"Sektör, bakliyatın özel ürün olmasını istiyor"
Mersin Ticaret Borsası Başkanı Ö. Abdullah Özdemir, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) ile Ekonomik Kalkınma ve İş birliği Örgütü (OECD) tarafından ortaklaşa hazırlanan 2023-2032 yılları arası tarımsal görünüm raporuna ilişkin açıklamada bulundu.
Burcu KAYA
Özdemir, bakliyatta uzun vadeli politikaların şimdiden oluşturulması konusuna dikkat çekerek, son 30 yılda dünya genelinde bakliyat ekili alanların yüzde 35, bakliyat üretiminin ise yüzde 59 arttığını söyledi.
FAO ve OECD ortak raporunda, Türkiye’nin üretim hacminin 2032 yılında 1,5 milyon tona ulaşmasının öngörüldüğünü ifade eden Özdemir, “Aynı tablo tüketim açısından da geçerlidir. Kişi başına düşen tüketim miktarında her ne kadar dünya ortalamasının üzerinde olsak da bakliyat tüketiminde dünya trendinin aksine bir düşüş olduğu görülmektedir. 2010-2011 döneminde ülkemizde kişi başına düşen bakliyat tüketimi yıllık 16 kilogram iken bu miktar TÜİK tarafından açıklanan son verilere göre yüzde 19 gerileyerek 13 kilogram düzeyine düşmüştür” dedi.
“2,5 milyon ton potansiyel”
“Türkiye bakliyatın anavatanı. Nohut ve kırmızı mercimek üretiminde dünya genelinde 4’üncü, ihracatında ise 3.’üncü sıradayız” diyen Özdemir, sektör olarak en büyük arzularının, sofraların vazgeçilmezi bakliyatta, ithal ürünler ile değil, yerli mahsuller ile hem iç tüketimin karşılanması hem de mevcut ihraç pazarlarının korunarak yeni pazarlara ulaşılması olduğunu kaydetti. Özdemir, “Ülkemiz doğru belirlenmiş politikalar ile 2,5 milyon ton üretim hacmine ulaşabilir, bunun yarısı kadarını da ihracat yapabiliriz. Bakliyatın Kanada ve Amerika’da olduğu gibi stratejik ve özel ürün statüsünde ele alınması, bu doğrultuda 2,5 milyon ton üretim hacmine ulaşacak politikaların oluşturulmasını bekliyoruz.