“Eşit şartlarda yarışırsak küresel rekabette öne geçeriz”

 Yurt içi tarımsal üretim ve gıda imalatı alanındaki gücümüzü, küresel anlamda rekabetçiliğe taşıyacak birçok unsur var. Jeopolitik avantajımızla geniş bir bölge için gıda ticaretin bir hub oluşturabiliriz. Kalkınma Yolu Projesi, küresel taşımacılıkta alternatif koridor oluşturarak, uluslararası ticarette kuralları baştan yazacak.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Güneydoğu Anadolu Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Celal KADOOĞLU

 Türkiye, rafinasyon ala­nındaki yüksek teknolo­ji ve yatırımlarıyla, dün­ya rafine ayçiçeği ihracatında li­der konumda. Geçen yıl ülkemiz 1 milyar dolara yakın ayçiçek ya­ğı ihraç etti, bu ihracatın yarısı Güneydoğu Anadolu bölgesin­den gerçekleşti. Yine aynı şekil­de Gaziantep ve Mardin, dünya makarna üretiminde çok merke­zi konumdalar.

Bölgemiz yılso­nunda yaklaşık 1 milyon ton ma­karna ihracatına ulaşarak, mik­tar bazında İtalya’nın bir yılda gerçekleştirdiği makarna ihra­catının yarısını tek başına yap­mış olacak.

Yurt içi tarımsal üretim ve gı­da imalatı alanındaki bu gücü­müzü, küresel anlamda rekabet­çiliğe taşıyacak birçok unsur var. Jeopolitik avantajı­mızla geniş bir bölge için gıda ticaretin bir hub oluşturabiliriz. Farklı coğrafyalarla entegre olan bölgesel ekono­milerimizin avantaj­larını yurt geneline yayabiliriz. Son dö­nemde bu yönde pek çok adım atıldı, özellikle lojistik an­lamda birçok büyük yatırım yapıldı. Bu yatırımlarda Güney­doğu Anadolu bölgesi bir kez da­ha öne çıktı.

Uluslararası ticarette kurallar baştan yazılacak

Kalkınma Yolu Projesi yeni dönemde Irak ve Türkiye top­rakları üzerinden Doğu ile Avru­pa'yı birbirine bağlayacak. Kü­resel taşımacılıkta alternatif ko­ridor oluşturarak, uluslararası ticarette kuralları baştan yaza­cak. Bu süreçte Güneydoğu'nun dört gözle beklediği Dörtyol Hassa Demiryolu ve Otoyolu projesi de Gaziantep'i İskende­run Limanı'na bağlayacak. Da­ha önce deniz yolu ihracatı için, Gaziantep’e yaklaşık 300 kilo­metre uzaklıktaki Mersin Li­manı’nı kullanmak durumunda kalıyorduk. Bu projede mesafe ciddi şekilde kısalacağı için za­man açısından da büyük tasar­ruf edeceğiz.

Küresel gıda ticaretinde böl­gemizin stratejik önemini ar­tırdığı bu dönemde, GAİB ola­rak bizim özellikle yakın kom­şularımızla olan iyi ilişkilerimiz önemli. Türkiye’nin toplam gıda ihracatında lider konumundaki Irak pazarında baş aktörüz. Za­man zaman ülkemiz bu pazarda ticari sorunlar yaşayabiliyor. Bu tip durumlarda yaşanan sıkıntı­ların çözümü için biz gayret gös­teriyoruz. Irak ile beraber, uzun yıllardır toplam ihracatımız içinde üst sıralarda gelen Suriye ile ticari ilişkiler de bölge ekono­mimiz için büyük önem taşıyor.

Suriye'deki aileler, başta buğday unu ve bitkisel yağlar olmak üze­re pek çok temel gıda ürününü Türkiye'den tedarik ediyor. 2023 verilerine göre Suriye hâlihazır­da ayçiçek yağı ve buğday unu ithalatının yüzde 70'ini Türki­ye'den yapıyor. Suriye’nin bölge­nin önde gelen ülkelerinden biri olarak, coğrafi konumu itibarıyla da stratejik bir önemi var. Bu po­tansiyeli açığa çıkarmak ve Or­tadoğu’da yeni pazarlara açılma noktasında da bizim için güçlü bir partner olabilir. Tarihsel ola­rak köklü bağlarımız ve ticari an­lamda güçlü bağlantılarımızla, bu sürece elimizden geldiğince katkı sağlamaya da hazırız.

Yabancı konuklarımız kalite ve fiyat ilişkisine bakıyor

En bilindik özelliğimiz bu kali­teyi rekabetçi fiyatlarla sunabil­memiz, fiyat hassasiyeti olan alı­cıları memnun tutabilmemiz. Bu yüzden mecbur olmadıkça ürün­lerimize zam yapmıyoruz, genel­de maliyetlerimizi ürünlere yan­sıtmak durumunda kalıyoruz. Üretim ölçeklerimizin sağladı­ğı maliyet yönetebilme gücümü­zü özellikle iç piyasada kullanı­yoruz. Fakat bizim şu sıralar ana problemimiz döviz kurundaki hareketsizlik. Yurt içindeki ma­liyetlerimiz ikiye katlanırken, satış yaptığımız para birimleri Türk Lirası karşısında aşırı de­ğer kaybı yaşıyor. Bunun bir so­nucu olarak, ihraç fiyatlarımız artsa da TL cinsinden gelirleri­miz düşüyor. Ülkemizde son bir yılda döviz kurundaki artış yüz­de 25 ama enflasyon yüzde 60'la­rın üzerinde.

Kur farkında iyileştirme olması rekabeti eşitler

Küresel piyasada fiyatı dün­yanın neresine giderseniz belli ürünler vardır, alıcılar bu ürün­leri alacağı zaman satıcı ülkele­rin yurtiçi ekonomik koşullarıyla ilgilenilmezler. Ürünün kalitesi­ne, tedarikçi firmanın gücüne ve muhatap oldukları kişilerin ticari itibarlarına güvenirler. Bugün de fuarımıza gelen yabancı konuk­larımızın ilk bakacağı şeylerden kalite ve fiyat ilişkisidir. Biz kalite konusunda kendimize çok güve­niyoruz. Rakip ülkelerle eşit şart­larda yarışabileceğimiz koşullar sağlandığı takdirde küresel reka­bette çok daha iyi noktalarda ola­cağımıza inanıyoruz. Özellikle ih­racat bedellerinin yüzde 40’ının TCMB’ye satışı kapsamında, uy­gulanan kur farkında bazı iyileş­tirmeler bekliyoruz.