Türkiye, global pazarın iki katı hızlı büyüyecek
Global kargo ticareti geçen yıl %4.5 büyüdü. Türkiye’deki büyüme hızı bunun üç katı daha fazla oldu. Bu yıl da Türkiye hava kargo sektörünün çift hane büyümesi, global büyümeyi ikiye katlaması bekleniyor
Türkiye’de hava kargo taşımacılığı dünya ortalamalarının üç kat hızla büyüyor. Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği (IATA) verilerine göre, 2014 yılı hava kargo ticareti, 2013 yılın göre yüzde 4.5 büyüyerek başarılı bir yıl geçirdi. Türkiye’deki büyüme ise yüzde 15.1’le bunun üç katından fazla bir düzeyde oldu. Bu büyüme sadece geçen yıl olmadı. Türkiye’nin kargo kapasitesi son 12 yıllık dönemde yüzde 346 artışla çok hızlı bir gelişme gösterdi. Geçen yıl iç hatlarda 104 bin 941 ton ve dış hatlarda 737 bin 300 ton olmak üzere toplamda 842 bin 241 ton yük taşındı. 2013 yılına göre yüzde 15,1 büyüme oldu. Hava kargo, 2015’e de iyi bir başlangıç yaptı. 2015 Mayıs sonu itibariyle yüzde 8 dolaylarında bir büyüme gerçekleşti. Yıl sonunda da yine çift haneli büyüme rakamları bekleniyor. Uluslararası hava kargo ticaretinde de beklentiler yüzde 5.5’lik büyüme yönünde. Bu gerçekleşirse, Türkiye büyüme hızında bu yıl da dünya ortalamalarını ikiye katlamış olacak. Hava kargo kapasitesindeki hızlı atış filo büyüklüklerine de yansıdı. Türk tesciline kayıtlı büyük gövdeli kargo uçağı sayısı 21’e ulaştı.
"Sorunlar çözülmeden Türkiye bölgesel 'hub' olamaz"
Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği (UTİKAD) Başkanı Turgut Erkeskin, Türkiye’nin hava kargoda ‘hub’ olabilmesi için altyapı ve kapasite sorunlarının hızlı bir şekilde çözülmesi ve gümrük mevzuatındaki aksaklıkların giderilmesi gerektiğini söyledi.
Türk hava kargo sektörünün çok hızlı büyüdüğünü vurgulayan Turgut Erkeskin, altyapı ve havalimanlarının kapasitesinin ise aynı hızla büyümediğine dikkat çekti. Bu sorunların hızlı bir şekilde çözülmesi gerektiğini ifade eden Erkeskin, şöyle konuştu: “Atatürk Havalimanı ve İstanbul Sabiha Gökçen’de hava kargo taşımacılığında ciddi bir altyapı sorunu ve kapasite yetersizliği yaşanıyor. Sadece Atatürk Havalimanı’na yönlendirilmiş bir operasyon süreci hem ihracatçı hem de lojistik firmaları açısından sıkıntılar yaratıyor. Diğer havalimanlarının da devreye alınması gerekiyor. Sabiha Gökçen Havalimanı’ndaki kargo kapasitesinin artırılmasına yönelik çalışmalar tamamlanmalı ve aktif olarak kullanılmalı. Lojistik sektörünün gelişmesi açısından altyapı yatırımları hayati öneme sahip. Türkiye, 3. havalimanının açılmasıyla havacılıkta bir “küresel aktarma merkezi” olabilir ancak, o döneme kadar gümrük mevzuatı, altyapı gibi sorunlarını çözmesi gerekiyor. Dünyanın çok uluslu firmaları Türkiye’yi Ortadoğu’ya, Kafk aslara ve Kuzey Afrika’ya bir dağıtım üssü olarak kullanmak istediğinde sadece taşıma kapasitesine değil, altyapıya ve mevzuata da bakacağı için konu bir bütün olarak düşünülmeli. Karayolu ve demiryolu bağlantıları mutlaka sağlanmalı, gümrük uygulamalarındaki kolaylaştırıcı çalışmalar mutlaka havayolu taşımacılığını da kapsamalı.” Turgut Erkeskin, sivil havacılık sektöründeki gelişmeler ve buna paralel uçak fi losundaki artışla birlikte hava kargo taşıma kapasitesinin hızla arttığına dikkat çekti. Erkeskin, “Özellikle havacılığın özel sektöre açılması ile birlikte oluşan rekabet ortamıyla Türk tesciline kayıtlı büyük gövdeli uçak sayısı geçtiğimiz yıl itibariyle 422’e ulaştı. Bu uçakların 21’i kargo uçağı. 2003 yılında bu uçaklarımızın kargo kapasitesi ise 302 bin 737 kg iken bugün filomuzdaki uçakların kargo kapasitesi 1 milyon 349 bin 875 kg seviyesine ulaştı” dedi. İç ve dış hatlarda tarifeli sefer yapmak üzere yetkilendirilen 13 havayolu işletmesinin 3’ü ise sadece hava kargo taşımacılığı alanında hizmet verdiğini belirten Erkeskin, Sivil Havacılık Genel Müdürü Müdürlüğü tarafından yetkilendirilen ve hemen hemen tamamı aynı zamanda UTİKAD üyesi olan kargo acentelerinin sayısının ise 144’e ulaştığını açıkladı. Kargo kapasitemizin son 12 yıllık dönemde yaklaşık yüzde 350 artışla çok hızlı bir büyümeye sahne olduğunu vurgulayan Erkeskin, “Geçtiğimiz yıl iç hatlarda 104 bin 941 ton ve dış hatlarda 737 bin 300 ton olmak üzere toplamda 842 bin 241 ton yük taşındı. 2013 yılına göre yüzde 15,1 büyüme ile yılı tamamladı. Öte yandan, 2010 yılından itibaren dünya genelinde hava kargo taşımacılığı özellikle yakıt fiyatlarındaki artış nedeniyle durağan bir seyir izliyordu. 2013 yılında tekrar canlanmaya başlayan hava kargo trafi ği 2014 yılında yükselişe geçmiştir. Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği (IATA) verilerine göre, 2014 yılı hava kargo ticareti, 2013 yılın göre yüzde 4,5 oranında büyüyerek başarılı bir yılı geride bıraktı” diye konuştu. Türk hava kargo taşımacılığının 2015 yılına iyi başladığını ve yıl sonunda çift haneli büyüme beklendiğini açıklayan Erkeskin, şöyle konuştu: “Uluslararası pazarların entegrasyonu doğrultusunda hava kargo taşıma hizmeti de ticaretin önemli kilit yollarından biri. Bu önemin farkında olan Türkiye’de de hava kargo pazarımız hızlı şekilde büyümeye devam ediyor. Nitekim 2015 yılına da iyi bir başlangıç yaptı. Devlet Hava Meydanları Genel Müdürlüğü tarafından açıklanan verilere göre, 2015 Mayıs sonu itibariyle yük trafiği 270 bin 221 ton oldu. İlk beş ayı değerlendirdiğimizde yüzde 8 dolaylarında bir büyüme gerçekleşmiştir. Yıl sonunda da yine çift haneli büyüme rakamlarını görebileceğimizi söyleyebiliriz. Uluslararası hava kargo ticaretinde de beklentiler yüzde 5.5’lik büyüme yönünde.” Türk şirketleri marka oluyor Hatların milli havayolumuz dışındaki havayolu şirketlerine açılmasının ardından, büyük bir pazar genişlemesi yaşandığına dikkat çeken Erkeskin, “Ortaya çıkan rekabet ortamı Türk Hava Yolları dâhil tüm şirketlerimizin atılım yapmasını sağladı. Bu aynı zamanda kaliteyi ve rekabet gücü artışını da beraberinde getirdi. Her geçen gün gelişip güçlenen ve aynı zamanda UTİKAD üyesi olan MNG ve Pegasus gibi havayolu şirketlerimiz de artık gerçek anlamda bir dünya markası olma yolunda ilerliyor” dedi. Türkiye’nin bölgesinin en hızlı büyüyen pazarı arasında yer aldığını ve sektöre yeni oyuncuların girmeye devam ettiğini belirten Erkeskin, şöyle konuştu: “Coğrafi konumun avantajıyla da hava kargo sektöründe yapılan taşımalar sadece ihracat veya ithalat ile kalmıyor, yeni açılan hatlar ile artan frekans sayılarıyla birlikte dünyanın pek çok ülkesine İstanbul üzerinden artık çok daha rahat ulaşılabiliyor. Bu durum da transit yüklerin ülkemiz üzerinden taşınma potansiyelini arttırıyor. Artan potansiyeli gören lojistik fi rmaları hava kargo taşımacılığı için lisans başvuruları yapıyor. Bu yatırımlar da sektörde hava kargo taşımasının genişleyeceğine olan güvenin bir göstergesi olarak değerlendiriliyor. Taşıdığı yük miktarına göre dünyanın ilk 25 lojistik fi rmasının 20’sinin Türkiye’de yatırımı bulunuyor. Aynı zamanda UTİKAD üyesi olan bu 20 dünya devi firmanın ülkemize yaptığı yatırımlarla Türkiye’nin global lojistik yatırımların odak noktası haline geldiğini söyleyebiliriz. Türkiye potansiyelini iyi değerlendirdiği sürece bu oran satın almalar ve birleşmelerle artmaya devam edecek.” Erkeskin ayrıca, “Yakın zamana kadar havayolu taşımacılığının merkezi Avrupa’ydı. Ancak Asya ve Uzakdoğu çok hızlı bir büyüme trendinde. İstanbul, Avrupa, Asya ve Afrika’daki ülkelere durmaksızın uçuş yapma imkânı sağlıyor. Gelişme trendinde olan ülkelerle yakın temas halindeyiz. coğrafi konumda olması dünya hava kargo pazarından önümüzdeki dönemde ciddi pay almasını sağlayacak” dedi.