Madenciliğin GSYH’deki payı gelişmiş ülkelerin 10’da biri

 Türkiye son yıllarda madencilik konusunda önemli yatırımları hayata geçirmesine rağmen halen istenen düzeye ulaşamadı. Refah ve gelişmişliklerini madenlere borçlu gelişmiş ülkelerde madenciliğin GSYH’den aldığı pay yüzde 4-22 arasındayken bizde yüzde 1.02 seviyesinde.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Gelişmiş ülkelerde madenci­liğin Gayri Safi Milli Hasıla (GSMH) içindeki payı yüz­de 4-22 arasında yer alırken Türki­ye’de yüzde 1’ler düzeyinde.

Örne­ğin bu oran ABD’de yüzde 4,5, Ka­nada’da yüzde 7,5 Avusturalya’da yüzde 13’ün üzerinde. Türkiye’de ise madenciliğin GSYH’den aldığı pay 2023 yılında yüzde 1,02’ye geri­ledi. 2022 yılında bu oran yüzde 1,36 seviyesindeydi.

Bu oran baz alındı­ğında Türkiye’den madenin GSYH içindeki payı Avusturalya’nın 10’da biri düzeyinde kalıyor. Bu oranlar madencilik sektörünün potansiye­lini yeterince ortaya çıkaramadığını gösteriyor. Sektör temsilcilerine gö­re Türkiye’nin madencilik potansi­yeli 3,5 trilyon dolar düzeyinde. Yani mevcut 1 trilyon dolarlık GSYH’nin 3,5 katı sadece madencilikten sağ­lanabilecek bir potansiyele sahibiz.

23 yılda ekonomiye katkı 130 kat arttı

Madencilik sektörü gerek üre­tim ile gerekse yarattığı etkili istih­damla GSYH’ya katkıda bulunuyor. Madenciliğin 2001 yılından bu yana GSYH’ye katkısında ciddi artış ol­duğunu görüyoruz. 2003 yılında 65 milyar TL seviyesinde olan maden­cilik sektörünün katkısı 2023 yılın­da 270 milyar TL’ye yükseldi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alpars­lan Bayraktar’ın verdiği bilgiye göre madencilik sektörünün GSHY için­deki payı 20 yılda 4 katına çıktı. Bu sreçte ihracat ise 5,7 milyar dolara ulaştı. Ancak madenciler ihracatta bu potansiyelin 100 milyar dolar se­viyesine çıkarılabileceği görüşünde.

Onlar kalkındı

Madenciler ABD ve İngiltere gi­bi ülkelerin gelişimi ile Avrupa Bir­liği’nin temelinde de madenle kal­kınma olduğuna dikkat çekiyor. Bi­lindiği gibi Almanya, Fransa, İtalya, Belçika, Lüksemburg ve Hollan­da 1951 tarihli Paris Anlaşması’yla ekonomik büyüme açısından anah­tar konumda bulunan kömür ve de­mir kaynaklarını birleştirerek, ken­di aralarında ortak bir demir-çe­lik topluluğu oluşturdular. Böylece bugünkü Avrupa Birliği’nin temeli atılmış oldu.

Sanayide istihdam ve ihracata dolaylı katkısı artıyor

Ülkemizde dünyada ticareti yapılan 90 adet madenden 70 adeti kaynak olarak bulunuyor. Türkiye 168 ülke arasında kaynak çeşitliliği bakımından 8. sırada. Madencilik, bir yandan yarattığı yüksek katma değer ile toplumların refah düzeyini doğrudan etkilerken, ihtiyaç duyduğu mal ve hizmetler ile sanayi ve hizmet sektörlerinin gelişmesini tetikliyor. Madenciliğin ülke ekonomisine dolaylı katkısı giderek artıyor.

Madenler toplam ihracata yüzde 67 paya sahip olan 11 temel hammadde girdisi sağlayarak, ihracatın büyümesini sağlıyor. sektörde 2009- 2023 yılları arasında çalışan kişi sayısı ise yıllık ortalama 136 bin 234 düzeyinde seyretti. Cari açığında enerjiden sonra en önemli kalemi olan madencilik sektörüne ilişkin maddeler OVP’de de ‘İthalat Bağımlılığının Azaltılması’ başlığı altında ele alındı. Yeni OVP ile de maden ve minerallerin ithal edilmeden yurt içi rezervlerden karşılanması hedefleniyor.