Tiryakioğlu: Arz güvenliği için ekim alanları yüksek olmalı

TİM Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri Sektör Kurulu Başkanı Ahmet Tiryakioğlu, TMO’nun geçen yıl üreticiyi memnun eden bir alım fiyatı açıklamasının buğday ekim alanını, önceki yıla göre artırdığını belirtti.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

TMO'nun bu yıl açıkladığı buğday ve arpa alım fiyatlarının, ülkemizin hem iç tüketiminde hem de ihracatında büyük önem taşıdığını ve üretim primi desteğinin sürmesinden duyduğu memnuniyeti dile getiren TİM Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri Sektör Kurulu Başkanı Ahmet Tiryakioğlu, TMO’nun geçen yıl üreticiyi memnun eden bir alım fiyatı açıklamasının buğday ekim alanını, önceki yıla göre artırdığını belirtti.

Tiryakioğlu, “Kurak bir kış geçirmemize rağmen ekim alanlarındaki bu artış, 2023 yılında da 20 milyon ton buğday üretimini hedefleyebilmemizi sağlamıştı.

Yeni alım fiyatlarının, gübreden mazota kadar pek çok alanda maliyetleri artan üreticinin üzerindeki ağırlığı hafifleteceğini düşünüyorum. Buğday üreticisi çiftçimizin hasat döneminin ardından farklı ürünlere yönelmesine gerek kalmadığına, ekim alanlarının artacağına inanıyorum. Arz güvenliği açısından toplam ekim alanının 7 milyon hektarın üzerinde seyretmesi çok önemli” dedi.

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri Sektör Kurulu olarak bağlı birlikler ile birlikte makarna, buğday unu, irmik, bulgur, bitkisel yağ, şekerleme ve kakaolu ürünler ve bakliyat gibi farklı ürün gruplarında uzmanlaşan güçlü işletmelerin küresel rekabette önünü açacak yeni projeler üzerinde çalıştıklarını belirten Ahmet Tiryakioğlu, amaçlarının temel gıda üretiminin stratejik önemini vurgulamak, tarım konusunda daha üretken politikaları teşvik etmek olduğunu kaydetti. Tiryakioğlu, yürütülen faaliyetlerin odak noktasında, tarımsal gıda alanındaki üretim gücünü ve kalitesini temsil eden yeni bir marka oluşturmak olduğunu söyledi.

Her biri kendi ürün grubundaki gelişmelere ve coğrafi bölgelerin yerel gündemine hâkim birlik temsilcilerini bir araya getiren TİM Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri Sektör Kurulu, dünyadaki konjonktürü iyi tanıyan bir yapıya sahip olarak, Rusya-Ukrayna meselesi başta olmak üzere ülkeler arasındaki ticari ve siyasi ilişkiler, yağışlara bağlı olarak rekolte verimliliği gibi birçok konu başlığını masaya yatırıyor.

Ortaya çıkan bilgiyi kamu yöneticileriyle de paylaşan kurul, sektörel sorunların çözümü noktasında ortak bir çalışma yürüterek, kamunun bu yöndeki gayret ve teşviki, anlık gelişmeler karşısında hızlı yol alabilmesini ve problemli alanların üreticiyi olumsuz etkilemeden düzenlenmesini sağlıyor. Kurula bağlı birliklerin, hedef pazarlarına yönelik fuar katılımları, tanıtım çalışmaları, alım heyetleri ve çeşitli iş zirveleri düzenleyerek, Türkiye’deki gıda üreticilerinin gücünü uluslararası alana taşıyacak faaliyetler yürüttüğünü aktaran Ahmet Tiryakioğlu, sektör kurulu olarak dünyanın lider gıda fuarlarından biri olan TGDF, ETÜDER, ICA Fuarcılık ve ALZ Grup ile Türkiye Gıda Platformu’nu kurduklarını ifade etti. Tiryakioğlu, “Türkiye Gıda Platformu olarak hedefimiz; ülkemizin en büyük gıda fuarı WorldFood Istanbul’u dünyanın en büyük ve en prestijli gıda fuarına dönüştürmek ve ülkemizi dünya gıda sektörünün buluştuğu bir merkez üssü haline getirmek.

Avrasya’nın en büyük gıda fuarlarından biri olan WorldFood Istanbul, 6-9 Eylül 2023 tarihleri arasında TÜYAP’ta düzenlenecek. Bu yıl hedefimiz 50 bin ziyaretçi ve 700’ün üzerinde yabancı satın alma profesyoneline ev sahipliği yapmak ve Türk markalarının gücünü farklı coğrafyalardaki potansiyel müşterilerimize de aktarmak” dedi.

Üretimde sürdürülebilirlik önemli

“Sürdürülebilirlik, sektörümüzün doğası gereği her zaman gündemimizde olan, ekolojiye bakışımızı ifade eden temel bir kavram” diye konuşan Tiryakioğlu, dünyada en uzun süre tarım yapılan bir coğrafyada, derin bir birikimi ve mirası temsil ettiklerini ve gelecek kuşaklara yaşanabilir bir dünya bırakmanın yolunun da çevreyle kurdukları ilişkiden geçtiğini söyledi.

Bu vizyon ve anlayış ile, sektördeki tüm üreticilerin üretim tekniklerini geliştirerek, tedarik zincirinin tüm aşamalarında sürdürülebilirlik odaklı hareket ede bilmelerini sağlayacak bir yol haritası üzerinde çalıştıklarını kaydeden Tiryakioğlu, bu amaçla, bir Eylem Planı Raporu hazırlığına yoğunlaştıklarını ve neticesini bu yıl içerisinde kamuoyu ile paylaşmayı hedeflediklerini dile getirdi.

“Tarım geleceğin rekabet alanlarından biri olacak”

Küresel düzeyde son birkaç yılda yaşanan en önemli gelişmelerden birinin tarım ve gıdada arz güvenliği ile ülkelerin kendine yeterlilik konularının toplumun tüm kesimleri tarafından anlaşılması olduğunun altını çizen Tiryakioğlu, özellikle iklim krizi tartışmaları, pandemi süreci ve hemen ardından Rusya-Ukrayna savaşının insanlığı sürdürülebilir gıda tedariki sorunuyla yeniden yüzleştirdiğini kaydetti.

Tiryakioğlu, “Teknolojiye dayalı pek çok alan ve mesleğin, yapay zekâ alanında ilerlemelere bağlı olarak geleceğinin sorgulanır hale geldiği bu süreçte tarım, geleceğin rekabet alanlarından biri olarak öne çıktı. Toprağın verimliliği, toprak altındaki doğal kaynaklar kadar önem kazanırken Türkiye gibi sulama, zirai çeşitlilik, uygun bitki örtüsü ve iklim koşulları açısından zengin bir coğrafyada yer alan ülkelerin önü açıldı” dedi.