Kuzu eti, dana etiyle yarışıyor

Yılbaşından bu yana fiyatı yüzde 70 artan kuzu eti, dana etini yakalamak üzere. Türkiye Koyun Keçi Yetiştiricileri Merkez Birliği Genel Başkanı Nihat Çelik, “Et sorununun çözümü küçükbaştadır” diyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Kırmızı ette çıkış durmuyor. Her ne kadar fiyat olarak dana etinin altında olsa da koyun eti artış yüzdesiyle dana etinden daha hızlı bir yükseliş sergiliyor. UKON verilerine göre yılbaşında 121 lira olan kuzu bıçak fiyatı 20 Nisan’da 205 liraya ulaştı.

Koyun eti birkaç hafta önce Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin, “Koyun eti ucuz ama tercih edilmiyor, kokusundan dolayı. Bunu da değiştirmek lazım” sözleriyle gündeme gelmişti. Gelen tepkiler üzerine Nebati, “Koyun eti bu ülkeye de en güzel tadı verir” sözleriyle durumu toparlamaya çalıştı.

Ancak fiyat olarak Nebati’nin söylediğinin aksine koyun eti ucuz değil. Üstelik önümüzde Kurban bayramı olması, bayramda fiyatların ne olacağı konusunda tüketiciyi düşündürüyor. DÜNYA’nın sorularını yanıtlayan Türkiye Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Merkez Birliği (TÜDKİYEB) Genel Başkanı Nihat Çelik son dönemde birçok üründe fiyat artışları görülmesine karşın özellikle kırmızı et fiyatlarındaki artışların gündemde çok daha fazla yer aldığını söylüyor.

Bunun en önemli nedenlerinden birinin yüksek enflasyon olduğunu ve kırmızı et için ise başta yem olmak üzere diğer girdi fiyatlarındaki yüzde 100’leri aşan artışlar olduğunu kaydeden Çelik "Enflasyonun düşürülmesi ve dolayısıyla da girdi maliyetlerinin azaltılması et fiyatlarında düşüşü sağlayabilir.

Et fiyatlarının yüksek oluşunda ülkemizde görülen şap hastalığı nedeniyle hayvan hareketlerine getirilen kısıtlamalar da etkili oldu. Hayvan hareketlerindeki kısıtlamanın kaldırılmasıyla kırmızı et fiyatlarındaki artışların duracağını düşünüyoruz" diyor.

Fiyatlar nasıl düşer?

Yetiştiricilerimizin kazanç sağlamaları için süt/yem paritesine uygun bir şekilde üretim yapmaları sağlanmalıdır. Süt/yem paritesi 1,5’un altında olduğunda üretici zarar eder. Yani üretici ürettiği 1 kilogram sütünü sattığında eğer karşılığında 1,5 kilogram yem alamıyorsa kazanamıyor demektir. Dolayısıyla öncelikle bu pariteyi sağlayacak şekilde yetiştiriciler desteklenmelidir. Et süt üreticisi kazanamazsa hayvanlarını kesime göndermek suretiyle hayvancılıktan çekilir ki bu çok büyük bir tehlikedir.

İthalat çare oldu mu?

Canlı hayvan veya et ithalatı yetiştiricilerimiz adına istemediğimiz bir durum. 280 bin koyun keçi yetiştiricisinin temsilcisi olarak, kesinlikle ithalata karşıyız. Neden derseniz ithalatla kendi yetiştiricilerimizi değil yabancı ülkelerin yetiştiricilerini desteklemiş oluyoruz. Biz ithalatı sadece ihtiyaç halinde ve ıslah çalışmalarında kullanmak üzere damızlık anaç hayvan ithalatı şeklinde olabilir düşüncesini taşıyoruz. Kasaplık hayvan veya lop et ithalatının çare olmadığını yıllarca yaşayıp gördük.

TÜDKİYEB Başkanı Nihat Çelik, "Büyükbaş hayvancılığı ön planda tutan politikalardan vazgeçilerek ülkemiz coğrafyasına en uygun üretim olan küçükbaş hayvancılık desteklenmelidir. Böylece hem kırmızı et açığı kapatılır hem de tüketicilerin uygun fiyata et tüketmeleri sağlanır. Et sorununun çözümü küçükbaştadır" diyor.

Koyunun payı nasıl artar?

"TÜİK'in son verilerinde küçükbaş hayvancılığın toplam kırmızı et üretimindeki payı yüzde 25’in üzerinde. Biz bu oranın yüzde ellilere çıkarılmasını arzu ederiz. Küçükbaş hayvan et üretim ve tüketiminin artırılması insanlarımızın sağlıklı beslenmesini sağlaması yanında et fiyatlarında da istikrarın yakalanmasına vesile olacaktır.

Tüketicinin et tercihlerinde küçükbaş hayvancılığın payını artırmanın yolu öncelikle halkın bilinçlendirilmesi ve tüketim alışkanlıklarının değiştirilmesinden geçmektedir. Merkez Birliği olarak bu konuda bazı çalışmalarımız mevcut ."