Elektrik direği piyangosu!

Geçmişte arazisine elektrik direği dikilmiş ya da trafo kurulmuş, ancak kamulaştırma bedeli almamış vatandaşlara hak ettikleri paraları ödenecek. TEDAŞ Genel Müdürü Mükremin Çepni, ödemeleri tamamlamayı planladıklarını söyledi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Mehmet KARA

Elektrik dağıtım özelleştirmelerinin tamamlanmasından sonra, eskiden bu işi yapan kamu şirketlerinin çatısı konumundaki Türkiye Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi (TEDAŞ) için de yeni bir dönem başlıyor.DÜNYA’nın sorularını cevaplayan Genel Müdür Mükremin Çepni, TEDAŞ’ın yeni dönemde kendisine mevcut görevlerinin yanı sıra yeni misyonlar belirlediğini söyledi.

TEDAŞ'ın görevi neydi, şimdi ne oldu? 

Türkiye'de 1990 yılında İstanbul Anadolu Yakası (şimdiki AYEDAŞ) ile Kayseri ve Civarı Elektrik Dağıtım şirketleri özelleştirilmişti. Daha sonra Anadolu Yakası, AKTAŞ Elektrik'ten geri alındı. 20 dağıtımşirketi ise 2006 yılında alınan karar gereği, 2008'den itibaren özelleştirilme sürecine girdi. En son, 30 Eylül'de Toroslar EDAŞ'ın da devredilmesiyle bu süreç tamamlandı. Dağıtım şirketlerinin çatı şirketi konumundaki TEDAŞ'ın özelleştirmeler öncesi toplam 33 bin personeli vardı. Şimdi 1327 kişilik personelimiz var. Bu rakama, merkezdekilerin yanı sıra 21 bölgedeki koordinatörlüklerimizde çalışanlar da dahil.

Dağıtım tümüyle özelleştiğine göre TEDAŞ'a gerek kalmadı diye düşünülebilir ama öyle değil galiba...

TEDAŞ'ın kanunlarla verilmiş çeşitli görevleri halen devam ediyor. Dağıtım şirketlerinin kullanımındaki tüm dağıtım tesisleri yine TEDAŞ'ın mülkiyetinde. İşletme hakkı devir sözleşmesi gereği malik sıfatıyla bu tesislerin durumuyla ilgili bir denetim yetkisi var. Şirketler dağıtım şebekesini uygun şekilde genişletip işletiyor mu, vatandaşa uygun şekilde hizmet veriyor mu bunu denetliyoruz. 6446 sayılı yasayla EPDK'dan Enerji Bakanlığı'na devredilen dağıtım şirketlerinin denetim görevi de bizde. Bir üçüncü de parası Enerji Bakanlığı'nca ödenen cadde sokak ve genel aydınlatma tüketimlerine ilişkin dağıtım şirketlerinin çıkardığı faturaların doğruluğunun denetimi. Gerçekten cadde ve sokaklar mı aydınlatılıyor, bunun denetimi... Aydınlatmada yılda yaklaşık 1.2 milyar lira gibi bir rakam söz konusu.

Tüm bunları bu kadar personelle nasıl yapıyorsunuz?

Şimdi bu üç denetim görevi, dağıtım şirketlerine 30-40 kişiyle gidilip onları da ister istemez meşgul edecek bir çalışma yöntemiyle yapılıyor. Kurulacak bir bilişim altyapısıyla dağıtım şirketlerinin hem teknik verilerini hem de mali verilerini online izlemek, senede birkaç gün birkaç kişiyle yerindelik kontrolünü yapacak şekilde bir denetim mekanizması kurmak üzere bu üç denetimi de tek çatı altında toparlamayı düşünüyoruz.

O zaman daha da mı azalacak personel yani?

Öyle bir şey olmayacak. Çünkü TEDAŞ'ın anlattığım denetimlerin yanı sıra halihazırda yaptığı başka görevler de var. Şebekenin maliki TEDAŞ olduğu için, ihtiyaç duyulan kamulaştırma işlemleri de yine TEDAŞ'ın üzerinde. Dağıtım şirketleri yeni enerji tesisleri yaparken, kamulaştırma kararını EPDK'dan alıp başvuracak, resmi olarak kamulaştırma işlemlerini ve tescilini biz yapacağız. Eğer yapılan kamulaştırma işlemleri devir tarihinden sonra ise kamulaştırma bedellerini ilgili dağıtım şirketi yatıracak ve tarife kanalıyla geri alacak. Ancak devir tarihinden önce ise kamulaştırma işlemleri,  bedelinödenmesi de dahil olmak üzere TEDAŞ tarafından gerçekleştirilecek.

Bunu biraz açar mısınız?

Eskiden bir bölgeye hizmet götürülürken vatandaşlarımız elektrik geliyor diye yer yer Hazine arazilerinde yer yer vatandaşın taşınmazları üzerine trafolar yapılmış, direkler dikilmiş ama kamulaştırmaları yapılmamış. Son zamanlarda vatandaşlarımızdan ya yazılı başvuruyla ya da mahkeme kanalıyla yoğun şekilde talep gelmeye başladı. TEDAŞ'ı önümüzdeki dönemde uğraştıracak konulardan biri bu. Bunun parasal boyutuna baktığımız zaman yaklaşık 5 milyar liralık bir kamulaştırma yükünün olduğu görülüyor.

Ne kadarlık bir sürede ödenecek bu bedeller?

Hem zaman hem de parasal büyüklüğü birlikte düşündüğünüzde bunu bir çırpıda yapmak pek mümkün değil. TEDAŞ'a ayrılacak kaynak doğrultusunda bu kamulaştırma işlemlerini vatandaşımızla mahkemelik olmadan, orta ve uzun vadeye yayarak çözmeyi hedefliyoruz. Çünkü mahkeme kanalıyla geldiğinde icra masrafları vs. bindiğinde bu bedel katlanıyor. Vatandaşla siz anlaşıp uzlaştığınızda farklı bir bedel çıkıyor, mahkemede birkaç katına çıktığı da oluyor. 2013 yılında aşağı yukarı 20 milyon liralık dava sonucu ödememiz oldu.

Yeni yatırımlar konusunda da görevleriniz var sanırım...

Dağıtım şirketlerinin yaptığı şebeke yatırım projeleri 630 kVA ve üzerinde ya da 5 kilometreden uzun hatların geçici kabul ve onay yetkileri de TEDAŞ'ta. Yaptırmak ilgili dağıtım şirketinin ya da üçüncü tarafın. Aydınlatma kontrolü de TEDAŞ'ta olduğu için yeni yapılacak aydınlatma tesislerinin proje onay ve kontrol yetkileri de TEDAŞ'ın üzerinde. Bu arada 1 MW'ye kadar kurulu güçte elektrik üretimi lisanssız yapılabiliyor. Bu tip tesisler için dağıtım şirketlerinden bağlantı görüşü alınıyor ama proje onay ve kabul yetkileri bizde.

Gelinen noktada TEDAŞ'ın yapılanması da değişecek mi?

Kendimize edindiğimiz yeni bir misyon var. Birincisi eğitim. Sektörde çalışan tüm personelin eğitimi söz konusu. Özellikle dağıtım şirketlerinde olsun, taşeronlarda olsun, müteahhitlerde olsun sahada çalışanların tamamının yetki belgesi alması zorunlu. Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri'nde çalışma belgesini verme yetkisi de TEDAŞ'ın. Ehliyet gibi. Yaklaşık 2 ay hem teorik hem pratik eğitime tabi tutuluyor, sınav sonucu bu belgeyi almaya hak kazanıyorsunuz. Bunun yanı sıra mühendis eğitimleri, idari personel eğitimleri de var. Halen beş eğitim merkezimiz var, yenilerini de açacağız.

Yetersiz mi bu merkezler?

EKAT belgesi verme yetkisi eskiden beri TEDAŞ'taydı. Şu anda özelleşen şirketlerde personel sirkülasyonu oldukça fazla. Ve çok fazla talep geliyor. Halen iki üç ay sonrasına gün veriyoruz. Bundan dolayı da Tuzla Eğitim Merkezi'miz var yine İstanbul'da İçmeler'de büyük bir eğitim merkezi daha planladık. Onu da önümüzdeki dönemde açmayı düşünüyoruz. Çünkü sektörün ihtiyacı artıyor. İkinci bir misyonumuz da danışmanlık hizmetleri sunmak...

Nedir o? Kim, niçin danışıyor size?

Biliyorsunuz, TEDAŞ'ta kalan, tecrübeli bir çekirdek kadro var. Dağıtım şirketlerinin de bu konuda eksiklikleri var. Onlardan gelen danışmanlık taleplerini karşılıyoruz. Bu hizmetleri yurtdışına da açmayı planlıyoruz. Geçtiğimiz günlerde Kuzey Irak heyeti ile görüştük. Yakında Libya'dan bir heyet geliyor, onlarla görüşeceğiz. Yurt içi ve yurtdışı danışmanlık işlerimiz büyüyecek.

TEDAŞ'ın iş yükü azalmıyor artıyor demek ki...

Daha bitmedi. Üçüncü bir misyonumuz da koordinasyon ve yönlendirme. 21 dağıtım şirketihin bazı hassas konularda koordinasyon içinde hareket etmesi gerekiyor. Malzeme standardından tutun da müşteriye hizmek konusuna kadar genişletebilirsiniz bunu. Malzeme konusunda standardizasyon merkezi gibi çalışacağız. Şartnameleri güncelleyip dağıtım şirketlerinin belli standartta malzemeleri yine belli standartlarda monte etmelerini sağlamak üzere standartlar getireceğiz. TEDAŞ eskiden bunu bir yazı gönderirdi, dağıtım şirketleri de uymak zorundaydı. Ama son zamanlarda şirketlerinfarklı malzeme kullanımı eğilimleri göze çarpıyor, onları belli standarda almak gerekecek.

Bir de bunların denetlenmesi ihtiyacı doğar herhalde...

Evet, dördüncü ve son misyonumuz da kontrol ve denetim. Bu saydığımız görev ve misyonlar doğrultusunda dağıtım şirketlerinin kontrolünü sağlamak, onları sürekli izlemek... Denetimi en sona koyduk ki, önce eğitelim, danışmanlık verelim, standardı oluşturalım, sonra da kontrol edelim… Burada amacımız demoklesin kılıcını tepelerinde sallamak değil, işlerin iyi yapılmasını sağlamak. Amaç bağcıyı dövmek değil üzüm yemek. 

TEDAŞ kamulaştırmalarını iş edinmiş avukatlar var

TEDAŞ Genel Müdürü Mükremin Çepni, taşınmazı üzerinde elektrik direği ya da trafo merkezi bulunanlardan gelen başvuruların neden bir anda arttığı sorusu üzerine “Bunu kendisine iş edinmiş avukatlar var. Yüzde 50'si sizin yüzde 50'si benim anlayışıyla çalışanlar. Bu bizi zora sokuyor. Aynı bölgede birçok dava ile karşılaştığımız oluyor. Bu konuyu sağlıklı bir çözüme kavuşturmak istiyoruz. Vatandaşın bizi mahkemeye vermesindense, biz kendimize bir program yapacağız, o program dahilinde tek tek bütün kamulaştırma işlemlerini temizleyip çıkacağız. Vatandaş gönül rızasıyla açmış tarlasını bağını bahçesini.Parasını alması hakkı diye düşünüyoruz. Ama bunu da belli bir program dahilinde yapmayı düşünüyoruz” dedi.

Bu konularda ilginizi çekebilir