Yolların kilidini açan Ro Ro yatırımcıların yıldızı oldu
Türk nakliyecisi karşılaştığı engelleri Ro Ro’yla aşıyor. Ro Ro taşımacılığında gemi, sefer ve hat sayıları artıyor, yeni şirketler kuruluyor. Türkiye’de Ro Ro ile taşınan TIR sayısı yıllık 400 bini aşarak son 10 yılda ikiye katlandı
Aysel YÜCEL
İSTANBUL - Ro Ro taşımacılık sektörü hareketlendi. Türkiye’de Ro Ro’yla yıllık taşınan TIR sayısı10 yılda ikiye katlanarak 400 bini aştı. Yurtdışı hatları ise 20’yi geçti. Uluslararası karayolu taşımacılığında Avrupa yönünde kota ve geçiş belgesi sorunları, Ortadoğu yönünde ise Suriye’de yaşanan iç savaş nedeniyle taşımaları aksayan nakliyeciler, bu engelleri Ro Ro’yla aşıyor. Mevcut şirketler, gemi, sefer ve hat sayılarını artırırken, sektöre yeni oyuncular giriyor. Hatta Ekol gibi büyük lojistik şirketleri, kendi Ro Ro şirketini kurmaya başladı. Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) de kendine ait bir Ro Ro şirketine sahip olmak için kolları sıvadı. DÜNYA’ya konuşan UND Başkanı Çetin Nuhoğlu, “Ya UN Ro Ro’yu satın alacağız, ya da mutlaka yeni bir Ro Ro şirketi kuracağız” dedi.
Türkiye’nin yurtdışı bağlantılı Ro-Ro hatları haritası, gittikçe zenginleşiyor. 2003 yılında 8 hatta taşımacılık varken 2009’dan sonra hareketlenme oldu ve yeni hatlar açıldı 2009’da Mersin - Trieste hattı işlemeye başladı. 2010 yılında üç yeni hat açıldı: Tekirdağ - Toulon, Haydarpaşa - Marsilya ve Samsun-Kavkaz. 2011 yılında bunlara Mersin - İskenderiye eklendi. 2013’te ise Mısır hattı açıldı ve dış hat sayısı 20’yi aştı. Ro Ro hatlarıyla taşınan araç sayısı da her yıl düzenli olara artıyor. son 10 yılda bakıldığında, Türkiye’nin ihracatında bu yolla taşınan araç sayının arttığı görülüyor. 2003 yılında Ro Ro hatlarıyla toplam taşınan araç sayısı 220 bin 345’ti. 2011 itibariyle 330 bin 714. Son 10 yılda neredeyse ikiye katlayan sektör, 2012’de ise 403 bin araç taşıdı. 2013 için net rakamlar henüz açıklanmadı ama UND’nin gümrüklerden alınan kasım sonu rakamlarına göre taşınan araç sayısı 400 bini aştı.
Yeni yatırımlar yolda
Son 5 yılda 260 milyon euroluk gemi yatırımı yapan Türkiye’nin önde gelen şirketlerinden UN Ro Ro, 2013’te yatırımda gaza bastı. Yıl içinde Mısır’a hat açan şirket, geçtiğimiz hafta da İtalya Trieste Limanı’nda terminal satın aldı. Yurtiçinde ise Ambarlı’da bir terminal açmayı planlıyor. Ekol Lojistik de 2014’te bu alandaki yatırımlarına devam edeceğini açıkladı. Türkiye’ye taşıma yapan Ro Ro şirketleri de pazara yönelik yatırımlarını artırıyor. Kore merkezli EUKOR ve Hyundai Glovis ile İsveçli Stena SeaLine 2014’te Türkiye’de yeni yatırımlara hazırlanıyor. Stena SeaLine, ikinci bir gemiyi Türkiye pazarına sokarak haftada 2, ayda 8 sefer olan uğrak sayısını 2014’ün ilk çeyreğinde aylık 12 sefere çıkarmayı hedefliyor. Türkiye’ye iki haftada bir sefer yapan Hyundai Glovis ve EUKOR, seferlerini beş günde bir yapmayı planlıyor.
Ro Ro hatlarının sıkıntılı olan karayolu güzergahlarına bir alternatif olduğunu vurgulayan UND Başkanı Çetin Nuhoğlu, çıkış amacının da bu olduğunu belirtti. İlk olarak 1987 yılında Bulgaristan’daki sıkıntılardan dolayı Derince’den Romanya’ya Deniz Nakliyat’a alınan iki gemi ile başlayan bir taşıma olduğunu hatırlatan Nuhoğlu, şöyle konuştu: “Ro Ro’nun çıkış noktası karayolunun önündeki alternatifsizlik. Türkiye’de de bu amaçla başladı. Yugoslavya’da başlayan iç savaştan sonra karayollarının tıkanmasıyla UND üyesi 40 nakliyeci bir araya gelerek bir Ro Ro şirketi kurdu. Son olarak Suriye’deki iç savaştan sonra Suudi Arabistan’a gidebilmek için Mısır hatları açıldı. Mısır’a Ro Ro taşıması yapıyoruz. Oradan da Suudi Arabistan’a geçiyoruz. Şu anda Kapıkule’den geçerken sıkıntılar var. Bulgaristan’da kota ve geçiş problemi sorunu var. Aynı şekilde Romanya, Sırbistan ve Macaristan’da var. Avusturya’da trene binmek zorundayız. Böyle olunca da oralarda yaşadığımız sıkıntılardan dolayı alternatif olarak Ro Ro çıkıyor. Ro Ro karayolunun rakibi değil alternatifi. Yoksa hiçbir dönem karayoluyla aynı güzergahta çalışan bir ro ro hattı rekabetçi olmaz.”
İntermodal destekliyor
Ro Ro pazarını hareketlendiren bir diğer gelişme de intermodal gibi çevreci taşıma modları. Geçtiğimiz hafta Trieste Limanı’nda terminal satın alan ve Türk nakliyecisinin rekabet gücünü artırmayı hedefleyen UN Ro Ro da burayı intermodal terminali konumuna getirmeyi planlıyor. Taşımacılıktaki yeni trendlerin Ro Ro’ya talebi artırdığına dikkat çeken ARC Global Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı ve Dünya Gazetesi Yazarı Dr.Hakan Çınar, “Türk TIR’larının yıllardır Avrupa’yı domine ettiği kesin, ancak her geçen gün özellikle çevre kirliliğine de sebebiyet verdiği savı ile Türk TIR’larının karayolunda seyrederek Avrupa’ya ulaşması zorlaşıyor. İşte bu sebeple Ro Ro’yu daha etkin kullanmak, özellikle ihracat açısından son derece önemli. Son dönemde artık İntermodal taşımacılığında firmalar tarafından yoğun kullanılabilen bir taşıma modu halini aldı” dedi. Türkiye’de Ro Ro taşımacılığının her geçen gün daha geliştiğini ve önemli hale geldiğini ifade eden Çınar, “Sektörde yer alan lojistik şirketlerinin dahi Ro Ro yatırımı yaptığını düşündüğümüzde, zaten bir değişimin varlığını kabul etmek gerekiyor” dedi. Çınar, Ro Ro yatırımlarıyla birlikte limanların da bu alandaki altyapılarını güçlendirmesi gerektiğini vurguladı.
[PAGE]
Nuhoğlu: UN Ro Ro’yu alamazsak şirket kuracağız
Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) nakliyecinin rekabet gücünü artırmak ve maliyetleri düşürmek için Ro Ro şirketi kurmayı planlıyor. KKR’nin, U.N Ro-Ro satışı için Goldman Sachs Group INC.’e yetki verdiği yönündeki haberler UND’yi bu konuda yeniden harekete geçirdi. UND Başkanı Çetin Nuhoğlu UN Ro Ro’nun satılması durumunda bu şirkete talip olduklarını açıklamış, TOBB ve TİM’e de ortaklık çağrısında bulunmuştu. “2023 ihracat hedefleri için deniz otobanı görevi gören UN Ro-Ro’ya ihtiyacımız var. TOBB ve TİM de UN Ro Ro’ya talip olmalı” diyen Çetin Nuhoğlu, son olarak DÜNYA’ya yaptığı açıklamada ise “Ya UN Ro Ro’yu alacağız, ya da yeni bir şirket kuracağız” dedi.
‘Ro Ro’nun sahibi nakliyeci olmalı’
Ro Ro şirketinin sahibinin nakliyecilerin kendisi olması gerektiğini vurgulayan Nuhoğlu, şunları kaydetti: “Nakliyeciler, kendi iş planları ve modelleriyle Ro Ro’nun iş planlarını örtüştürdükleri zaman başarılı oluyorlar. Ama eğer Ro Ro’ya ticari bir kuruluş olarak bakılırsa çelişki doğuyor. Biri fiyatı düşürmeye çalışırken diğeri fiyatı yükseltmeye çalışıyor. 2007’ye kadar başarının temeli buydu. Stratejiye ve pazara göre fiyatı yükseltip azaltabiliyorduk. Vadeyi uzatabiliyorduk çünkü ikisinin de patronu sektördü.” Bu nedenle UND’nin mutlaka bir Ro Ro şirketinin sahibi olması gerektiğini vurgulayan Nuhoğlu, “Bu şirket, muhakkak minimum karla kendini idame ettirecek yapıda olmalı. 2009’da bugünkü yönetim kurulu UND’nin hakim olduğu bir Ro Ro şirketine sahip olması gerektiği görüşü verdi. Ben de aynı karardayım. Bugün UND, UN Ro Ro’yu satın alamazsa, fiyatta anlaşamazsa mutlaka ve mutlaka kendi Ro Ro’sunu kuracak” diye konuştu.