Elektrikte sabit tarife sürdürülebilir değil
Elektrik dağıtımında 21 üyelerinin 50 milyon aboneye hizmet verdiğini söyleyen ELDER Başkanı Barış Deniz, son 10 yılda 16 milyar dolar yatırım yapıldığını söyledi. Sektörde fiyatların enflasyonun altında kaldığına işaret eden Deniz, 26 aydır uygulanan aynı sabit fiyat politikasının sürdürülebilir olmadığını söyledi.
Hamide HANGÜL
Türkiye’de elektrik üretiminden tüketiciye kadar uzanan elektrik ekosisteminin 915 milyar TL büyüklük ile gayrisafi yurtiçi hasılanın yüzde 3,5’ni oluşturduğunu açıklayan Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği (Elder) Başkanı Barış Erdeniz, elektrik dağıtım sektörünün Türkiye ekonomisine yaptığı katkının ise 29 milyar doları bulduğunu söyledi.
Elektrik dağıtımında 21 üyeleriyle 50 milyon aboneye hizmet verdiğini açıklayan Erdeniz, yeşil dönüşümle şebekeler, akıllı sayaçlar, şarj istasyonları gibi yatırım ihtiyacının da arttığına işaret etti. Elektrik fiyatlarının enflasyonun altında kaldığına işaret eden Deniz, 26 aydır sabit fiyat politikası uygulandığını, sektörün gelişimi ve arz güvenliği açısından bu durumun sürdürülebilir olmadığını söyledi.
Fiyatlamada yatay seyir için 5,7 milyar dolar sübvansiyon
Yarının dünyasında daha fazla yenilenebilir enerji kaynaklı üretim tesisinin sisteme dahil olacağını söyleyen Erdeniz, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ulaşımda elektrifikasyonla 100 binlerce yeni elektrikli araç şarj istasyonu şebekeye dâhil olacak.
Tüketiciler de birer üretici pozisyonuna gelebilecekler. Böylelikle dağıtım şebekesinde çift yönlü elektrik akışı yaşanacak. Bunun için şebekenin yeşil ve dijital dönüşümünün hızla gerçekleştirilmesi lazım. Yeni yatırımlar ve eskiyen şebekelerin yenilenmesi de dahil tüm şebeke yatırımlarının sağlıklı finansmanı için sürdürülebilir fiyat politikasına olan ihtiyaç artık daha fazla.
Elektrik faturalarının yatay seyri için devletimizin üstlendiği sübvansiyonun faturalandırma bedellerinin mevcut seyrini koruması durumunda bu yılsonunda 5,7 milyar dolar seviyesine ulaşacağı öngörülmekte. Elektrik ekosisteminin gayrisafi yurtiçi hasıla içindeki payı ve ulusal kalkınmamızdaki rolü göz önünde bulundurulduğunda, sürdürülebilir sektör gelişimi için fiyatların maliyetleri yansıtan bir düzleme taşınması önem arz etmekte.”
Ekonomiye 29 milyarlık katkı
Dünyada ve Türkiye’deki enerji görünümü, elektrik dağıtım sektörünün enerji dönüşümündeki stratejik pozisyonunu değerlendirmek için basın mensuplarıyla bir araya gelen Elder Başkanı Barış Erdeniz, Elder’in 25’inci yılını kutladığını söyledi.
Üretiminden tüketiciye kadar uzanan elektrik ekosistemi 2023 rakamlarıyla 915 milyar TL’lik büyüklüğü ile gayrisafi yurtiçi hasılanın yüzde 3,5’ini oluşturduğunun altını çizen Erdeniz, “Bizler, bu ekosistemin dağıtım ayağı olarak, bir kamu hizmeti niteliğindeki elektrik dağıtımını kesintisiz yaklaşık 50 milyon abonemize sunmakla mükellefiz. Toplam 21 elektrik dağıtım şirketi doğrudan ve dolaylı olarak yaklaşık 100 bin çalışanıyla tüm vatandaşlarımızın elektriğe ulaşması için durmaksızın çalışıyor. Dağıtım sektörü, 2011-2023 yılları arasında 16 milyar dolarlık yatırım yaptı. Türkiye ekonomisine sağladığımız katkı 29 milyar doları buldu.”
1.5-2 milyar dolar yatırım öngörüyoruz
Yenilenebilir enerji kaynaklarının kurulu güç içerisindeki artışına da dikkat çeken Erdeniz, “Türkiye’de 2023 yılsonu itibarıyla 330 teravatsaat olarak gerçekleşen elektrik tüketiminin Türkiye Ulusal Enerji Planı projeksiyonları kapsamında 2035 yılında yüzde 55 artışla 511 teravatsaat olması öngörülmekte. Bu talep artışına paralel olarak kurulu gücümüzün de yüzde 78 artışla 190 bin megavatsaat mertebesine çıkacağı tahmin ediliyor. Son 10 yılda ülkemizin kurulu gücü içerisinde rüzgar ve güneşin payı 8 kat artışla yüzde 22 seviyesine ulaşırken, 2035 yılında bu oranın yüzde 43 mertebesine yükselmesi öngörülüyor” dedi. Deniz, sektörde yıllık 1.5-2 milyar dolar yatırım öngördüklerini de açıkladı.
4.2 milyon araç elektriklenecek
Hem dünyada hem de Türkiye’de elektrik tüketiminde artış trendi olduğunu belirten Erdeniz, “Elektrifikasyonun en hızlı yaygınlaştığı sektör ise şüphesiz ulaştırma. 2023 yıl sonu verilerine göre ülkemizde kayıtlı yaklaşık 81 bin adet elektrikli araç bulunuyor.
Bu rakam toplam otomobil stoku içinde binde 5’e tekabül ediyor. 2035 yılında bu rakamın 52 kat artışla 4,2 milyon seviyesine çıkması, yani otomobillerin yüzde 13’ünün elektrikli olması öngörülüyor. Elektrikli araçlardaki artışa paralel olarak araç şarj soket sayısının da 29 kat artışla yaklaşık 248 bin mertebesine ulaşması EPDK’nın projeksiyonları dâhilinde. Şüphesiz artan ihtiyacın karşılanabilmesi için önümüzdeki 10 yıl içerisinde elektrik dağıtım şirketlerinin bu bölgelere yeni bağlantı ve trafo yatırımları daha kritik hale gelecek” ifadesini kullandı.