Küresel markalardan üreticiye Mısır baskısı
Türk tedarikçilerle çalışan dünyaca ünlü giyim markaları maliyet ve rekabet avantajı yüzünden üretimin Mısır’a kaydırılmasını talep ediyor. “Üretim için değilse bile işin başında siz olun” diyen markaların, Türk firmalara son iki yıldır baskı yaptığı öğrenildi.
Recep ERÇİN
Türk üreticiler “Mısır baskısı” altında. Küresel markalara tedarik sağlayan Türk giyim üreticileri, artan maliyetler yüzünden fiyat tutturamıyor. Tedarikçisi oldukları markalar da üreticilere fiyatlarını aşağı çekebilmeleri için maliyetlerin daha ucuz olduğu ülkelere üretim hatlarını kaydırmalarını telkin ediyor. Geçen günlerde İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenlenen Texhibition İstanbul’da hazır giyim sanayicilerinin gündeminde bu konu vardı.
Sanayiciler, tedarikçisi oldukları küresel markaların kendilerini Mısır’da üretim yapmaya zorladıklarını dile getirdiler. Bunun üzerine konuyu İstanbul Hazır Giyim İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkan Yardımcısı Mustafa Paşahan’a sorduğumuzda, “Böyle talepler alıyoruz. İyi de buradaki üretim ne olacak? Ülkemizi düşünmek zorundayız” dedi.
Mısır’daki üretimi Türkiye’nin 30-40 yıl önceki haline benzeten Paşahan, Türkiye’nin, Çin ile birlikte küresel tedarik zincirine entegre olan en güçlü üreticilerden biri olduğunu anımsattı. Kurların enflasyonla uyumlu gitmesi halinde fiyat ve maliyet anlamında yaşanan sorunların yaşanmayacağını ifade eden Paşahan, mevcut taleplerin Türk üreticilerin fiyat avantajını kaybetmesinden ileri geldiğini not etti.
İki yerde üretimle paçal fiyat önerisi
“Maliyetlerimiz bu kadar yüksek olunca işin sonunda fiyata bakılıyor” diyen Paşahan, “Bazı markaların hedefleri oluyor. Bu fiyatlarla o hedefleri yapma şansı sıfır. Mecburen talebini Mısır’a veya Bangladeş’e çeviriyor. İş gücü maliyetleri 600-700 dolar olsun diyemeyiz ama 1.300-1.400 dolarları bulmuş vaziyette. Bazı Avrupa ülkelerinden bile pahalıyız. Uzun yıllar çalışılan markalar Türkiye’deki tedarikçileri ile çalışmaya devam etmek istiyor. Fiyatlar yüksek olduğundan paçal yapılarak fiyatın dengelenmesi için Mısır gibi daha ucuz üretim yapılan ülkeleri öneriyorlar ama buradaki üretim de devam edecek şekilde bunu talep ediyorlar. Bakınca öyle çok fazla giden firma da yok. Küçük ve orta ölçekle Mısır’da üretim yapmak kolay değil bazı büyük firmalar ve zaten orada olanlar yatırımını artırdı. En küçük fabrikayı taşımak bile 2 milyon dolar” bilgilerini paylaştı.
Konuyu TOBB Türkiye Hazır Giyim ve Konfeksiyon Sanayii Meclis Başkanı Şeref Fayat’a danıştığımızda, şunları söyledi: “İki yıldır devam eden bir süreç. 2024’ün ikinci yarısı daha da yoğunlaştı. Maliyetlerin artması, kurun enflasyon artışının altında kalması yüzünden bu talepler geliyor. Markalar Mısırlılar’a güvenip iş yaptırmak istemiyorlar. Bizlerin gidip yatırım yapmasını işlerin Türk firmaların sorumluluğunda yürümesini istiyorlar. Çünkü bizlerin kalite anlayış, bilgi birikimi kendini kanıtladı. İki ay sonra mal almaya razı iseniz Mısırlı üreticiyi beklersiniz ama biz haftayı geçirsek ceza yeriz. Üretim için siz gitmeseniz bile sorumluluk sizde olsun yani Mısırlı ile sen uğraş diyorlar.”
“Türkiye’den çıkış ikame edilemez”
Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı Toygar Narbay, “Türkiye’nin ana ihracat pazarı olan Avrupa Birliği gerek yakın tedarik gerekse Afrika’dan Avrupa’ya göçü sınırlandırmak amacıyla Kuzey Afrika’nın gelişimini destekliyor. Bu kapsamda, Mısır, Fas ve Tunus gibi ülkelere yatırımlar teşvik ediliyor. Türk yatırımcılar açısından ise Mısır’ın ABD ile ticaret anlaşmalarından doğan avantajları, bölgeyi cazip hale getiriyor. Bu nedenle Mısır’da bir üretim ekosisteminin şekillendiğini gözlemliyoruz. Ancak bunun uzun vadede nasıl bir boyuta ulaşacağını Türkiye’nin alacağı pozisyon, yatırım iklimi ve rekabetçilik stratejisi belirleyecek” dedi.
“Ek üretim kapasitesi gerek”
DÜNYA’nın konuya ilişkin sorusunu yanıtlayan Narbay, “Bugün Türkiye, ihracata yönelik üretimin yanı sıra iç pazara yönelik 8 milyar dolarlık üretimle birlikte hazır giyim sektöründe 27 milyar dolarlık bir üretim hacmine sahip. Hazır giyim ve tekstili bir arada düşündüğümüzde, yaklaşık 1 milyon kişilik istihdam ve 40 milyar dolarlık bir yatırımdan bahsediyoruz. Dolayısıyla sektörün Türkiye’den çıkması gerektiğini düşünenlerin bu büyüklükteki istihdam ve yatırımın nasıl ikame edileceğini de hesaba katmaları gerekiyor” mesajı verdi.
Öte yandan dünya hazır giyim ihracatının 2010-2025 yılları arasında yıllık ortalama yüzde 1,33 büyüyerek 434 milyar dolardan 515 milyar dolara ulaştığı bilgisini paylaşan Narbay, “Projeksiyonu gelecek 10 yıla uzattığımızda aynı büyüme oranı ile 2035 yılına kadar bu tutarın 580 milyar dolara çıkacağını öngörüyoruz. Aradaki 75 milyar dolarlık büyümenin yarısını re-export kabul etsek bile 37,5 milyar dolarlık ek üretim kapasitesine ihtiyaç olacak” diye konuştu.
“Kur, faiz ve maliyet desteği yatırım getirir”
Bu noktada Türkiye ve Mısır’ı kıyaslayan Narbay, şunları aktardı: “Türkiye, 2024 yılı itibarıyla 17,9 milyar dolarlık ihracatıyla dünya dördüncüsü konumunda. Hazır giyim ve tekstil sektörleri olarak 55 yıllık birikimimiz ve zincirin tüm halkalarına yaptığımız yatırımlar ile oluşturduğumuz dikey entegrasyon sayesinde dünya genelinde Çin’den sonra ikinci tam entegre tedarik zincirine sahip ülke konumundayız. Sıkça gündeme gelen Mısır’ın ihracatı ise yalnızca 2,4 milyar dolar seviyesinde. Dünya hazır giyim ihracatında ilk 10’da yer almıyorlar.
Dolayısıyla dünyadaki büyümenin ancak Türkiye gibi köklü altyapıya sahip ülkelerle karşılanabileceği açık. Türk hazır giyim sektörü, başta kur, faiz ve maliyet tarafında desteklendiği takdirde kaybettiği rekabet gücünü yeniden kazanarak ülkemizdeki yatırımlarına devam etmeye hazır. Elbette Türk firmaları Mısır’a da yatırım yapabilir. Ancak bu yatırımlar Türkiye’deki mevcut üretimi kapatmak için değil, küresel pazarlarda daha fazla söz sahibi olmak için yapılmalıdır.”
“Ülkemizde para kazanamıyoruz”
Mısır’da hazır giyim yatırımı bulunan Şahinler Holding Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Şahin ile konuştuğumuzda, “İster büyük marka, ister küçük marka, ister zincir olsun fiyat tutturamıyoruz. Pahalıyız. İnsanlar bizim yaptığımız işleri daha ucuz yapıyorlar. Müşteri de diyor ki; benim müşterim son alıcı daha ucuz istiyor. Doğal bir süreç. Enflasyonu kurtaracağız derken döviz tutuldu ama fiyatlar girdiler pahalı. Mısır’da biz para kazandık bin 500 çalışanımız var ülkemizde para kazanamıyoruz. Müşteriyi kaybetmemek için gidiliyor.
Biz ister miyiz gitmeyi? Orada sistem kurmak, yönetici bulmak, bürokrasiyi bilmek zor işler. Hemen gidip açmak zor iş. Mısır’ı zengin edeceğiz, mısır sanayileşiyor. Ya kapatacağız ya da bu şekilde gideceğiz. Türkiye’de de bir iş kurmak kolay değil ama orada hiç kolay değil. Sadece hazır giyimde değil beyaz eşya da oraya gidenler oldu. İşimiz kolay değil” ifadelerini kullandı.