Almanlar Türkiye'yi 'lojistik hub' yapacak

Türkiye’ye lojistikte işbirliği teklifinde bulunan Almanlar, yeni yatırımlarla gelecek.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

AYSEL YÜCEL

Küresel ticarette rotanın Batı’dan Doğu’ya kayması, Çin’in İpek Yolu’nu içine alan Bir Kuşak Bir Yol gibi projeleri Türkiye’ye yabancı ilgisini artırıyor.

Doğu’ya yapılan ticaretten daha fazla pay almak isteyen Almanlar; Orta Doğu, Türki Cumhuriyetler ve Uzak Doğu’ya kesintisiz bağlantı için iki bölge arasında köprü konumda olan Türkiye’yi lojistikte hub yapmak istiyor. İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) ev sahipliğinde geçtiğimiz hafta gerçekleştirilen 24. Taşımacılık ve Lojistik Kongresi’ne katılan bakanlığa bağlı Alman Lojistik Birliği temsilcileri, Asya’ya kesintisiz bağlantı için Türkiye’ye lojistikte işbirliği yapma teklifinde bulundu.

Toplantı sonunda ortak bir çalışma komisyonu kurulması kararı alındı. İşbirliği, mevcut hatlarda yeni taşımacılık servislerinin kurulmasından Avrupalı sanayicilerin Asya’daki pazarlara daha yakın olmasını sağlayacak Türkiye’nin doğu illerinde lojistik merkezler inşa edilmesine kadar pek çok yeni yatırımı da beraberinde getirecek. Özellikle demiryolunda yabancı yatırımın önünü açacak büyük fırsatlar sunacak.

İstanbul Ticaret Odası’nda (İTO)’da yapılan toplantıya Alman Ulaştırma Bakanlığı ve bu bakanlığa danışmanlık yapan Logistics Alliance yetkililerinin yanı sıra Almanya’nın önde gelen demiryolu şirketlerinden Kombi Verkehr Genel Müdürü Armin Riedl katıldı. Türkiye’yi temsilen ise Ulaştırma Bakanlığı yetkilileri ile sektörün önde gelen sivil toplum örgütleri olan (Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği (UTİKAD) ve Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) temsilcileri katıldı.

Yapılan görüşmenin ayrıntılarını DÜNYA ile paylaşan UTİKAD Yönetim Kurulu Üyesi Turgut Erkeskin, toplantıda ele alınan en önemli konunun Çin’in ‘Bir Kuşak Bir Yol’ girişiminin ülkeler arasındaki ulaşım ağlarına etkisi ve bu kapsamda Türkiye ile Almanya arasında lojistik alanında geliştirilebilecek işbirlikleri olduğunu belirtti. Erkeskin, “21. yüzyılın Asya’nın yüzyılı olacağı zaten son 10 yıldır konuşuluyordu. İçinde bulunduğumuz süreçte de ekonomik ve politik gücün Asya’ya doğru kaymaya başladığını görüyoruz. Bu değişim beraberinde Türkiye ve Türkiye’nin doğusunda yer alan ülkelerle olan ekonomik işbirliklerini artmakta olduğunu, yatırımların oralara doğru kaymakta olduğunu gösteriyor. Özellikle Çin’in Bir kuşak Bir Yol (Belt and Road) projesi ile gerek lojistik alt yapılara gerekse de sanayi tesislerine büyük yatırım yapılıyor. Bu gelişim beraberinde lojistik servislere olan talebi de artırıyor. Türkiye, bu güzergahta önemli bir hub olma özelliğine sahip. İran, Irak, Pakistan, Gürcistan, Azerbaycan, Kazakistan ve Çin gibi büyük gelişim potansiyeli olan ülkelere ulaşımda en avantajlı imkanları sunma potansiyeli var. Türkiye’nin Avrupa ile olan intermodal bağlantılarının işlerliğini dikkate aldığımızda ve ülkemizin doğuya doğru olan bağlantılarını hesaba kattığımızda Avrupa ile Asya’yı Türkiye üzerinden kesintisiz bir servis ile koridor oluşturma imkanlarımız var. İşte tam bu noktada 2030 Master Planını hazırlayan Almanya, Türkiye ile işbirliği yaparak bu potansiyeli fiiliyata geçirmek istiyor” diye konuştu.

“Yeni havalimanı büyük üstünlük sağlayacak”

Erkeskin, 2023 hedefleri doğrultusunda lojistiği stratejik sektör olarak belirlemiş olan Türkiye’nin, bölgedeki güçlü konumuna ve yeni altyapı projelerinin önemine vurgu yapılan toplantıda özellikle İstanbul Havalimanı’nın getirdiği avantaj ve üstünlüklerin konuşulduğunu söyledi. Yapılacak işbirliğinin Türkiye’de yeni iş fırsatları sunacağının altını çizen Erkeskin, “Bu işbirliği ile var olan hatlar üzerinde yeni taşımacılık servisleri kurulabilir. Avrupalı sanayici ve tüccarların Asya’daki pazarlara daha yakın olması ve hızlı teslimat imkanları için özellikle Türkiye’nin Doğu illerinde lojistik merkezler inşa edilebilir. Yeni demiryolu terminalleri kurulabilir, özellikle demiryolu güzergahları üzerinde yabancı yatırım cazip hale getirilerek direkt yabancı yatırımlar çekilebilir. Ayrıca, demiryolu işletmeciliği konusunda know-how transferi gerçekleştirilebilir. Böylece Türkiye’nin uzun yıllardır arzu ettiği Doğu- Batı ticaret koridorları üzerinde yer alma hedefi fiiliyata geçebilir” dedi.

Erkeskin toplantıda ayrıca, her iki ülkenin lojistikte güçlü ve zayıf yönlerini değerlendirdiğini belirterek, “Almanya şu anda 2030 yılını planlayan lojsitik master planını yazıyor. Toplantıda Lojistik Master Planı çalışmalarının sektörün ve ülkenin ekonomik gelişiminde ne derece önemli olduğu vurgulandı. Lojistik merkezlerinin fonksiyonları değerlendirildi. E-ticaret’in önemi ve lojistik sektörüne etkileri, BRI ve Silk Road ile Dijitalleşme sektörün gündemindeki yeni konular ele alındı” dedi. Erkeskin, “Toplantıya ev sahipliği yaptığı ve lojistik ile ilgili tüm çalışmalara destek verdiği için sektör adına İTO’ya teşekkürlerimizi iletmek isterim” dedi.

Ortak çalışma komitesi kuruluyor

İki ülkenin lojistik temsilcileri, işbirliği bu görüşlerin ardından Almanya’da Ulaştırma bakanlığının paydaşı olduğu Logistics Alliance ile ortak bir çalışma komite kurulması kararlaştırıldı. Turgut Erkeskin, komitenin kurulmasına yönelik çalışmaların önümüzdeki haftalarda başlatılacağını açıkladı.

Vize ve kota sorunları için Almanya’dan destek istendi

Almanya Lojistik Birliği ile İTO’da yapılan toplantıya UND adına derneğin Yönetim Kurulu Danışmanı Fatih Şener ve AB Ülkeleri Uzmanı Ayşegül Ketenci katıldı. Fatih Şener, yaptığı sunumda Almanya’ya ulaşıncaya kadar Türk taşımacılarının yaşadığı geçiş ücretleri, kotalar, mod dayatmaları gibi darboğazların yaşandığını anlattı. Şener, Türkiye’nin üye olduğu Gümrük Birliği’nin, ticaretin önündeki engelleri kaldırılmasına dair açık maddeleri olmasına rağmen, haksız rekabete sebep olan ve ticareti engelleyen bu uygulamalar devam ettiğini dile getirdi. Schengen bölgesinin 1995’ten bu yana yaklaşık dört kat artmasına rağmen 180 günlük vize süresinin değişmediğine dikkat çeken Şener, bu sürenin Türk taşımacıları için yeterli olmadığını söyleyerek, ticarette en büyük partnerimiz olan Almanya’ya ulaşımda yaşanılan tüm bu engellerin ortadan kalkması konusunda Almanya’dan destek istedi. Fatih Şener ayrıca, Türkiye’de trafikte özellikle yabancı araçlar olmak üzere yeterli denetimlerin yapılmadığına dikkat çekerek, bu konuda Ulaşım Bakanlığı’nın görev alanında bağımsız denetimler yapan Alman kuruluş BAG’ın tecrübelerinden faydalanmak istediklerini aktardı.

Bu konularda ilginizi çekebilir