Ceyhan küresel enerji üssü olabilir

Irak'tan gelecek petrol ve doğalgaz, gelecekte kurulacak rafineri ve sıvılaştırılmış doğalgaz tesisleri ile Ceyhan dünyanın enerji üslerinden biri olmaya aday.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

 
İSTANBUL - Türk-İngiliz ortaklığı Genel Enerji'nin önce Kuzey Irak'ta Bina Bawi'deki payını artırıp, sonra da Miran sahasında çoğunluk hissesine sahip olmasının ardından dünyanın gözü Ceyhan'a çevrildi. Uluslararası Enerji Ajansı Başekonomisti Fatih Birol, "Irak'tan gelecek petrol ve doğalgaz, gelecekte kurulacak rafineri ve sıvılaştırılmış doğalgaz tesisleri ile Ceyhan dünyanın enerji üslerinden biri olmaya aday" dedi.
 
Birol, uluslararası enerji şirketlerinin Kuzey Irak başta olmak üzere, Irak'ın birçok bölgesine akın etmesinin ardından bölgede Ceyhan'ın da öneminin arttığına dikkat çekerek, "Dünyada enerji üssü olarak Rotterdam, Singapur gibi şehirler var. Bunların yanına üçüncü bir üs olarak neden Ceyhan gelmesin? Irak'tan gelecek petrol ve doğalgaz, gelecekte kurulacak rafineri ve sıvılaştırılmış doğalgaz tesisleri ile Ceyhan dünyanın enerji üslerinden biri olmaya aday" diye konuştu.
 
Birol, "Rotterdam ve Singapur'a petrol getiren yataklar artık yaşlandı ve üretimleri giderek düşüyor. Bundan sonra önümüzdeki dönemde dünya petrol üretiminin yüzde 60'ından fazlası Türkiye'nin içinde olduğu bu bölgeden gelecek. Bu açıdan bir üs yaratma şansımız var" değerlendirmesini yaptı.
Ceyhan'ı sadece bir transfer noktası olarak görmemek gerektiğinin altını çizen Birol, şöyle devam etti:
"Benim hayalimdeki Ceyhan, sadece petrolün ve doğalgazın geldiği değil, aynı zamanda orada işlendiği, rafinerilerin olduğu, ek olarak gazın sıvılaştırılarak tankerlerle başka bölgelere gönderilmesini sağlayacak LNG terminallerinin olduğu bir üs haline gelmesi. Bölgede, Ceyhan'a doğalgaz ve petrol sağlayabilecek Ortadoğu ülkelerinin birçoğunda yeterli rafineri kapasitesi yok. Ceyhan'da ham petrolü işleyip, katma değer katarak bunu satma imkanımız olabilir. Türkiye'nin rafineri alanında ciddi adımlar atması için büyük bir potansiyel var."
 
Avrupa'da rafineriler kapanıyor
 
[PAGE]
 
 
Avrupa'da rafineriler kapanıyor
Avrupa'da rafinerilerin teker teker kapısına kilit vurduğu bir zamanda, Ceyhan'ın büyük fırsatların eşiğinde olduğunu vurgulayan Birol, "Avrupa'da rafinerilerin sayısı neden azalıyor? Çünkü Avrupa'da petrol ürünlerine olan talep azalıyor. Ama Çin'de, Hindistan'da, diğer Asya ülkelerinde çok ciddi bir şekilde büyüme var. Ulaşım maliyetleri de göz önüne alındığında, Ceyhan'da çok önemli bir fırsat var. Ceyhan'da yapılacak büyük yatırımlarda, devletin de teşvik edici bir rol oynaması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü bunlar çok büyük yatırımlar. Mutlaka özel sektör katılmalı, ama devlet de teşvik edici bir rol oynamalı" şeklinde konuştu.
 
Şimdi sefa zamanı
Birol, Irak önümüzdeki 10 yıl içerisinde dünya enerji piyasalarına damgasını vuracağının belirterek, şunları ifade etti:
"Kuzey Irak, merkez ve Basra'dan gelecek olan petrol ve doğalgaz dünyadaki enerji talebinin karşılanmasında kilit rol oynayacak. Bizim tahminlerimize göre önümüzdeki 20 yıl içerisinde petrol üretimindeki artışında en önemli rolü oynayacak ülke Irak. Irak üretimini, Suudi Arabistan'dan da, İran'dan da fazla artıracak. OPEC içerisindeki rolü büyüyecek. 2020'de Irak, Ortadoğu'nun en zengin ülkelerinden biri haline gelecek. Irak'ın 2020 yılında ekonomisi, şu anda Ortadoğu'nun en zengin ülkelerinden olan Katar ve Kuveyt'in toplamına eşit bir büyüklükte olacak. Türkiye bir anlamda Kuveyt ve Katar büyüklüğünde bir ekonomi ile komşu olacak. Türkiye, Irak'ın komşusu olduğu için geçmişte birçok cefalar çekti ama şimdi sefa zamanı."
 
İyi yere dükkan açtık
 
 
[PAGE]
 
 
 
İyi yere dükkan açtık
Birol'a göre, Türkiye'nin bölgesel enerji fırsatlarından yararlanması için petrolün çıkartılmasında aktif rol oynaması, boru hatları ile Merkezi ve Güney Irak'tan Türkiye'ye petrolü ve doğalgazı getirerek ihraç etmesi ve Türkiye'nin inşaat ve gıda sektörünü de Irak'taki değişime entegre etmesi gerekli.
Birol, "Sadece enerji olarak düşünmemek lazım. Ekonomi çok fazla büyüyünce, Türkiye'nin elindeki inşaat ve gıda gibi mevcut çok güçlü sektörlerimiz bu gelişmeden çok ciddi bir şekilde yararlanacaklar. Çok iyi bir yere dükkan açtık. Açtığımız dükkan çok iyi bir mahallede. Mahallede büyük sorunlar var ama çok zengin mahalle sakinlerimiz var. Bundan faydalanmak lazım" dedi.
Türkiye'nin Irak Merkezi Yönetimi ve Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi arasındaki anlaşmazlıkların çözümlenmesinde aracı olabileceğine dikkati çeken Birol, "Kuzey Irak'ta üretimin hızlı bir şekilde büyümesi için önünde tek bir engel var, o da Bağdat yönetimi ile yaşanan sorunlar. Eğer bu sorunlar halledilebilirse, oradaki petrol üretimi hızlı bir şekilde artacak. Türkiye bölgede sözü en fazla geçen ülkelerden biri haline geldi. Bence, Türkiye'nin Erbil ile iyi ilişkilerini devam ettirerek, Bağdat'la da ilişkilerini iyileştirmesi son derece önemli. Türkiye birçok politik sorunda olduğu gibi bu konuda da yapıcı tutum alacaktır" ifadelerini kullandı.
 
Altın fırsatı kaçırmayalım
Genel Enerji, yakın zamanda Kuzey Irak'ta Bina Bawi sahasındaki payını hisse alımı ile yüzde 44'e çıkarmış, takiben Heritage Oil'in Kuzey Irak'ta bulunan Miran sahasındaki yüzde 26'lık hissesini 156 milyon dolara satın almak üzere anlaştığını açıklamıştı. Bu alımlar, Türkiye'yi Kuzey Irak'ın önemli petrol ve doğalgaz oyuncusu haline getirdi.
Birol'a göreyse, Türkiye'nin Kuzey Irak dışındaki bölgeler ile de yakından ilgilenmesi gerekiyor. Birol, "Türkiye çok önemli fırsatlarla karşı karşıya. Bu fırsatlar akılcı bir dış politikayla birleşirse, Irak doğalgaz ve petrolü Türkiye ekonomisini uçurabilir. Hükümetin ve Türk şirketlerin Kuzey Irak'la çalışmaları son derece önemli. Fakat şunu da düşünmek lazım, Kuzey Irak'taki petrol rezervleri, toplam Irak'taki petrol rezervlerinin sadece yüzde 15-20 civarında olan küçük bir kısmı. Bu bakımdan Türkiye'nin mutlaka Irak'ın diğer bölgelerindeki petrol ve doğalgaz rezervlerine mutlaka aynı ilgiyi göstermesi gerekir ki, ayağımıza gelen altın fırsatı kaçırmayalım" diye konuştu.
 
Irak'ta iş yapmanın yolu Türkiye'den geçer
 
 
[PAGE]
 
 
 
Irak'ta iş yapmanın yolu Türkiye'den geçer
Önümüzdeki dönemde Irak'taki zengin enerji kaynaklarından faydalanmak için birçok uluslararası şirketin önce Türkiye pazarına giriş yapacağını belirten Birol, "Kesinlikle, birçok enerji şirketi önümüzdeki zaman zarfında hızlı bir şekilde giriş yapacak. Irak'ta ayrıca elektrik dağıtım sıkıntısı var. Hızla yeni elektrik santrali kurulacak ve bunlara birçok Alman, Norveçli şirket katılmak istiyor. Fakat oralarda çalışmanın, iş yapmanın yolu da Türkiye'den geçecek. Avrupa'da, Doğu bloku yıkılırken Viyana'da idim. O zaman Viyana tüm şirketlerin bir araya geldiği şehirdi. Türkiye'nin de böyle bir hale gelmemesi için hiçbir sebep yok. Ceyhan'ın da dünya enerji merkezi olmaması için hiçbir neden yok" değerlendirmesini yaptı.
 
Irak hattı Nabucco'yu besler
Kuzey Irak'tan petrol ve doğalgazın alternatif boru hatları ile Türkiye getirilmesi projelerine değinen Birol, "Boru hattının sayısından ziyade, bu boru hatlarının kapasitesi çok daha önemli. Benim gönlümde yatan aslan şu; Türkiye, Irak'tan getirilebilecek petrol ve doğalgazla kendi ihtiyacını karşılar ve kalanı dışarı ihraç eder" dedi.
Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı (TANAP) Projesi ile eski tip Nabucco projesinin uygulanma ihtimalinin düşük olduğunu belirten Birol, "Kuzey, Merkezi ve Güney Irak'tan gelecek gazın Nabucco'yu da besleme imkanı var. Belki daha önce düşündüğümüz Nabucco projesi eski değerini korumuyor, ama yeni bir opsiyon geldi, o da Irak'ın Nabucco'ya gaz sağlaması" şeklinde konuştu.
 
2012 enerji faturası 65 milyar dolar olur
 
 
[PAGE]
 
 
 
2012 enerji faturası 65 milyar dolar olur
Türkiye'nin hızla büyüyen ekonomisinin enerjiye olan ihtiyacı da artırması sebebiyle, özellikle petrol fiyatlarındaki oynaklığın ülkenin enerji faturasını ciddi oranda artırdığına işaret eden Birol, "Türkiye için en ciddi sorunun enerji faturası olduğunu düşünüyorum. Örneğin petrol fiyatlarındaki 20 dolarlık bir fiyat artışı, Türkiye'nin cari açığına 10 milyar dolarlık ek bir yük getiriyor. Ben enerjinin Türkiye'nin kronik bir baş ağrısı olduğunu düşünüyorum" görüşlerini aktardı.
Ortadoğu'daki kırılgan yapıya dikkati çeken Birol, "Türkiye'nin bu sene yaklaşık 65 milyar dolarlık bir enerji faturası olacak. Bu fatura cari açığın önemli bir bölümünü oluşturuyor. Benim en büyük korkum Türkiye ekonomisi her büyümeye başladığında, cari açığın da büyümesi" dedi.
Birol, Türkiye'nin ithal enerjiye olan bağımlılığını azaltması için nükleer santral projelerine sayılarını artırarak hız kazandırması, Irak, Azerbaycan, Afrika ve hatta ileride İran'da petrol üretiminde aktif rol oynaması gerektiğini söyledi. Önümüzdeki dönemde petrol ve doğalgaz fiyatlarına ilişkin ise Birol şu tahminlerde bulundu:
"Dünya ekonomisinde önemli bir kırılma olmazsa, Avrupa ekonomisinden ve Çin'den kötü haberler gelmezse, dünya petrol fiyatlarının uzun süre aşağı düşeceğini düşünmüyorum. Türkiye ve Türkiye gibi ekonomisi enerjiye dayanan ülkeler için kötü bir haber. Fiyatların şu seviyelerde kalması bile Türk ekonomisi için bir el freni vazifesi görüyor. Sene sonuna doğru petrol fiyatlarında olabilecek yükseliş, bizim gibi ülkelerin büyümesini yavaşlatabilecek bir özelliğe sahip."