Yeşil enerjide “kapasite kalmadı” engeli
Sanayici, Güneş enerjisi santrali yatırımı için finansmanı güç de olsa temin ederken bu kez "kapasite" engeliyle karşı karşıya kaldı.
Başak Nur GÖKÇAM
GENSED Başkanı Tolga Murat Özdemir, “Kâğıt üstündeki yatırımcıya, yatırımı gerçekleştirip gerçekleştirmeyeceği bilinmeden kapasite hakkı tanındı” dedi. GÜNEŞDER Başkanı Serdar Ekiz de “Finansman sorunundan önce var olan sınırlı kapasite probleminin çözülmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.
Yeşil enerji üretmek isteyen şirketler, özellikle güneş enerjisi yatırımında harekete geçtiklerinde bir türlü yol alamıyor.
Enerjide kendi kendine yetmek ve maliyetleri kontrol altına almak amacıyla güneş enerjisi yatırımı için harekete geçildiğinde şirketlere 'kapasite bitti' deniliyor. GÜNEŞDER Başkanı Serdar Ekiz 'çantacı' sorununa işaret ederek, yatırımların çoğununu aracı şirketlerin aldığını, gerçek yatırımcılara kapasite kalmadığını söyledi.
GENSED (Güneş Enerjisi Sanayicileri ve Endüstrisi Derneği) Başkanı Tolga Murat Özdemir de kapasitenin 'kağıt üzerinde' kaldığını belirtti. Özdemir, yaşananları şöyle anlattı: “Sanayicilerimiz Sınırda Karbon Vergisi’ne takılmamak amacıyla tükettikleri enerjiyi yeşil enerjiden üretme çabası içine girdiler. Buna yönelik mevzuatımız yeterli fakat enerji santrali yatırımı sürecinde üç farklı sıkıntı meydana geldi.
Bunun ilki depolamalı GES veya RES yatırımlarının lisans dağıtımının yarışmasız bir şekilde yapılması idi. 250 gigavatlık başvurunun sadece 25 gigavatı verildi. Yatırımcının, yatırımı gerçekleştirip gerçekleştirmeyeceği bilinmeden listede ön lisans alma hakkı tanındı ve tanınan hak depolamalı santrale verildi.
“EPDK önceliğini iyi belirleyemedi”
Yatırımcıya kapasite verilmiş olsa da depolamalı santrallerin yapımının bir süre devam edeceğinden ortada dağıtılacak kapasite kalmadığının altını çizen GENSED Başkanı Özdemir, “Burada EPDK'nın (Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu) öncelik belirleyip, normal santrallere yatırım için kapasite dağıtımı yapması gerekiyordu fakat EPDK önceliğini iyi belirleyemedi. Çünkü kapasiteyi, depolamalı GES ve RES’lere verdi. Bunların tamamlanması zaten 3-4 yılı alacak.
Bu arada sanayiciye de dağıtılacak kapasite kalmadı. TEİAŞ'a (Türkiye Elektrik İletim A.Ş.) gidip sorulduğunda da ‘Ben zaten verdim’ diyerek, planlamayı yapana yönlendiriyor” diye konuştu. GES yatırımında yaşanan diğer bir sorunun temmuz ayının ortasından eylül ayının sonuna kadar bütün lisanssız yatırımcı başvurularının durdurulmasından kaynaklandığını belirten Tolga Murat Özdemir, “Bunun nedeni de elektronik ortama geçiş ve şeffaflık olarak ifade ediliyor.
Çünkü kapasite sorunu içerde sıkıntıya neden oluyor ve kapasitelerin online olarak elektronik ortamda görüntülenerek, anons edilmesi kararlaştırılıyor. Bu sürece geçiş için de 2 aylık bir hazırlık dönemi talep edildi ve başvurular eylül ayının sonuna kadar kapatıldı” dedi.
İmar ve ruhsat işleri tek elden yürütülmeli
Üçüncü sorunun ise proje gelişim aşamasında yaşandığına vurgu yapan Özdemir şöyle devam etti: "Eskiden çağrı mektubu alındıktan sonra, proje çizilirdi. İmar düzenlemesi bir yerden yapılır, diğer taraftan da hızlıca onay alırdı. Böylece biz projeyi ortalama 5-6 ay içinde tamamlardık fakat şimdi Çevre, Şehircilik ve İklimlendirme Bakanlığı, imar düzenlemesi olmadan projenin onayına izin verilmemesini sağlayacak bir önlem aldı.
Teknik olarak doğru olan bir karar olsa da Sınırda Karbon Vergisi süreci öncesinde hızımızı kesti. Biz de diyoruz ki imar ve ruhsat işleri tek elden yürütülmeli. Sanayicimizde para olmasa da iştah var, farklı kredi imkanları ile yatırımı başlatma gayreti içinde. Bunda hem enerji fiyatlarında yeni zam beklentisi hem de 2025'te başlaması planlanan Sınırda Karbon Vergisi yatıyor.”
Sanayi sektörünün Sınırda Karbon Vergisi düzenlemesine hazır olmadığının altını çizen Tolga Murat Özdemir, “Çok endişe var. Öncelik biliyorsunuz demir-çelik, çimento, alüminyum ve elektrik. Elektrik biraz dışarda tutulabilir çünkü bizim AB’den elektrik ihracatımız yok denecek kadar az. Diğer sektörler ise geliştirme sürecinde kapasite almaya çalıştı.
Bazıları aldı ama yeterli değil. Ben, emisyonların Avrupa Birliği'nin istediği yerlere çekecek kadar yatırım yapma planı olduğunu düşünmüyorum. Çünkü çok açıkları var. Bu sektörlerin hepsi çok fazla elektrik tüketiyor ama yaptıkları yatırımlar yeterli değil. Daha çok yatırım yapmaları gerekirdi. Sadece güneş de değil, rüzgârla beraber. Artık zaman da kalmadı.
Zaten bir projenin gerçekleşmesi için 1 yılı aşkın bir süreye ihtiyaç var. Elde kalan süre toplamda 1.5 yıl. Bu nedenle sürelerin kısaltılması ve sürecin hızlandırılması şart oldu. 11 milyar dolarlık fatura var önümüzde. Bu miktar, gerekli hamleleri yapamazsak Sınırda Karbon Vergisi’nin Avrupa’daki ithalatçının bizim adımıza ödeyeceği tutar.”
Kapasite, gerçek ihtiyaç sahiplerine tahsis edilmeli
Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan GÜNEŞDER (Güneş Enerjisi Yatırımcıları Derneği) Başkanı Serdar Ekiz de, şirketlerin yatırım yapmasının önündeki en büyük engelin kapasite sorunu olduğunu vurgulayarak, “TEİAŞ ve dağıtım şirketleri, güneş enerjisi için sınırlı bir kapasite dağıtımı yapıyor ve bununla ilgili altyapıları da dağıtım şirketlerinin işletim sahalarında başka problemler yaşıyorlar.
Ondan dolayı da sınırlı kapasite var. Özellikle depolamalı güneş enerjisine muazzam bir kapasite tahsis edildi. Depolamalı kapasiteye tahsis edilen miktar da, lisanssız elektrik üreticisinin talep ettiği kapasiteden yemiş oldu” dedi. Mevcut sınırlı kapasitenin, yatırımcının hak taleplerine karşı tahsis edilmediğini belirten GÜNEŞDER Başkanı Serdar Ekiz, “Depolamayla ilgili olan kısmın sınırda tutulup, depolama yapmaksızın kullanabilecek bir teknik kapasite varsa bunların gerçek ihtiyaç sahiplerine tahsis edilmesi lazım.
Evet faizlerin yüksek olması sebebiyle çok ciddi bir finansman sorunu yaşıyoruz ama kapasite sorunu çözülmedikten sonra finansman olsa da bir işe yaramıyor. Burada da görev dağıtım şirketlerine düşüyor. Orada iyileştirme yapılması lazım” diye konuştu.
“Enerji sektörüne pozitif ayrımcılık istiyoruz”
“Kapasite öne geçenin elinde kalıyor” diyen GENSED Başkanı Tolga Murat Özdemir, “40 tane panel fabrikası kurulsa da firmalar kapasite, finansman ve geliştirme süreçlerindeki zorluklar nedeniyle santral yapamıyor, panel üretip satamıyor. Yani tüm bu sıkıntılar solar endüstrisinin durmasına sebep oldu. Türkiye ekonomisinin düzelmesi için yapılan yavaşlatmalar ve sıkılaştırma politikasında, eğer enflasyonun düşürülmesi, sanayinin önünün açılması, ihracatın düşmemesi isteniyorsa enerji sektörüne pozitif ayrımcılık görülmesi gerekiyor” dedi.
Kapasiteye uygun arazi bulunmalı
Yatırımcının karşılaştığı engellere ilişkin bilgi veren GÜYAD (Enerji Yatırımcıları Derneği) Başkanı Cem Özkök ise “Kendi enerjisini başka bir araziye yapmak suretiyle üretmek isteyen yatırımcının karşılaştığı en büyük sorun bağlantı kapasitesi ve uygun araziyi aynı anda ve aynı yerde bulmak” değerlendirmesinde bulundu.
Gerçek yatırımcı görme şansı çok düşük
Çözüm için akıllı şebekelere geçilmesi, hatlarda oluşan gerilmelere karşı hat isteyen dağıtım şirketlerinin bu konuda çözüm bulması, yatırım yapması gerektiğini belirten GÜNEŞDER Başkanı Serdar Ekiz, “Yatırımın, altyapı alımlarında olması lazım. Biz dağıtım şirketlerinden bunları bekliyoruz. Şu an var olan yatırımcıların çoğunluğu çantacı diye tabir edilen, gerçek yatırımcı olmayan, kâğıt üzerindeki şirketler. Gerçek yatırımcı görme şansımız çok düşük” dedi.