Helal jelatin üretimi için yatırımcı aranıyor
Kayseri’de helal jelatin üretimi için proje hazırlayan Orta Anadolu Kalkınma Ajansı, yatırımcı bekliyor. Durmuş, şehirde bulunan kurum ve kuruluşların içerisinde yer alacağı bir yapılanma ile jelatin üretimi konusunda başarılı adımlar atılarak ithalatın önlenebileceğini söyledi.
Hilal SÖNMEZ
KAYSERİ - Dünya genelinde yılda yaklaşık 400 bin ton jelâtin üretiliyor. Bu üretimin yüzde 46’sı domuz derisinden elde ediliyor ve 200 bin tona yakını Müslümanlar tarafından tüketiliyor. Türkiye ise şu anda 3 yerli üretici sektörde faaliyet gösteriyor. Ancak bu firmaların üretim miktarı jelatin ihtiyacını karşılamaya yetmiyor. Bu nedenle her yıl yaklaşık 20 milyon dolarlık jelatin ithalatı yapılıyor.
Orta Anadolu Kalkınma Ajansı (ORAN) ve Kayseri OSB Dış Ticaret İstihbarat Merkezi verilerine göre Türkiye’de jelatin ithalatı yapan 90 civarında firma var. Türkiye’nin son 5 yıldaki en önemli tedarikçileri, Brezilya ve Arjantin, en çok ihracat yaptığı 5 ülke ise; İran, İsviçre, Almanya, İtalya ve Birleşik Krallık oldu. Büyük oranda domuzdan üretilen jelatin ithalatı için Türkiye her yıl yaklaşık 35 milyon dolar harcama yapıyor. Bu durum Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Denetleme ve Sertifikalama Araştırmaları Derneği (GİMDES) verilerine göre yaklaşık 5 bin ton jelatin ithalatı demek oluyor. Kaynağı sebebiyle büyük tartışmalara sebep olan ve şüpheyle yaklaşılan jelatini, Türkiye’de 2011’den bu yana iki yerli firma üretmeye başladı. Fakat gıda üreticilerinin çoğu hala ucuz diye ithal jelatini kullanmayı tercih ediyor. İthalatın önüne geçmek ve yerli üretimi teşvik etmek isteyen Orta Anadolu Kalkınma Ajansı ise hammaddesinde ‘kemik’ kullandığı, ‘Jelatin Üretim Tesisi Fizibilitesi’ni hazırladı ve yatırımcı gelmesini bekliyor. ORAN Kayseri Yatırım Destek Ofisi Koordinatörü Ali Durmuş, çalışmalarına 2012 yılında başladıkları projenin hazır olduğunu ve uygun yatırımcı geldiği takdirde bu çalışmayı güncelleyebileceklerini söyledi.
Kayseri, jelatin üretimi için uygun verilere sahip
Şu anda dünya genelinde üretilen 400 bin tonluk jelatinin yaklaşık yüzde 46’sı domuz derisinden, yüzde 29’u sığır derisinden, yüzde 23’ü kemikten ve kalan kısmı diğer kaynaklardan elde edilerek yapılıyor. ORAN’ın hazırladığı üretim tesisi fizibilitesi içinse ham madde olarak ‘kemik’ kullanımı yer alıyor. Bu durumda üretici için en önemli adım kemik tedariğinin sağlanması. Kayseri ise 25 adet et işleme tesisine sahip olması ve yılda 100 binden fazla büyükbaş hayvan kesimi yapılması sebebiyle üretim yeri olarak ön plana çıkıyor. Konya, Adana ve Sivas gibi çevre illerle birlikte, kemik tedariği konusunda Kayseri’nin sıkıntı yaşamayacağı düşünülüyor. Pastırma ve sucuk üretimini başarıyla sürdüren Kayseri’de, bu ürünlerin üretiminden elde edilen atıkların katma değeri çok daha yüksek bir ürüne dönüştürülmesi de ilin sanayi ve ekonomisi için konunun önemini ortaya koyuyor. Durmuş, “Şehirde bulunan kurum ve kuruluşların içerisinde yer alacağı bir yapılanma ile jelatin üretimi konusunda başarılı adımlar atılabilir” şeklinde konuştu.
Kemik tedariği ve verimlilik öncelikli aşamalar
Jelatin üretimi hakkında çok ciddi araştırmaların yapılması gerekiyor. Helal jelatin üretiminde en önemli konu, işletmede gerekli olan helal şartlarda kemik ve deri parçalarının sistemli ve sürekli tedarik ağının oluşturulması. Türkiye’deki mevcut uygulamada, Tarım Bakanlığı’nın kesimhaneler ve hayvan çiftlikleri için istemiş olduğu şartların, helal sertifikasının alınabilmesi için yeterli olduğunu belirten Ali Durmuş, “Kemik toplama işleri şu an için çeşitli aracılara ihale edilerek yürütülüyor. Her ilin kendi kasaplar odası tarafından kemik toplama ihalesi yapılıyor. Ülkemizde henüz tam olarak uygulaması başlamayan düzenlemeye göre; et ve et entegre tesisleri, kesimhaneler, marketler iş yeri açmak için A sınıfı emisyonu olan bir Renderingle atık kemiği verdiğine dair protokol yapmak zorunda. AB yasaları ile uyum sürecinin bir gereği olarak, önümüzdeki yıllarda et ve et üreticileri, arıtma, filtre gibi çevre konusunda büyük yaptırımlara maruz kalacak. Birçok firma, bu zorunlu yaptırımların altından kalkabilecek finansal güce sahip değil. Dolayısıyla et işletmelerinin sıkıntı duydukları atıkları fabrikalardan uzaklaştırmak onlar için de bir ihtiyaç olacak” ifadelerini kullandı.
Ali Durmuş, “Kemik tedariği konusunun çözülmesi halinde geriye bir tek verimlilik sorunu kalıyor. Bu konuda Şanlıurfa’da bir girişimcimiz olumlu sonuçlar elde etti. Biz bütün bu bilgileri gelen çok sayıda yatırımcımız ile görüşmemize rağmen ilk yatırım maliyetlerinin yüksek olmasından dolayı cesaret edemediler. Özellikle Müslüman kitlelerin helal jelatini tercih etmesinden ve pazar kaybından korkan jelatin üreticileri de kimsenin bu işe girmesini istemiyor” dedi.
Türkiye’nin jelatin ithalatı 20, ihracatı 21 milyon dolar
Jelatin ihtiyacında Türkiye’nin ithalat hacmi 2012 yılında 33 milyon dolarken, şimdi 20 milyon dolara kadar geriledi. İhracat hacmi ise 7.5 milyon dolardan 21 milyon dolara yükseldi. ORAN’ın fizibilitesini hazırladığı ‘Jelatin Üretim Tesisi’ için uygun yatırımcıların bulunması halinde ithalatın azalarak ihracatın artması bekleniyor.
Jelatin nedir?
Jelatin, tamamen hayvansal bir ürün ve gıda sektöründe doğal protein olduğu için oldukça fazla tercih ediliyor. İlk patenti 1945 yılında bir sanayici tarafından alınan jelatin, bugün dünya üzerinde yılda 400 bin ton tüketiliyor. Yaprak jelatin ve toz jelatin olmak üzere iki türde bulunuyor. Gıda sektöründe hemen her alanda; jelibon, marshmallow, tofi ve tablet şekerlemeler, meyveli sakızlar, jöleler, meyve suları, şarap, çorba, yoğurt, sütlü tatlılar, dondurma ve fermente edilmiş sütlerde ve et soslarında kullanılıyor. İlaç sektöründe ise tablet, serum, kapsül ve pastillerde kullanılıyor. Yanı sıra, film, fotoğraf ve kimya sektörlerinde de yine jelatin kullanılıyor.
Türkiye’nin üçüncü jelatin fabrikası ‘helal’ sertifikası ile Bursa’da kuruluyor
Zehra ORUÇ
BURSA - Türkiye’nin üçüncü jelatin fabrikasını Bursa İhtisas Deri OSB’ye kurduklarını anlatan Bursa Jelatin Gıda Yönetim Kurulu Başkanı İrfan Karaca, 4 ortaklı gerçekleştirdikleri bu yatırımın 10 milyon dolarlık bütçeyle hayata geçirildiğini söyledi. Kasım ayında devreye alınması planlanan tesisin, ilk altı aylık periyotta 3 bin ton kapasiteyle, ikinci altı ayda ise 6 bin tonluk üretim kapasitesiyle çalışacağını belirten Karaca, “Son teknolojik imkanlarla donattığımız tesisimizde makinelerimizin yüzde 80’ini ithal, ancak hammaddenin tamamını yerli kullanacağız. Bu sayede büyük oranda dışa bağımlı olduğumuz bir üründe, ithalatın önüne geçerek, helal sertifikalı yerli ürün sunacağız” dedi. Öte yandan ihracata da başlamayı planladıklarını söyleyen Karaca, jelatin ürün grubunun ağırlıklı İtalya, İspanya, Almanya ve Amerika’dan ithal edildiğini ifade etti. İrfan Karaca, “Bunların yüzde 80’i maalesef domuzdan üretilen jelatinler. Türkiye’de ise sığırdan üretiliyor. Helal sertifikalı üretimimizi iç pazar talebini karşılamanın yanı sıra Almanya, İran, Fransa, İspanya gibi ülkelere ihraç da etmek istiyoruz. Fabrikamızı henüz devreye almadık ama şimdiden sipariş vermek isteyen pazarlar var. 2019 itibari ile hedefimiz üretimimizin yüzde 80’ini ihraç etmek" şeklinde konuştu. Jelatin imalat sürecinden de bahseden İrfan Karaca, sözlerini şöyle sürdürdü: “Derinin alt tabakasından ürettiğimiz jelatin; şekerleme, yoğurt, bisküvi, çikolata gibi ürünlerin yanı sıra sucuk, sosis gibi et ürünlerinin kılıflarında, pastacılıkta, tıbbi ürünlerde ve köpek maması imalatında kullanılıyor. Üretimi devreye almamızın ardından, temin ettiğimiz hammadde niteliğine göre gerekli Ar-Ge çalışmalarını yapıp, sektörüne göre imalat yapacağız. Ar-Ge laboratuvarını da bünyemizde kuracağız” diye konuştu. Karaca, 20 bin metrekarelik alanda 10’u beyaz yaka olmak üzere yaklaşık 80 kişi istihdam edeceklerini açıkladı.