Gazze’deki çevre kirliliği ulusal sınırları aşacak

Gazze’de insani kriz derinleşiyor. 7 Ekim’den bu yana bombalanan kentte, su, elektrik, gıda ve diğer temel hizmetler kesildi. Bu durum, kanalizasyonda sıkıntılara neden olurken, beraberinde hava ve su kirliliği gibi çevre sorunlarına yol açtı. Sorunların, ulusal sınırları aşabileceği uyarısında bulunuldu.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İsrail'in, 7 Ekim'den bu yana bombaladığı Gazze'ye yönelik su, elektrik, gıda ve diğer temel hizmetleri kesme kararı sonrası insani kriz derinleşirken elektrik, yakıt tedarikinin sağlanamaması nedeniyle su, kanalizasyon ve çöp temizliği gibi halk sağlığını yakından ilgilendiren işlemlerin gerçekleştirilememesi, yıkılan evlerin enkazındaki 1000'den fazla cesedin salgın hastalık tehdidi oluşturması, olası bir sağlık ve çevre felaketini de gündeme getirdi. Kanalizasyon suları sokaklara akarken temiz içme suyuna erişemeyen bölge halkı, bombardımanların gölgesinde su ve gıda sıkıntısıyla mücadele ediyor.

Gazze'deki Filistin İçişleri Bakanlığından yapılan yazılan açıklamada, Gazze Şeridi'nde içme suyu konusunda çok ciddi bir kriz yaşandığı ve halkın güvenli olmayan suya başvurmak zorunda kaldığı belirtilirken Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) Gazze'deki temiz suyun neredeyse tükendiğine dikkati çekerek, bölge halkının kuyulardan çıkan kirli suyu kullanmak zorunda kaldığını, bu durumun da su kaynaklı hastalık riskini artırdığını bildirdi. İsrail'in uluslararası hukuka göre yoğun sivil nüfusun bulunduğu bölgelerde kullanımı yasak olan beyaz fosfor maddesini Gazze'de kullanması da sağlık ve çevre felaketine yönelik endişeleri artırdı.

İsrail'in Gazze'ye yönelik devam eden saldırılarının çevresel boyutuna ilişkin konuşan Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Doktor Öğretim Üyesi ve Hidropolitik Uzmanı Seyfi Kılıç, “Saldırılar sonucu zarar gören altyapı nedeniyle meydana gelen su kirliliğinin öncelikle salgın hastalıklara neden olabilir” uyarısında bulundu.

Suyu tek taraflı İsrail çekti

 İsrail işgali altındaki Batı Şeria'dan çekilen yer altı sularının, İsrailli su şirketi Mekorot aracılığıyla ulusal su şebekesine aktarılarak buradan yüksek fiyatlarla Filistinlilere satıldığını söyleyen Kılıç, “Bu durum Filistinliler açısından büyük bir eşitsizliğe neden oldu. Filistinlilerin bir devleti olmadığı, orası bir işgal bölgesi olduğu için o suyu tek taraflı olarak İsrail çekiyor. Filistinlilerin kendi su kuyularını açma imkanları yok, Mekorot şirketinden almak zorundalar. Mekorot şirketi de özellikle İsrailli yerleşimcileri desteklemek adına onlara çok daha uygun fiyatlara verirken Filistinlilere çok pahalı şekilde satıyor" diye konuştu.

Halk sağlığını tehdit ediyor

Su kesintisinin yanında bölgeye elektrik de verilmediğini ve yaklaşık 2,5 milyon Filistinlinin temiz su, gıda ve sağlık hizmetleri gibi temel ihtiyaçlara ulaşmanın dışında hayatta kalma mücadelesi verdiğine işaret eden Kılıç, İsrail'in hastanelere saldırı düzenlediğini ve bu noktaların kısa süre içerisinde boşaltılması talebinde bulunduğunu hatırlattı.