Kaçak elektrik kullanımı sübvansiyonla önlenir

Güneydoğu Anadolu'daki kaçak elektrik kullanımının 15 yıl öncesine kadar Türkiye geneli ile aynı durumda olduğunu belirten Saldanlı, "Bölge insanına haksızlık yapmayalım" diyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

 

Mehmet KARA
 
İSTANBUL - BEDAŞ ihalesinde ilk üçe giren, Gediz Elektrik Dağıtım ihalesinde ise en yüksek teklifi sunan Elsan-Tümaş-Karaçay Ortak Girişim Grubu’nun sözcüsü, Bereket Enerji Yönetim Kurulu Başkanı Ceyhan Saldanlı’ya hem sektörün durumunu hem de Bereket Enerji’nin planlarını sorduk. Söz kayıp-kaçak elektrik tartışmalarına geldiğinde Güneydoğu’daki kaçak kullanımının çözümüne ilişkin ilginç bir öneri geldi: Sübvansiyon. 
AYEDAŞ ve Toroslar EDAŞ'ın özelleştirme ihaleleri de var. Onlarla da ilgili misiniz? 
Biz ilgiliyiz. Piyasa payının yüzde 30'dan fazlasının alınamayacağı kuralı var. O sınırlar içinde kalmak şartıyla enerjiyle ilgili ihalelere katılıyoruz. Hesapladığımız değerlere uygun değerler çıkarsa alırız. Değilse almayız. O sınırlar içinde kalmak şartıyla ilgiliyiz...
Gediz'i almanız halinde payınız kaça yükselecek?
Yüzde 9 olacak. Daha payımız var yani. Dolayısıyla AYEDAŞ ve Toroslar ihalelerine katılabiliriz. Yönetim Kurulu karar verecek bağlayıcı bir şey söylemek istemiyorum ama Güneydoğu'dakilere belki katılmayabiliriz.
 
Enerjinin üretim kısmında ne durumdasınız?
Türkiye'de kendi riskini üstlenerek HES'leri yapmaya başlayan ilk grubuz biz. Bugüne kadar 13 HES yaptık. Bu sene içinde dört tane daha HES'imiz devreye girecek. Önümüzdeki yılh iki tane daha girecek. 6 santralimiz yapım aşamasında yani. Artı üç tane rüzgar santralimiz var. Biri Mart'ta devreye girecek. İkisi de yıl sonuna kadar devreye girecek. Şu anda kurulu gücümüz 400 küsur MW. Biteceklerle birlikte 1000 MW olacak. Bunun 154 MW'si RES, kalanı HES olacak.
 
Dağıtacağınız elektriğin ne kadarını üretmelisiniz?
En azından yüzde 40'ını 50'sini üretmemiz gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü üretim kapasitesi ile satın alma fiyatlarımızı kontrol altında tutabileceğimizi düşünüyoruz. Piyasa şartlarına göre ileride bu oranı artırabiliriz. Ağırlıklı olarak yenilenebilirde kalmak şartıyla bir miktar fosil yakıtlara girmemiz gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü yenilenebilir enerji her zaman emre amade bir enerji değil. Bir miktar baz yük santraline ihtiyacımız var. Önümüzdeki dönemde yenilenebilir santrallerimiz bitiyor. Birkaç santral için girişimde bulunabiliriz. Kömür biraz daha ağırlıklı görünüyor. Üretim özelleştirmesiyle ilgili ihalelere de katılıyoruz zaten.
 
Gediz'i almanız halinde, üretim- satış dengesi politikanıza göre ne kadarlık bir kurulu güç daha elde etmeniz gerekiyor?
Aşağı yukarı bizim hesaplarımıza göre biz 1000 MW kurulu güce ulaştığımızda 4 milyar kWh civarında enerji üreteceğiz. Bir 6 milyar kWh enerji daha üretecek daha üretecek bir baz yük santraline ihtiyacımız var. Bu 1000-1500 MW doğalgaz ya da kömür santrali olabilir.
 
İthalat ve ihracatla ilgileniyor musunuz? 
Şu anda yok ama önümüzdeki dönemde olur. Hem ithalat hem de ihracat olabilir. 
 
Kayıp kaçak işi?
Kaynağı ne olursa olsun, bir yerden bir yere 100 kilo karpuz taşıyorsan ve 10 tanesi yolda kırılıyorsa, karpuzu satarken bu fireyi satış maliyeti içinde dikkate almak zorundasın. Hiç bir tüketici, karpuzun şu kadarını yolda düşürmüşsün, ben onun maliyetini ödemem diyemez. Ama rekabete açarsın, bir kişi 10 karpuzu fire veriyordur, diğeri 15, düşük fireli çalışan maliyetini düşşük tutmuştur ve daha düşük fiyata satış yapabilir. EPDK hedef kayıp kaçakları düşüre düşüre yüzde 10'a getirdi. Zaten teknik kayıplar yüzde 8, 8.5 civarında. Dağıtım şirketleri, daha fazla kayıp verdikleri zaman aradaki farkı ceplerinden ödüyorlar. Az verirlerse kar edecekler ama daha fazla aşağıya indirmeye imkan yok. Çünkü önemli kısmı teknik kayıp zaten. Hal böyleyken şirketleri hatalı görmek yanlış.
 
Peki kayıp kısmı böyle, ya kaçak tarafı? 
 
[PAGE]
 
Peki kayıp kısmı böyle, ya kaçak tarafı? 
Zaten eskiden yüzde 30 kayıp kaçak var denilirken, kayıp 8.5 idi, 22.5 kaçak vardı. Toplam kayıp kaçak yüzde 10'a düşünce, kaçak kısmı yüzde 2.5'e geriledi. Dünyanın her yerinde bu kadar kaçak var.
 
Güneydoğu’daki kaçağın batıya ödetildiği söyleniyor… 
İki dağıtım bölgesi dışındaki kayıp kaçak Avrupa ortalamasının altında. O bölgedeki kayıp kaçağı da oradaki dağıtım şirketi ödüyor. Öyle birebir onların diğer taraflara fatura edildiği doğru değil. Oradaki şirkete yüzde 30 hedef verilmiş, kayıp kaçak yüzde 70-80. 50 puanlık kısmı dağıtım şirketi ödüyor, yüzde 30'luk kısım Türkiye geneline yansıtılıyor. O da yarım puan bir puan bir şey düşüyor herkese taksim edildiğinde. Ama şu da var. O bölgedeki yüksek kaçak oranı vatandaşın yapısının bozukluğundan kaynaklanmıyor. Çünkü 10-15 sene öncesine kadar oradaki kayıp kaçak oranları da ülkenin diğer yerlerinden çok farklı değil, kayıtlara baktım ben. Elektrik icat edildiğinden beri parasız kullanıyor değil insanlar. Eskiden borçlarını öderken sonradan bir kayıp kaçak artışı söz konusu. O bölgedeki insanlara da haksızlık yapılmamalı. Ama realite de bu, şu anda artan ve baş edilemeyen bir kayıp kaçak oranı var, bu düzeltilmeli...
 
Çözüm öneriniz?
Hazır çözümüm yok ama planlar geliştirmek lazım. Bence sübvansiyon yapmak ve yavaş yavaş ödemeye alıştırmak herhalde. Ve insanların sağduyusuna hitap etmek lazım.
 
Sübvansiyon derken? 
Gelir seviyeleri düşük insanların elektrik faturasının bir bölümünün Hazine tarafından sübvanse edilmesi lazım. Çünkü o bölgelerde iş hayatının sürdürülebilirliğinde de biraz sıkıntılar olabilir. Terör nedeniyle yatırımlar az, işsizlik yüksek, gelir düzeyleri düşük. Bunlarla mütenasip bir çözüm üretmek lazım. Olay biraz da sosyal diye düşünüyorum aynı zamanda. Dolayısıyla işsiz, ödeyemeyecek durumdaki insanların çocuklarını okula göndermesi için para ödeniyorsa, burda da elektrik vazgeçilmez birşey, devlet tarafından yardım edilmesi gerekebilir. İnsanları zorunlu suç işlemeye itmemek lazım. Yani enerji parasını ödeme konusunda sıkıntısı olan insanlara bir miktar destek verilmesi lazım. Nasıl ki kömür dağıtıyorsanız, elektrik faturasının bir bölümü de devlet tarafından üstlenilebilir. Giderek gelişen ticaret ve düzelen ekonomik performansla azaltarak gidecek bir proje üzerinde çalışılabilir. Bu ilelebet uygulanamaz.
 
Bürokratik işlemler sadeleştirilmeli
 
[PAGE]
 
Bürokratik işlemler sadeleştirilmeli
Kanun koyucunun en çok dikkat etmesi gereken şey, yatırım ortamının korunması ve sağlamlaştırılması açısından mevcut hakların korunması, geliştirilmesi, şirketlerin çalışmasıyla ilgili sınırlamaların azaltılması ve serbestliğin artırılması olmalı. Ne kadar az müdahale olursa özel sektörün dinamizmi kendini o kadar gösterir ve daha iyi sonuçlar alınabilir. Biz sektörde yatırım yaparken bürokratik işlemlerin uzunluğundan dolayı çok geciktiğimizi düşünüyoruz. Alınması gereken izinler, onaylar, kamulaştırmayla ilgili formaliteler, olağanüstü zaman alıcı. Hatta birbirine benzer işlemler yapılıyor çoğu kez. Bir yerde başlayıp bir yerde bitmiyor, her gün yeni tanımlar getiriliyor. Bunlara bir sadeleştirme getirilmesini beklememiz gerekiyor, yatırım ortamının iyileşmesi bakımından.
 
ELEKTRİK PİYASASI
Fiyatlar sıcaklığa bağlı olarak gevşer
Bu hafta fiyatlarda artış gözlendi. Gün öncesinde megavat başına fiyat ortalaması 166 liraya dengesizlik fiyatları ortalaması ise 179 liraya çıktı. 9 Ocak 2013, İstanbul’daki kar yağışının etkisiyle, gün öncesi fiyatı 174 liraya yükseldi. Aynı gün için dengesizlik fiyatları ise soğuk hava ve bazı santrallerin arıza yüzünden devre dışı kalmasına bağlı olarak 192 lira oldu. Cuma ve Cumartesi günleri de aynı sebepten dolayı dengesizlik fiyatları gün öncesi fiyatına göre daha yüksek gerçekleşti. 14-15 Ocak tarihlerinde megawatt başına gün öncesi fiyatı 171 lira seviyesinde oluşurken , dengesizlik fiyatları 173 lira olarak gerçekleşti. Önümüzdeki günlerde sıcaklıklar normalin üstüne çıkarsa fyatlar gevşeyebilir.
 
DOĞALGAZ PİYASASI
LNG fiyatına Güney Amerika baskısı
Güney Amerika’daki olağanüstü LNG talebi tüm dünyada spot LNG piyasasını etkilemeye devam ediyor. Kuzeydoğu Asya’da 2013 yılı birinci çeyreğinde LNG fiyatları 18 doların üzerine çıktı. Buna rağmen tedarik ve kargo imkanları kısıtlı, dolayısıyla istenilen tedarik miktarları sağlanamıyor. Bununla birlikte Atlantik tarafındaki tankerler, çok canlı Güney Amerika piyasasından dolayı 20 doların altında fiyatlardan Uzakdoğu'ya yönelmekten imtina ediyor. Güney Amerika’daki yoğun spot LNG talebi Akdeniz çanağını da etkilemiş görünüyor. Şubat ayı Yunanistan ve Türkiye teslimatı kargolarda prim 2 dolara yaklaşırken, teklifler 15.5-16 dolar bandına doğru hareketlendi. Özellikle geçen hafta Trakya ve Balkanlar'daki soğuk hava ile birlikte gelen talep artışı Güney Amerika pazarına karşı Akdeniz çanağının fiyatlarını daha da yukarı itti. İngiltere NBP fiyatları ise 10.78 dolara yakın seyrediyor. Halen Avrupa’daki yer altı depolarındaki doluluk seviyelerinin yüzde 60- 70'lerde bulunması piyasayı rahatlatıyor. Güney Amerika pazarının aşırı talebi Avrupa’da yeniden yüklemeleri de cazip hale getirdi.