Fiyat istikrarı sağlanana kadar sıkı duruşa devam
Dezenflasyon sürecinin devam ettiğini ifade eden Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, “Enflasyonun ana eğilimi öngördüğümüzden yavaş olsa da iyileşiyor. Para politikasındaki sıkı duruşumuzu, dezenflasyonun devamını sağlayacak şekilde, fiyat istikrarı sağlanana kadar kararlılıkla sürdüreceğiz” dedi.
Hamide HANGÜL
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Dr. Fatih Karahan, İstanbul Sanayi Odası (İSO) Kasım ayı meclis toplantısına konuk oldu. Sanayicilerin yoğun katılım gösterdiği toplantıda TCMB Başkanı Karahan, dezenflasyon sürecinin devam ettiğini, enflasyonun yavaş da olsa iyileştiğini ve fiyat istikrarı sağlanana kadar dezenflasyonla uyumlu şekilde sıkı duruşun devam edeceğini söyledi.
Türkiye’nin sanayi üretim ve istihdamının yaklaşık yüzde 30’unu tek başına sağladığına işaret eden Karahan, sektör temsilcileriyle yaptıkları saha görüşmelerinde izlenimler edindiklerini ve toplumsal refaha en büyük katkıyı, fiyat istikrarını sağlayarak sunacaklarının bilincinde olduklarının altını çizdi.
İç talep yavaşlıyor, dezenflasyon sürüyor
Bu noktada dezenflasyon süreci devam ettiğini ve tüketici enflasyonunun, ekim ayında yüzde 48,6 oranına gerileyerek, mayıs ayındaki tepe noktasına kıyasla önemli miktarda düştüğünü söyleyen Karahan sözlerini şöyle sürdürdü: “Yıl sonunda enflasyonun yüzde 44’e düşmesini bekliyoruz. Enflasyonun ana eğilimi öngördüğümüzden yavaş olsa da iyileşiyor.
Bunda düşük seyreden temel mal enflasyonu yanında iyileşme sinyallerinin belirginleştiği hizmetler sektörü enflasyonu da rol oynuyor. Makroekonomik göstergeler dezenflasyonla uyumlu ilerliyor. İç talep, yavaşlamaya devam ederek enflasyondaki düşüşü destekleyici seviyelere geldi. Enflasyon beklentilerinde ve fiyatlama davranışlarında iyileşme eğilimi görüyoruz. Enflasyonun ana eğilimindeki yavaşlama sürmektedir. Aylık enflasyondaki iyileşmeyle düşmeye devam edecek. 2025 yılı sonunda ise enflasyonu yüzde 21’e indirmeyi hedefliyoruz.
Önümüzdeki dönemde makroekonomik görünüm dezenflasyon sürecine destek vermeye devam edecek. Bu kapsamda, talep koşulları, beklentiler ve fiyatlama davranışları, Türk Lirasına artan güven ve maliye politikasının artan eşgüdümü gibi unsurlar belirleyici olacak. Bir kez daha altını çizmek isterim ki; fiyat istikrarı, sürdürülebilir büyüme ve toplumsal refah artışı için ön koşuldur. Para politikasındaki sıkı duruşumuzu fiyat istikrarı sağlanana kadar kararlılıkla sürdüreceğiz.”
“Kirada atalet yüksek ancak yavaşlayacağı işareti var”
Temel mal enflasyonundaki düşük seyrin korunarak ana eğilimdeki yavaşlamayı sürüklediğine işaret eden Karahan, “Hizmet enflasyonunda iyileşmeye dair sinyaller ise belirginleşiyor. Kira dışındaki kısımda daha belirgin olmak üzere, kademeli bir iyileşme izliyoruz. Üçüncü çeyrekte enerji fiyat artışının güçlendiğini gördük. Kira ve okula dönüşle eğitim hizmet enflasyonunda belirleyici oldu. Bu gelişmede, yönetilen enerji kalemlerindeki fiyat gelişmelerinin yanı sıra maktu vergi güncellemelerinin etkileri öne çıktı. Gıda tarafında ise üçüncü çeyrekteki iyileşmenin ardından, geçici arz koşullarına bağlı işlenmemiş gıda grubunda ekim ayında yüksek fiyat artışları gördük. Bu görünüm kasım ayında da devam ediyor” ifadelerini kullandı.
Kira dışındaki hizmetlerde fiyat artışlarının kademeli zayıfladığına işaret eden Karahan, “Kiralar, deprem, kentsel dönüşüm, kira artış sınırlaması gibi nedenlerle, diğer hizmet kalemlerinden ayrı ele alınması gereken, yapısal boyutu da olan bir husus. Kira enflasyonundaki ataletin öngörülerimizden yüksek olduğunu değerlendirmekle beraber, kira hariç hizmetlerin daha belirgin yavaşladığını görüyoruz. Kasım ayına ilişkin perakende ödeme sisteminden elde edilen öncü göstergeler, son çeyrekte aylık kira enflasyonunun yavaşlayacağına işaret ediyor” diye konuştu.
Para politikasında sıkı duruşu koruduklarını, Mart ayında yüzde 50’ye çıkardıkları politika faizini sekiz aydır sabit tuttuklarını dile getiren Karahan, sözlerini şunları söyledi: “Aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşumuzu sürdüreceğiz. Kredi talebindeki dalgalanmaların önüne geçtik. Türk lirası ticari kredi büyümesi aylık büyüme sınırları ve kredi talebiyle uyumlu hareket ediyor. Enflasyon beklentilerindeki iyileşme de kredilerdeki ılımlı eğilimde rol oynuyor. Bu sınırlamaların etkisiyle yabancı para kredilerdeki büyüme, hedeflerle uyumlu bir patikada seyrediyor.”
Merkez’in reçetesine güveniyoruz rekabet gücü için paket gelebilir
Basına kapalı gerçekleşen toplantı sonrasında gazetecilerin sorularını yanıtlayan İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan’a genelde sorulan sorular ve verilen yanıtların aynı çizgide olduğunu söyledi. Bahçıvan, şöyle devam etti: “Bizim de bir tane temel talebimiz var enflasyonun düşmesi. Finansal ve fiyat istikrarının sağlanmasını yıllardır söylüyoruz. Üretim için sanayi için en önemli kaybedilmemesi gereken temel enstrüman. Bugün bu hedefle buluştuğumuz bir Merkez Bankası var. Beklentimiz istikrara kavuşması.
Ancak tahribat maalesef çok büyük, o da bu sürecin uzamasına ve direnç göstermesine neden oluyor. Bugün çıkılan yoldan da eğer bir takım farklı tepkilerden doyalı, rasyonel olmayan bir takım beklentilerden dolayı disiplinden koparsak bunun getireceği bedelin de çok ağır olacağının farkındayız. Umuyorum ki bu yolculuk TCMB çizdiği ve güvendiğimiz bir reçeteyle başarıya ulaşacak. Ancak bu süreçte ihracata dönük sanayimizin de rekabet noktasında beklentileri de var, onları da zaten sunduk. Hepsi olmasa bile bir kısmında önlemler paketini görme şansımız olacak.”
Merkez indirimde en doğru zamanlamayı yapar
Faiz indiriminin zamanlamasına yönelik bir başka soruya Bahçıvan, “Sağlıklı gittiği zaman Merkez Bankası’nın hiçbir politikasına fikir yürütmek gibi bir görev üstlenmek istemiyoruz. En doğru zamanlamayı yapacağına güveniyoruz. Bu konuda bizim bir manipülasyon yapıp da bu indirimin erken ya da geç olması noktasında bir görevimiz olduğunu düşünmüyoruz” diye konuştu. Asgari ücrete yönelik bir başka soruya Bahçıvan, “Bekleyip göreceğiz. Türkiye’nin rekabet şansını kaybetmeyecek olan ancak çalışanlarımızın da hayat gerçeklerini değerlendirecek olan bir noktada buluşmasını göreceğiz diye düşünüyorum” demekle yetindi.
Bu yıl indirim beklemiyoruz
Toplantı sonrasında faiz indirim beklentisine yönelik sorumuza bir sanayici, “Bu yıl faiz indirimi yok, beklemiyoruz, Ancak gelecek yıl ocak ayında bekliyoruz, 250 baz puan” şeklinde konuştu.
Sanayiciden 8 talep
İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, TCMB'den 8 talepte bulundu. İşte talepler:
-Reeskont kredilerinin doğrudan Eximbank üzerinden kullandırılsın.
-Reeskont kredilerinde teminat mektubu şartı kaldırılmalı veya bu konuda bankalara bir üst limit getirilmelidir.
-Reeskont kredilerine uygulanan faiz düşürülerek TL kredileri cazip hale gelmeli.
-Döviz bazlı reeskont kredilerinin tekrar kullandırılmaya başlanmalı. l ‘10 milyon TL üzerinde döviz bulundurmama ve döviz varlıklarının aktiflerine oranının yüzde 5’i aşmama’ kısıtlamaları esnetilmeli.
-İhracatçı firmalara halen yüzde 30 olan döviz bozdurulma zorunluluğu artık kaldırılmalı veya kademeli olarak azaltılmalı.
-Kredi kullanımını kısıtlayıcı uygulamalar nedeniyle bugün sanayicilerimiz cezai yaptırımlarla karşı karşıya kalabilmektedir. Bu düzenlemelerin tümüyle kaldırılması gerekir.
-İhracat amacı dışında talep edilen döviz bazlı uzun vadeli krediler bankalar tarafından güçlü projelere veriliyor. Kredi büyümesindeki kısıtlama döviz bazlı uzun vadeli krediler için esnetilmeli.