Gıdaya ‘ev’ yasağı geliyor
Gıdada haksız rekabetin önüne geçmek için, Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü 27 Kasım’da yayımladığı yeni bir yönetmelik yayınladı. Buna göre süt ve süt ürünlerinde ‘köy’, ‘ev’, ‘geleneksel’, ‘çiftlik’, ‘%100’ gibi tüketiciyi yanıltacak ifadelerin kullanımı yasaklandı. Hedef; etiketlerin daha güvenilir, şeffaf ve anlaşılır olması.
Mehmet Hanifi GÜLEL
Gıda etiketlerinde haksız rekabetin önüne geçmek için yeni düzenlemeler getirildi. Buna göre süt ve süt ürünlerinde ‘köy’, ‘ev’, ‘geleneksel’, ‘çiftlik’, ‘%100’ gibi tüketicinin yanıltılmasına sebep olan ifadeler yasaklandı.
Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü’nün 27 Kasım’da yayımladığı yeni yönetmenlik kılavuzunda temel görüş alanında gıdanın adı ve net miktarı dışında ürün tipine göre bulunması gerekli bilgilerde önemli revizyonlar yapıldığını kaydeden Karma Grup Regülasyon ve Operasyon Direktörü Didem Altuntaş, getirilen yeni hükümlere uygun olmayan ürünler 31 Aralık 2026 yılına kadar piyasada bulundurulmayacağını söyledi.
Burada amacın tüketicilerin yanıltılmasının önüne geçmek ve ilk bakışta ürünün ne olduğunu anlamasını sağlamak olduğunu belirten Altuntaş, yanı sıra firmaların markalarında da köy ürünü algısı yaratması engellendi bildirdi.
Tüketicilerin etiketleri daha kolay okuması hedefleniyor
Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü Türk Gıda Kodeksi Gıda Etiketleme ve Tüketicileri Bilgilendirme Yönetmeliği Kılavuzu’nun birçok gıda ürünün etiketlenmede ifade kullanımını kısıtladığına vurgu yapan Didem Altuntaş, yapılan değişiklikle tüketicilerin gıda etiketlerini daha kolay okuması ve anlayabilmesinin hedeflendiğini iletti.
Böylece tüketicilerin yanıltıcı görsel, isim ve ifadelerin kullanımı engellendiği için doğru bilgiye ulaşabileceklerini, alım kararını verirken karşılaştırma yapmaları kolay olacak ve sağlıklarını korumak için daha bilinçli seçim yapabileceklerini ifade eden Altuntaş, “Örneğin ürün ışınlanmış ise; ışınlanmış gıda ve radura işareti zorunlu oldu.
Olması gereken bileşenin yerine ikame bileşen var ise (Örnek kıyma yerine soya ile üretilen soyalı mantı); ikame bileşenin ürün adında yüzde 75 puntosu büyütülmüş olarak yer alacak. Tüketicinin bu ve benzeri detaylara göre ürüne alım kararını verdiği göz önünde bulundurduğumuzda bu bilgilerin ön yüzde yer alması tüketicinin kolayca ve bilinçli seçim yapmasını sağlayacak” dedi.
“Tüketici ürünü ilk gördüğü anda; çikolata diye kokolin, tereyağ diye margarin, dondurma diye yenilebilir sütlü buz, kıymalı mantı diye soyalı mantı almayacak” diyen Altuntaş, “Geçişle ilgili verilen sürenin uzun olmadığını söyleyebiliriz. Elde kalan ambalajların çöpe giderek israf edilmemesi içinde bu süre düşünülmüş ve aslında üreticiye destek olunmaya çalışılmış.
Ayrıca daha önceki mevzuat değişikliklerinde görmeye alışkın olduğumuz ‘raf ömrü sonuna kadar piyasada bulunabilir’ gibi bir ibare geçiş hükümlerinde yer almadığı için uyum için verilen tarih, uygun olmayan etiketleri piyasada göreceğimiz son tarih olacak” diye konuştu.
Daha önce çiftlik ve köy gibi markalar ürün ismi ile birleştirilmeden kullanılabildiğine değinen Altuntaş ayrıca yurtiçinde üretilen ürünlerin etiketinde ithal, ithal ürünlerde ise yurtiçinde üretilmiş gibi algı oluşturacak marka, ifade ve görsellerde yer verilemeyeceğini aktardı.
Burada amacın tüketiciye yanıltıcı bilgi verilmesinin önüne geçmek olduğuna dikkat çeken Altuntaş “Tüm değişiklikler düşünüldüğünde haksız rekabetin önüne geçecek tedbirlerin alındığını, daha güvenilir, şeffaf ve anlaşılır bir etiketleme yapılacağını söyleyebiliriz. Etkili ve sık denetimlerle getirilen değişiklikleri zamanında ve olması gerektiği gibi uygulamayanlar için yaptırımların caydırıcı olması da önemli” ifadelerini kullandı.
“Gıda sanayiinin tamamı değişikliklerden etkilenecek”
Yeni kılavuzun henüz yayınlanmamış olan “gıda katkı maddeleri kılavuzu” gibi bazı düzenlemelere de atıfta bulunulduğunu söyleyen Altuntaş, şu ifadeleri kullandı: “Böyle olunca örneğin ‘koruyucu içermez’ ya da ‘doğal renklendirici içerir’ gibi ifadeleri kullanmak isteyen firmalar yayımlanacak kılavuzu görmeden bu bilgileri etiketlerine yansıtamayacak.
Ürün grubuna ait özel düzenlemeler, zorunlu bilgilerin yanında özellikle isteğe bağlı eklenecek bilgilerin etiketteki varlığı, içerikte kullanılan bazı hammaddeler nedeniyle etikette yer alması gerekecek ek bilgiler ve temel görüş alanında birden çok düzenlemenin olması nedeniyle çoğu ambalaj yada etikette değişiklik olacak. Örneğin tamamen aromalı bir üründe gerçek ürün görselinin kullanılamayacak olması direkt tasarımın değişmesi anlamına gelecek. Sonuç olarak; gıda sanayiinin tamamı değişikliklerden etkilenecek.”
Soya ve badem sütü ifadesi kullanılmayacak
Soya, yulaf, badem, fındık kullanılarak üretilen içeceklerin üzerinde “süt” ibaresinin yasaklandığını ve “içecek” ifadesinin kullanılacağını paylaşan Didem Altuntaş, “Türk Gıda Kodeksi İçme Sütleri Tebliğinde süt tanımı ‘inek, koyun, keçi ve manda sütü’ için yapılmış. Bitkisel kaynaklar kullanılarak üretilen bu tarz ürünlerde ise süt tanımı yapılması tüketicileri yanıltıcı olarak değerlendiriliyor. Türkiye de yeni olan yada var olan firmalar ürün adlarını mevzuatın izin verdiği şekilde değiştirip, etiketlerini güncelleyecekleridir. Bu tarz ürünlerde yaygın bir kullanım olduğu düşünüldüğünde, firmalar için bu isimlendirmeden vazgeçerek yeni bir tanıtım oluşturmak zorlu bir yolculuk olacak” dedi.