Yağda tağşişe yasal düzenleme geliyor
Yağ sektöründe son dönem ciddi oranda tağşiş var. En fazla tüketilen ayçiçeğ yağının aspir yağı karışımı olduğu sektörde konuşuluyor.
Özlem AS
Yağ sektörünün uzun zamandan beri yakındığı konuların başında tağşiş geliyor. Birçok gıda ürününde yaşanan tağşiş son dönemde yağ sektöründe de hem iç pazarda hem de ihracatta hızla yaygınlaşmış durumda. Özellikle ayçiçeği ham yağı ile kanola, aspir tohumlarından elde edilen ham yağlar arasındaki fiyat farklılıkları dolayısıyla, sektör ciddi sıkıntılar yaşıyor.
Buna karşın harekete geçen sektör temsilcilerinin çabası olumlu sonuç verdi. Önümüzdeki günlerde bakanlık tarafından meclise sunulacak olan yasal düzenleme ile insan sağlığını tehlikeye sokan gıda ürünlerini üretenler veya piyasaya arz edenlere 100 bin lira idari para cezası verilecek, işyerleri de 1 yıl süreyle faaliyetten men edilecek.
Bitkisel Yağ Sanayicileri Derneği (BYSD) Yönetim Kurulu Başkanı Tahir Büyükhelvacıgil, “Tağşişle ilgili uyarılarımız dikkate alındı. Tağşişe yasal düzenleme sektörü rahatlatacak” diye konuştu.
Tahir Büyükhelvacıgil, sektördeki son gelişmeleri Dünya Gıda Dergisine değerlendirdi.
Tağşiş tüketiciyi de sanayiciyi de mağdur ediyor
Büyükhelvacıgil, “Bitkisel yağ sektörünün 2016 yılı ilk dört aylık dönemindeki dış ticaret rakamları değerlendirildiğinde ayçiçeği ihracatının geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 20 oranında düştüğünü, ayçiçeği dışındaki kanola, aspir gibi diğer yağlı tohum ithalatında ise artış yaşandığına görüyoruz. İhracatta da özellikle Suriye’ye yapılan ve son 5 yılda 10 misli artan ihracatta tağşiş şüphemiz var. Diğer taraftan sıfır gümrük vergisiyle ithal edilen ham yağlar da iç piyasada haksız rekabete sebep oluyor. Bitkisel Yağ Sanayicileri Derneği olarak, 7 milyar dolarlık bir sektörü temsil ediyoruz. Dolayısıyla yağ sektörünün temsilcileri olarak, sektörümüzün olduğu kadar tüketicilerin, halkımızın da haklarını korumakla yükümlüyüz. Bugün piyasada ayçiçeği yağı olarak satılan bazı yağların içinde ciddi oranda aspir yağı karışımı olduğu düşüncesindeyiz. Tüketici aldatılıyor. Vatandaşlarımız yağ alırken dikkat etmeli, daha bilinçli olmalı. Ne yağı aldığını bilerek, sorgulayarak almalı. Aldığı yağın mutlaka etiketinde yer alan içeriğe bakmalı, çok ucuz yağları da mutlaka sorgulamalı. Tağşiş, düzgün üretim yapan sanayicimizin rekabet gücünü kırarken, tüketicinin de yanıltılmasına neden oluyor. Tağşiş, dünyanın neresinde olursa olsun, sanayiciyi de tüketiciyi de mağdur eder” diye konuştu.
Taleplerinin dikkate alındığını belirten Büyükhelvacıgil, tagşiş yapan firmaları eğer üyeleriyse üyelikten ihraç ettiklerini ve suç duyurusunda bulunduklarını söyledi. Büyükhelvacıgil sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye’de tağşiş ile mücadelede sonuç alınabilmesi amacıyla Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından yapılan denetimlerin ve gümrük kapılarındaki kontrollerin artırılması, caydırıcı daha yüksek cezalar uygulanmasına ilişkin taleplerimizi her platformda dile getirdik. BYSD olarak, cezaların caydırıcı olması için tağşiş yapanların üretimden men edilmesini ve basın yayın organları aracılığıyla ifşa edilmesini istedik. Memnuniyetle takip ediyoruz ki taleplerimiz Hükümet tarafından dikkate alındı ve sonuca ulaştık. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanımız Faruk Çelik geçtiğimiz günlerde taklit ve tağşişe dönük yaptırımların yeniden belirlenmesiyle ilgili yasal düzenlemeyi en kısa zamanda Meclis’e getireceklerini açıkladı. Sayın Bakanımızın açıkladığı söz konusu düzenleme ile insan sağlığını tehlikeye sokan gıda ürünlerini üretenler veya piyasaya arz edenlere 100 bin lira idari para cezası verilecek, işyerleri de 1 yıl süreyle faaliyetten men edilecek. Bakanımızın verdiği bilgilerden 2015 yılında bu alanda denetimlerin sıkılaştırıldığını ve suç duyurusu, idari para cezası gibi yaptırımların etkili şekilde uygulandığını anlıyoruz. Tüm bu önlemler sektörümüz açısından önemli gelişmeler. Biz de dernek olarak tağşişle kararlı bir şekilde mücadele ediyoruz. Tağşiş yapan firmaları Bakanlığa bildiriyoruz ve ifşa edilen tağşiş yapan firmalar hakkında suç duyurusunda bulunuyoruz. Bu firmalar üyemiz ise Dernek üyeliğinden ihraç ediyoruz.”
Bosna Hersek'ten ithalat hızla artıyor
Bosna Hersek’ten ithal edilen “0” gümrüklü ham ve rafine ayçiçeği yağı ithalat miktarının hızla arttığını belirten Büyükhelvacıgil, bu durumun piyasada fiyat dengesizliği yarattığını ve sektörde haksız rekabete neden olduğunu söyledi.
Büyükhelvacıgil, “Geçen yıllarda 60 bin tonlara kadar yükselen sıfır gümrüklü teknik ve sınai amaçlı ayçiçeği yağı ithalatı 2016 yılından itibaren uygulamaya konulan yüzde 22,5 gümrük vergisi ile büyük ölçüde düştü. Bu olumlu gelişmeye karşın sektörde haksız rekabete sebep olan ve sektörün önemli sorunlarından olan sıfır gümrükle Bosna Hersek’ten ithal edilen ham ve rafine yağlar da geçen yılın aynı dönemine göre ciddi düzeyde arttı. 2015 yılında 20 bin 730 ton Bosna Hersek menşeli rafine ayçiçeği yağı ve 27 bin 552 ton ham yağ ithal edildi. 2016 yılının ilk dört ayında toplamda 18 bin 916 ton rafine ayçiçeği ve ham yağı ithal edilmiş olup bu da 2016 yılı sonu itibarıyla yaklaşık 60 bin ton ayçiçeği yağı ithalatı anlamına geliyor. İkili anlaşma gereği Bosna Hersek’ten ithal edilen “0” gümrüklü ham ve rafine ayçiçeği yağı ithalat miktarı giderek artış göstermekte, bu durum ise piyasada fiyat dengesizliği yaratıyor ve sektörde haksız rekabete neden oluyor. BYSD olarak, bu tür uygulamaların gözden geçirilmesi ve sektörümüzün korunması için gerekirse kaldırılmasını talep ediyoruz” diye konuştu.
Bosna menşeeli ham ve rafine ayçicek yağı ithalatı (ton)
2011
2012
2013
2014
2015
2016 (4 AYLIK)
Rafine
104
559
6.204
16.573
20.730
8920
Ham
0
0
4463
15027
27552
9996
Bu yılın ilk dört aylık dış ticaret rakamları değerlendirildiğinde, toplam ihracatın geçen yılın aynı dönemine göre düşmesine rağmen Suriye ihracatının aynı düzeylerde kalmasının sektör açısından endişe verici olduğunu kaydeden Büyükhelvacıgil, DIR kapsamında sıfır gümrükle ithal edilen ayçiçeği ham yağlarının iç piyasaya verildiği endişesini taşıdıklarını ve bu sorunun daha da büyümemesi için Suriye’den ihraç edilen ayçiçeği yağlarının gümrük kontrollerinin sıkılaştırılması gerektiğini söyledi.
Hammadde ihtiyacı 2 milyon ton tohum
Türkiye'nin 12 milyar dolar tarım ürünleri ithal ettiğini ve bunun 4,3 milyar dolarını bitkisel yağlar, yağlı tohum ve türevleri olduğunu kaydeden Büyükhelvacıgil, hammadde ihtiyacınının karşılanabilmesi için yılda en az 2 milyon ton ayçiçeği tohumu üretilmesi gerektiğini söyledi.
Büyükhelvacıgil, “Türkiye’de bitkisel sanayicisinin öncelikli sorunu hammadde. Ne yazık ki 2015 yılında Türkiye’de gerçekleşen yaklaşık 3 milyon ton yağ arzının 750 bin tonu yerli üretimle karşılandı. Yani hammadde ihtiyacımızın yüzde 75’ini ithalatla karşılıyoruz. Bitkisel yağ sektörü özellikle ayçiçeğinde hammadde yetersizliği nedeniyle dışa bağımlı hale geldi. Türkiye olarak 12 milyar dolar tarım ürünleri ithal ediyoruz. Bunun 4,3 milyar doları bitkisel yağları, yağlı tohum ve türevleri kapsıyor. Sektör olarak bizim yıllık 2 milyon ton ayçiçeği tohumuna ihtiyacımız var. Türkiye’deki üretim ise 1 milyon ton ila 1 milyon 200 bin ton arasında. Sektörün ihtiyacı olan hammaddenin büyük kısmı Karadeniz ülkelerinden Rusya, Ukrayna, Moldova, Romanya ve Bulgaristan’dan yağlı tohum veya ham yağ olarak ithal ediliyor. Ayçiçeği ham yağ ithalatı 2014 yılında 812 bin ton, 2015 yılında 777 bin ton olarak gerçekleşti. Katma değerin ülkemizde kalması ve istihdama olumlu katkısı olması için Sektörümüz, ham yağ ithalatı yerine yağlı tohum ithalatını tercih ediyor” dedi.
Türkiye yağlı tohum üretimi (Bin ton)
2011
2012
2013
2014
2015
Ayçicek tohumu
950
1.050
1.400
1.200
1.200
Pamuk tohumu
1.500
1.250
950
1.200
1.000
Soya fasulyesi
75
112
180
153
161
Kolza tohumu
88
100
102
112
120
Aspir tohumu
18
20
45
76
70
Toplam
2.631
2.532
2.677
2.741
2.551
Destekleme politikaları yeniden düzenlenmeli
Bakanlık tarafından yapılan desteklemelere rağmen üretimde istenen artışın sağlanamadığını belirten Büyükhelvacıgil, yağlı tohumlu bitkilerin devlet alım garantisi olan, müdahale alım fiyatının uygulaması yanında primle de desteklenen hububatla rekabet edemediğini söyledi. Büyükhelvacıgil, “2016 yılı için açıklanan “Tarımsal Desteklemelere İlişkin Karar” ile başta ayçiçeği olmak üzere yağlı tohumlu bitkilerin prim desteği kilogramda ortalama 10 kuruş arttırıldı. Ayçiçeği tohumunda 2015 yılı itibariyle kilogramda 30 kuruş olan prim desteği bu yıl 40 kuruşa çıkarıldı. Yüzde 33 oranındaki gerçekleşen bu artış, ayçiçeğinde son yıllarda yapılan artış oranları karşılaştırıldığında en yüksek artış. Sektör adına olumlu bir gelişme olarak değerlendiriyor ve bu prim desteğinin ayçiçeği üreticisinin ayçiçeği ekimine yönelmesine katkı sağlayacağını düşünüyoruz. Ancak ayçiçeğindeki desteklemenin kilogramda 40 kuruş iken kütlü pamukta 75, soyada 60, aspirde 55, kanolada 50 kuruş olarak belirlendiğini de göz ardı etmemeliyiz” dedi.
Destekleme politikasının yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini belirten Büyükhelvacıgil, sözlerine şöyle devam etti: “Yağ Sanayicileri olarak biz ayçiçeği üretiminde destekleme politikalarının yeniden düzenlenmesini talep ediyoruz. Sektörümüz ve sektörün temsilcisi olan Derneğimizin görüşü; prim desteklerinin iki aşamada yapılması ve ayçiçeği hasadından sonra oluşacak fiyatlara göre gerektiğinde telafi edici prim desteğinin uygulanmasıdır. Böylece üreticimizin fiyatların düşme endişesini yaşamadan tercihini ayçiçeği ekimi yönünde yapacağına inanıyoruz. Desteklemenin iki aşamada yapılması ile ayçiçeği diğer alternatif ürünlere karşı avantajlı duruma getirilebilecek. İlk destekleme ekim zamanında üreticinin karar verme aşamasında yapılmalı, primler alternatif ürünlere göre parite dikkate alınarak belirlenmeli. İkinci aşamadaki destekleme ise hasat sırasında düzenleyici fark ödemesi primi olarak belirlenmeli, yağlı tohum üreticisinin mağduriyetini önleyecek düzeyde olmalı. Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de yağlı tohumları artık stratejik ürün kategorisinde değerlendirmeli ve buna uygun tarım politikası geliştirmeliyiz. Sektörün hammaddede dışa bağımlılıktan kurtulması için yerli üretimin mutlaka arttırılması gerekiyor.”
YILLARA GÖRE DESTEKLEMELER (KRŞ/KG)
2006
2007
2008
2009
2010
2011
2012
2013
2014
2015
2016
Kütlü Pamuk
29
29
27
42
42
42
46
50
55
65
75
Ayçiçeği
20
20
18,9
21
23
23
24
24
30
30
40
Soya
22
22
20,7
27,5
35
50
50
50
50
50
60
Kanola
22
22
20,7
23
27,5
40
40
40
40
40
50
Aspir
22
22
20,7
25
30
40
40
45
45
45
55
D.Mısır
4
2
3,6
4
4
4
4
4
4
4
2
kutu
İhracat
Sektördeki ihracat son yıllarda artış gösterdi. 2014 yılında likit yağ ihracatı 715 bin, margarin 157 bin tona, 2015 yılında ise likit yağ 671 bin, margarin ise 152 bin tona ulaştı. İhracatın yüzde 85’i gibi büyük çoğunluğu Irak ve Suriye’ye yapılıyor, karşılığı ham yağ olarak Dahilde İşleme Rejimi (DİR) kapsamından ithal ediliyor.
VERİ BANKASI
GSYH
DIŞ TİCARET DENGESİ
İŞSİZLİK
CARİ İŞLEMLER DENGESİ
BEKLENTİ ANKETİ
TÜKETİCİ GÜVEN ENDEKSİ
ENFLASYON
KAPASİTE KULLANIMI
SANAYİ ÜRETİMİ
Faydalı Bağlantılar
T.C Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı
Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü
İhracat Bilgi Platformu
T.C Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı
FAO
KOSGEB
TMMOB Gıda Mühendisleri Odası
TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası
Türkiye Gıda Sanayi İşverenleri Sendikası
Türkiye Gıda Dernekleri Federasyonu