49 bin 355 ton uranyum, talebin yalnızca yüzde 74'ünü oluşturdu.

En büyük uranyum rezervi Avustralya'da

 2021 verilerine göre, dünyada bilinen toplam 6 milyon 78 bin 500 ton uranyum rezervi bulunuyor. Avustralya, 1 milyon 684 bin 100 ton uranyum rezerviyle dünyada ilk sırada yer alıyor. Bunu, 815 bin 200 ton ile Kazakistan, 588 bin 500 ton ile Kanada izliyor. Rusya 480 bin 900 ton ile 4'üncü, Afrika ülkesi Namibya ise 470 bin 100 ton ile 5'inci sırada geliyor. Güney Afrika, Nijer, Brezilya ve Çin diğer önemli uranyum rezervine sahip ülkeler arasında yer alıyor.

Uranyum madenciliği lideri Kazakistan

Dünyada üretilen uranyum miktarı geçen yıl 49 bin 355 ton olarak kayıtlara geçti. Kazakistan dünyanın en büyük uranyum tedarikçisi olarak kabul ediliyor. Ülke, geçen yıl 21 bin 227 ton üretimle küresel uranyum arzının yüzde 43'ünü tek başına karşıladı.

Kazakistan'ı, 7 bin 351 ton üretim ile takip eden Kanada toplam arzın yüzde 15'ini, Afrika'nın en büyük uranyum rezervine sahip Namibya 5 bin 613 ton üretim ile yüzde 11'ini sağladı. Avustralya ise dünyanın en büyük uranyum rezervine sahip olmasına rağmen 4 bin 553 ton üretim ile arzın yüzde 9'unu karşıladı. Özbekistan, Rusya, Nijer, Çin, Hindistan, Güney Afrika, Ukrayna, ABD, Pakistan, Brezilya ve İran geçen yıl uranyum üretimi gerçekleştiren diğer ülkeler arasında yer aldı. Dünyada 93 reaktörle en fazla nükleer santrale sahip ABD, geçen yıl 75 ton uranyum üretimi gerçekleştirdi.

Puro Gölü, en büyük uranyum madeni

Dünyanın en büyük uranyum madeni Kanada'nın kuzeyindeki Puro Gölü madeni olarak biliniyor. Yer altı uranyum madeni, 2022'de 6 bin 928 ton üretimle toplam üretimin yüzde 14'ünü tek başına karşıladı. Geçen yıl 3 bin 358 ton üretimle küresel uranyum arzının toplam yüzde 7'sini karşılayan Namibya'nın batısındaki Husab açık ocak madeni ise ikinci sırada yer alıyor. Kazakistan'ın güneyindeki Inkai 1-3 maden sahasında da yerinde liç yöntemiyle 3 bin 201 ton uranyum üretildi. Bu, küresel üretimin yüzde 7'sine karşılık geldi.