İngilizcesini geliştirmek isterken girişimci oldu

‘İyi derece İngilizce ya da en az bir yabancı dil’… Bu tümce hepimize oldukça tanıdık geliyor değil mi? Üniversite mezuniyeti ile başlayan iş arama serüveninin her aşamasında karşılaşılan bir ‘bariyer’ adeta… İşte o bariyere takılan ve sorununa çözüm ararken çözümün kendisi olmaya karar veren bir girişimcinin hikâyesini okuyacaksınız bu hafta.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Sevilay ÇOBAN

İzmirli genç girişimci Ha­san Can Üretmenoğlu, %100 burslu olarak girdiği Yeditepe Üniversitesi Reklam Tasarımı ve İletişimi bölümün­den 2018’de mezun oldu. Kep at­tıktan hemen sonra iş hayatına atılma aşamasında kariyer plan­larının bir anda değiştiğini anla­tan Üretmenoğlu, “’Let’s conti­nue in English’ (İngilizce devam edelim) kelimesinden korktu­ğum için o dönem İngilizce pra­tiğimi geliştirmek için birçok çözüm denedim. Şimdi rakibim olan farklı şirketlerden bu ko­nuda destek almaya çalışırken, ‘neden bu işi ben kendim yapmı­yorum dedim?’ ve bir anda Buk­yTalk konseptini tasarlarken buldum kendimi” diyor.

Paylaşım ekonomisi modeliyle başladı

Başlangıçta şirketin yönetim kurulu üyesi ve yazılım ekibi­nin başındaki ortağı bilgisayar programcısı Emre Baş ile bir­likte paylaşım ekonomisi mo­delini tercih ettiklerini kayde­den Üretmenoğlu, Türkiye’de ilk ve tek olarak nitelendirdiği konsepti şöyle detaylandırıyor;

“İngilizce biliyor olmama rağmen konuşma pratiğimi bir üst seviyeye çıkaramıyordum. Bunun için sürekli konuşmam ve dile hâkimiyet kazanmam gerekiyordu. Bu işe girmeye ka­rar verdiğimde kafamda mode­li de şekillendirdim. Genelde yüzde 30-40’ı boş olan kafelerin herhangi bir masasını belli bir saat aralığında rezervasyonunu düzenli olarak yapacak şekil­de anlaştım. Facebook ve Ins­tagram gibi mecralardan Buky­Talk’un reklamını yaparak ka­tılımcılara ulaştım.

Sonrasında o kafelerde dil pratiğini geliş­tirmek isteyenlerle ana dili İngilizce olan eğitmenleri bir araya getirdim. Gelen her ka­tılımcı abonelik usulü aylık bir katılım ücreti verip, kafede de çay-kahve veya tost gibi ürün­ler tüketerek işletmeye de para kazandırıyordu. Yani tam an­lamıyla bir paylaşım ekonomi­si modeli ortaya çıkmış oldu. 2019 Ağustos itibariyle şirket­lerden gelen ciddi talepler doğ­rultusunda çözümlerimize bi­reyselin haricinde kurumsal bölümü de eklendik.”

İki genç girişimci ortak, 2020 Mart’a kadar bu süreci artan ka­tılımcı sayısı ve kurum sayısı ile devam ettirdiklerini dile ge­tirirken, pandemi ile birlikte kapanmaların başlamasıyla işlerini online platforma taşı­maya karar verdiklerini söylü­yor. Bu değişim ve dönüşümü “yeniden doğuş” olarak nite­lendiren Üretmenoğlu, şöyle devam ediyor;

“Dijitalleşmenin pandemi ile artması ve BukyTalk ekibinin doğru hamleleri doğru zaman­da yapması ile her ay katılım­cı sayısı ciddi oranda arttı. 25 Aralık 2020’de bu hızlanmayı gören Türkiye’nin en çok erken aşama yatırımı yapan yatırım grubu Alesta Yatırım’dan 750 bin TL değerleme ile ilk yatırı­mını aldı. BukyTalk, Alesta’dan aldığı yatırım ile cirosunu %600 oranında, katılımcı sayı­sını ise %500 oranında büyüttü. Mart 2021’den Ekim 2021’e ka­dar günlük 50-60 tekil web site­si ziyaretçi sayısından 10 bine yaklaşan organik ziyaretçi tra­fiğine ulaştı.”

İki yatırım turu arasında değerlemesini 5’e katladı

Aralık 2021’de fonbulu­cu ile gerçekleşen ikinci kit­le fonlama kampanyası so­nucu 4 milyon TL değerleme alan BukyTalk’un 11 ay içeri­sinde cirosunu %650’e ora­nında arttırdığını kaydeden Üretmenoğlu, aylık ortalama satış tutarında %120’lik artış sağlandığını belirtiyor. Üret­menoğlu yaklaşık 1,5 yıl sonra girdikleri üçüncü fonlama tu­runda ise Fonangels ile değer­lemelerini 5 kattan fazla artı­rarak 21 milyon TL’ye çıkar­dıklarının altını çiziyor.

50 eğitmen günde 250 seans

50’den fazla eğitmenle ve günlük 250’den fazla seans düzenleyebilecek kapasiteye ulaştıklarını heyecanla anla­tan Üretmenoğlu, “Kullanıcı­larımızın deneme seansları­na katılıp abonelik alma oranı son bir yılda %28’e yükseldi. Sadece 8 ay gibi kısa bir süre­de, önceki 23 aylık dönemin üç katı ciroya ulaştık. Yapay zekâ ve ChatGPT altyapısıyla Sanal Speaker süreçlerimizi iyileştirdik” diyor.

“BukyTalk olarak 20’den fazla B2B marka ve 15 bin­den fazla katılımcı ile İngiliz­ce konuşma pratiği pazarında önemli bir etki yarattık” diyen Üretmenoğlu, “Şu an Buky­Talk’in anlık olarak 60 milyon TL değerleme ile 7,5 milyon TL yatırım almasını öngörü­yoruz. Bunun yarısını başarı­lı bir şekilde tamamladık. Ka­lan kısmını ise 25 Temmuz 2024’e kadar kapatacak. Ya­tırım turu sonrasında, Türki­ye’deki başarılı konuşma pra­tiği operasyonunu global öl­çekte büyük bir marka haline getirmek için Türkiye ve Ba­kü’de aktif olarak yapılan sa­tışlara Türkçe konuşma pra­tiğini de ekleyeceğiz. Türkçe ana dili olan konuşmacıları­mızı, Türkçe becerilerini ge­liştirmek isteyen Ortadoğulu katılımcılar ve şu an dördün­cü neslini yaşayan Avrupa’da­ki gurbetçilerimizin çocuk­larıyla bir araya getireceğiz. Türk Lirası harcayarak dolar/ euro kazanmaya odaklanaca­ğız” ifadelerini kullanıyor.

 Sırada Rusça, Almanca ve İspanyolca var

Ana dili İngilizce olan ya da ana dili seviyesinde İngilizcesi olan yabancı kültürden konuşmacılar ile İngilizce konuşma pratiği yapmak isteyenleri bir araya getiren bir platform olarak hizmet sunan BukyTalk, ilk yatırımını aldığı Aralık 2020’den bu zamana kadar 77 kattan fazla büyüdü. Girişim, küresel pazardan daha fazla pay alabilmek için ileriye dönük olarak Rusça, Almanca ve İspanyolca gibi dillerde de hizmet vermeyi hedefliyor.

 Hata yapmaktan korkmadan konuşturuyor

BukyTalk, 2 kurucu ortak ve 6 çalışan olmak üzere 8 kişilik ekip tarafından yönetiliyor. Platform, katılımcılarına hata yapmaktan korkmadan İngilizce konuşabilecekleri sosyal bir ortam sunuyor. Katılımcılar, BukyTalk'ın web sitesi üzerinden başlangıç, orta veya ileri seviyelerden hangisinde olursa olsun kendi seviyelerinden en fazla dört katılımcı ile müsait olunan gün ve saati seçerek katılım sağlayabiliyor.