Keçecilik tarihi ‘yeniden’ yazılacak
Gelecek Turizmde’nin yeni rotası Fethiye İncirköy oldu. Unutulmaya yüz tutan Keçeciliğin yeniden canlanması için kolların sıvandığı proje ile kadınlara kök boya ve dastar eğitimi verilirken, yerel ekonominin kalkınmasına destek sağlanacak. Proje ile Fethiye’deki turizm anlayışının 12 aya yayılması hedefleniyor.
Başak Nur GÖKÇAM
Dünya, iklim değişikliği etkisiyle zorlu bir süreçten geçiyor. Yaşanan krizin etkileri çevresel bozulmaya neden olurken, beraberinde ekonomik riskler de barındırıyor. Bu noktada sürdürülebilirlik; sosyal sermayeyi artırma, ekonomik büyümeyi canlandırma ve çevresel sürdürülebilirliği güvence altına alma potansiyelini vurgulayan Kültürel Miras Eylem Çerçevesi’nin beş ayağından biri olma özelliği ile ön plana çıkıyor.
Dünya Seyahat ve Turizm Konsey (WTCC) verilerine göre küresel sera gazı emisyonlarının yüzde 11’i turizm faaliyetlerinden kaynaklanıyor. 2050 yılına gelindiğinde ise bu oranın iki katına çıkacağı tahmin ediliyor. Fakat bir diğer yandan turizm sektörü, iklim değişikliğinin etkisiyle ekonomik anlamda zarara uğruyor. Ülke ekonomilerinin en önemli girdilerinden biri olan turizm sektörünün canlanması adına ise sürdürülebilir turizm, hedeflere ulaşabilmek ve sahip olunan değerleri gelecek nesillere aktarmak adına büyük önem taşıyor. Hatta öyle ki bu konu COP29 Bakü’de de ilk kez devletler düzeyinde de resmi olarak tartışılan bir konu haline geldi.
10 kişiden 7’si deneyimi günlük hayatına dahil ediyor
Önümüzdeki 12 ay içinde seyahat edecek insanların dünya genelinde yüzde 75’inin artık sürdürülebilir turizm fırsatlarını ve imkanlarını araştırarak değerlendirmek istediğini belirten Anadolu Efes Grup Kurumsal İletişim ve İlişkiler Direktörü (CCAO) Selda Susal Saatçi, “Her 10 kişiden 7’si, eğer ki bir sürdürülebilir turizmi deneyimlediyse bunu günlük hayatına da artık sürdürülebilirliği merkezine koymaya başlıyor. Dolayısıyla konuyla ilgili farkındalık yaratması adına da bu projeler çok önemli” dedi.
Bu farkındalık bilinciyle T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ve Anadolu Efes ortaklığında, 17 yıldır ‘Gelecek Turizmde’ programı ile yerel kalkınma modelleri oluşturuluyor. Programın yeni rotası ise Fethiye-İncirköy oldu. Bölgede kurulan İncirköy Keçe ve Renkler Atölyesi ile kültürel mirasın korunmasına katkı sağlanırken, kadınlara ve gençlere de eğitim fırsatı sunulacağını öğrendik. Ve Fethiye’deki turizm potansiyeli deniz-kum-güneşin ötesine geçerek, dört mevsime yayılacak.
Belediye binası atölyeye dönüştü
Proje kapsamında Fethiye Belediyesi’ne ait bir bina atölyeye dönüştürüldü. Köylerde yaşayan en az 30 kadına kök boya üretimi, dastar kumaşı dokuma ve keçe üretimi gibi alanlarda eğitimler verilecek. Bu sayede kadınlar hem mesleki beceri kazanacak hem de ekonomik bağımsızlıklarını elde edecek. Projeyle ilgili bilgi veren Anadolu Efes Grup
Kurumsal İletişim ve İlişkiler Direktörü Selda Susal Saatçi (CCAO), “Bu atölye ile bölgenin kadim geleneği yaşatılırken, kadınların gelir elde etmesini ve oluşturulan alternatif turizm rotasıyla potansiyel bir sürdürülebilir turizm destinasyonu oluşmasını hedefliyoruz” dedi. Proje ile somut olmayan kültürel miras değerleri turizm değerine dönüştürülmesini ve deneyim turizmiyle daha geniş kitlelerle buluşmasını hedeflediklerini belirten UNDP Türkiye Kapsayıcı ve Sürdürülebilir Büyüme Portföyü İletişim Uzmanı Deniz Şililer Tapan da “Bu proje hem kırsalı bölgenin popüler turizm alanlarıyla birleştirecek hem kadınların güçlenmesine katkı sağlayacak hem de fırsat eşitliğini destekleyecek” diye konuştu.
Fethiye Kadın Girişimi Üretim İşletme ve Kalkınma Kooperatifi Başkanı Çiğdem Karaca da “Yörük kültürünün doğa ile uyum içindeki geleneksel bilgeliğini geleceğe taşımayı amaçlıyoruz. Bu proje ile ekolojik dengenin korunması, kadınların güçlenmesi ve yerel ekonomik döngüye katılmasını hedefliyoruz. Ayrıca, Fethiye turizmine sürdürülebilir alternatif kültür rotaları ekleyerek, turizmi 12 aya yaymak istiyoruz” dedi.
Engelsiz ‘dokuma’
Fethiye İncirköy’de hayata geçirilen projede dikkat çeken hikâyelerden biri de Ayşem Böce Gergerli’ye ait. Ayşem Hanım, bacaklarında protez olduğu için Dastarhane’deki pedallı dokuma tezgâhlarında dokuma yapamıyormuş. Fakat proje sürecinde pedalla çalışmaya engeli olunan kişiler için geliştirilen pedalsız dokuma tezgâhı ile artık İncirköy’deki Keçehane Atölyesi’nde dokuma yapabiliyor. Üstelik proje kapsamında geliştirilen bu özel tezgâhlar ile Tesi adlı ip makinesi girişimi bir şirket haline gelmiş. Projedeki memnuniyetini dile getiren Ayşem Hanım, “Dokuma yapmak bana iyi geliyor ve çok mutluyum. Artık protezim, dokuma yapmama engel değil” dedi.
Atıklar geri dönüşecek
Atölyede üretilen el emeği ürünler, turizm sektöründe yeni bir deneyim rotasına dönüştürülerek ziyaretçilere sunulacak. Dokuma tezgâhlarında üretim deneyimini birebir yaşamak isteyen turistler, bölgenin kültürel değerlerini yakından tanıma fırsatı bulacak. Ayrıca, atölyede kırkılan koyun ve keçi yünleri kullanılarak atıkların geri dönüştürülmesi sağlanacak.