Enflasyonist dönemde şirketler menü azaltmadı

SOA Toplu Yemek Başkanvekili Melih Can Kocabaş, her yıl yüzde 100 zamlara karşın şirketlerin sosyal hak olarak işletmede sunulan menüleri azaltmadığını söyledi. Kocabaş, işyerinde yemek hizmetinin hem sağlıklı hem de ekonomik olması açısından avantajlı bulunduğunu savundu.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Enflasyonist dönemde şirketler menü azaltmadı

Recep ERÇİN

Fabrikalar, iş merkez­leri, büyük ofislerde yemek hizmeti ve­ren SOA Toplu Yemek’in Yönetim Kurulu Başkanve­kili Melih Can Kocabaş, ge­çen süreçte kendilerini en çok zorlayan unsurun gıda enflasyonu olduğunu söy­ledi.

Bu karşın işletmelerin menülerde kısıntıya gitmek yerine daha hacimli menü­ler talep ettiğini dile getiren Kocabaş, işletmelerin hayat pahalılığı yüzünden alım gücü düşen çalışanlarını, bir sosyal yan hak olarak, enf­lasyona karşı koruma eğili­minin öne çıktığını anlattı. Geçen günlerde İstanbul’da sohbet ettiğimiz 28 yaşın­daki Melih Can Kocabaş, ikinci nesil olarak halihazır­da 15 ilde bulunan operas­yonlarını 81 ile yaymak iste­diğini söyledi.

İşyerinde yemek daha ucuza geliyor

Pandemi döneminden bu yana hızla artan fiyatlar yü­zünden daha önce altı aylık ve yıllık yapılan anlaşma­ların dönem dönem 10 gü­ne kadar düştüğüne dikkat çeken Kocabaş, menü fiyat­larının hemen her yıl yüzde 100 arttığını ifade etti. “Bu 1 yıllık, 6 aylık fiyatları ön­ce üç aylara çektik. 10 gün geçerli fiyatlar verdiğimiz oldu. Müşteriler de zaten yadırgamadı. Çünkü gıda herkesin doğrudan bütçe­sine dokunduğu için fiyat­ları herkes takip ediyor” di­yen Kocabaş, “İşletmeler­de verilen öğün maliyetleri 150-285 TL arasında deği­şiyor.

Bu fiyata AVM’de bir mekânda birden çok çeşit ürünlü öğün alamazsınız” ifadelerini kullandı. İşlet­melerin çalışanlarına ye­mek kartı sağlamasından ziyade işyerinde yemek vermesinin daha avantaj­lı olduğunu dile getiren Ko­cabaş, “Bir defa yemek kart­ları tarafında komisyonlar gündeme geliyor. O bakım­dan işletmeler de o komis­yonları dikkate alarak menü fiyatlarını belirliyorlar. Her şey aynı kalsa bile işletmede sağlanan yemek sadece ko­misyondan dolayı yüzde 6-7 daha ucuz oluyor” bilgisini verdi.

Mutfağı olmayan yere girmiyor

Her gün 60 bin çalışana yemek hizmeti sundukları­nı anlatan Kocabaş, şunları anlattı:“İşletmelerin talebine gö­re günde iki veya üç kez de yemek servisi yapılabiliyor. Ağırlıklı olarak İSO 500’de­ki şirketlerle çalışıyoruz. Yerinde yemek hizmeti ve­riyoruz, çalışan bizim aşçı­mız ve personelimiz. Mut­fağı olmayan yere girmi­yoruz. Çünkü yemek taze sunulmalı. İşletmenin mut­fağında hazırlıyoruz.

Dışa­rıdan yemek pişirip fabrika­ya getirmek yerine doğru­dan oraya servis yapıyoruz. Hep çok iyi ve kurumsal fir­malarla çalıştığımız için enflasyonist dönemde me­nüleri hafifletmek, çıkar­mak yerine artırıma giden­ler oldu. Firmalar şöyle dü­şündü; hayat pahalılığı var, çalışanıma fabrikada güzel yemek vereyim. Özellikle belli sektörlerde rekabet yo­ğun olduğundan maliyetler belli. Bir de tabi toplu iş söz­leşmesi olan sektörler var. Orada maaş yelpazesi bel­li. İşletmeler maaş dışında bir yan hak olarak da yemek menülerini güçlü tuttular. ”

Akşamdan hazırlık gerek

Kayıt dışı firmalar dahil yıllık yaklaşık 4,5 milyar dolarlık iş hac­miyle 334 bin 529 bin kişiye doğrudan, 1,5 milyon kişiye de dolaylı olarak istihdam sağlanıyor.

Yeni nesil uzun soluklu işlere sıcak bakmıyor

“Gıda maliyetin büyük kısmı. Onun ardından personel geliyor. İşçilik maliyeti yüzde 30 civa­rında” diyen Melih Can Kocabaş, kalifiye perso­nel bulamadıklarını söy­ledi. Kocabaş, “Arkadan yetişen bir yeni nesil yok. Kendi yaş grubum için söyleyeyim uzun soluk­lu işlere çok böyle sıcak bakmıyoruz. Biraz çalış­tım para aldım gittim… Ağırlıkla aşçı kadrosuy­la çalışıyoruz. Kadromu­zun yüzde 80’den fazlası aşçı. Brüt ücretler 55 ile 80 bin arasında değişi­yor.

Birçok meslekte bu böyledir ama mesela işte tesisatçılık, marangoz­luk; aşçılıkta da öyle ge­riden gelen bir genç nesil yok” yorumunu yaptı. Mavi yaka ve beyaz yaka çalışanların yemek ter­cihlerinin farklılaştığını anlatan Kocabaş, “Ağır işlerde çalışanlara daha ağır menüler gerekiyor. Beyaz yaka ofis çalışanla­rı ise daha hafif yemekleri tercih ediyorlar. Malum kilo problemi ve hare­ketsiz yaşam. O yüzden ofislerde açık büfe tarzı seçenekler geliyor. Tab­ldot yerine bowl tarzı seçenekler öne çıkıyor. Bizce gıda güvenliği anla­mında her işletme imkanı varsa mutfağa geçmeli” mesajı verdi.

Yurt dışı planı yok, yurt sathına yayılacak

“Yurt dışı planımız yok ama yurt sathında 81 ilde hizmet verebilme amacımız var” ifadelerini kullanan Melih Can Kocabaş, daha önce lokanta da işlettiklerini ancak bu işin çok öznel ve başında olmayı gerektiren bir uğraş olduğundan kapatıp ana işlerine odaklandıklarını bildirdi. Kocabaş, “Lokanta işi sabah 8’den akşam 12’ye kadar mesai istiyor. O işi bir müdüre bırakayım da diyemiyorsunuz. Başında olmanız gerekiyor” diyerek sözlerini tamamladı.