Cengiz Holding Balkanlar’da enerji fırsatı kolluyor
Yeni yatırımlarında yenilenebilir enerjiye odaklanan Cengiz Enerji, portföyünde yenilenebilir kaynakların payını yüzde 60’dan yüzde 80’e çıkaracak. Özbekistan’da Taşkent ve Sirdaryo’da iki santrali bulunan ve üçüncü yatırımını Cizzak’ta başlatan şirket, Balkanlar’da da fırsat kolluyor.
Nurdoğan A. ERGÜN
Türkiye enerji sektöründe elektrik üretim, satış ve dağıtım konularında faaliyet gösteren Cengiz Enerji, kurulu gücünü yenilenebilir odaklı artıracak. Bugün portföyünün yüzde 60’ını yenilenebilir kaynaklı enerji santrallerinin oluşturduğu şirket, yenilenebilir kaynakların payını yüzde 80’e çıkaracak. Global pazarda da yatırımlara devam eden Cengiz Enerji, Balkanlar’da fırsat kolluyor.
“Bugün, Türkiye’de toplam 4 bin 850 MW’lık kurulu gücümüzle, enerji piyasasının en büyük üreticilerinden biriyiz” diyen Cengiz Holding Enerji Grup Başkanı Ahmet Cengiz, Türkiye’nin enerji arz güvenliğine destek olurken, yenilenebilir projelerle sürdürülebilir sanayiye de katkı sunduklarını söyledi. Dağıtımda Türkiye’de dört bölgedeki 13 kentte 10 milyondan fazla aboneye ulaştıklarını açıklayan Cengiz, yurt dışında da yatırım fırsatlarına baktıklarını belirtti.
Türk cumhuriyetleri ve Balkanlar’daki fırsatları araştırdıklarını açıklayan Cengiz, “Özellikle aynı dili konuştuğumuz ve benzer kültürleri paylaştığımız Türk cumhuriyetlerine katkı sağlamak ve enerji konusundaki tecrübelerimizi bu bölgelere aktarmak konusunda çok istekliyiz” dedi. Taşkent ve Sirdaryo’daki her biri 240 MW kurulu güce sahip doğal gaz çevrim santrallarından sonra Cizzak’taki 550 MW’lık yeni doğal gaz çevrim santralını tamamlayarak Özbekistan’ın enerji arz güvenliğine katkılarını artırmak istediklerini söyleyen Cengiz, “Cizzak tamamlandığından ülkedeki kurulu gücümüz 1.030 MW’a ulaşacak” açıklamasını yaptı.
Yeni yatırımlar yenilenebilir odaklı
Tüm dünyada yenilenebilir enerji kaynaklarının öneminin giderek arttığını vurgulayan Cengiz, şunları söyledi: “Artık büyük şirketler sadece üretim sürecinde değil, son ürünü üretmek için atılan tüm adımlarda yenilebilir enerji kullanımını talep ediyor ya da destekliyor. Buna bağlı olarak da elektrik üretiminde yenilenebilirin payı gözle görülür bir şekilde artıyor. Yenilenebilir kaynaklı elektrik üretimi bizim de yatırımlarımızın odağında yer alıyor. Burada üretimi daha verimli hale getirmek adına Türkiye’de hidroelektrik santral (HES) ve güneş enerji santrallarından (GES) oluşan ilk hibrit enerji santralını biz kurduk.”
Hibrit santrallerin sayısı artacak
Şu anda rüzgâr enerji santrallarının altına GES’ler yaparak hibrit santralleri geliştirdiklerini ve sayılarını artırdıklarını aktaran Cengiz, “Güneş, rüzgâr ve sudan oluşan yenilenebilir kaynaklı elektrik üretiminde yaklaşık 2 bin 855 MW kurulu güce ulaştık. Portföyümüzün yüzde 60’ını yenilenebilir kaynaklı enerji santralleri oluşturuyor. Devam eden ve planlanan rüzgâr ve güneş enerji santrallerimizle beş yıl içinde yenilenebilir enerjideki kurulu gücümüzü 3 bin 900 MW’a çıkarmayı planlıyoruz. Böylece portföyümüzdeki oranı da yüzde 80’e çıkmış olacak” diye konuştu.
Depolamalı enerji santralları için lisans başvurularını yaptıklarını açıklayan Cengiz, “Polatlı, Keşan, Kırklareli ve Antalya’da planladığımız depolama yatırımlarımız kapsamında yine yenilenebilir enerji santrallarımız olacak. Orta vadede tüm kurulu gücümüzün 5 bin 800 MW’ı aşacağını öngörüyoruz” bilgisini verdi.
“Lisans izinleri hızlanırsa yatırımlar artacak”
Türkiye’de artık yeni yatırımlar için enerji piyasası regülasyonlarının da yenilenebilir kaynaklı yatırımlara işaret ettiğini dile getiren Cengiz, şöyle devam etti: “Yeni düzenlemelerin tamamı yenilenebilir enerji yatırımlarını kapsıyor ve bu konuda dünyadaki gelişmelere paralel bir şekilde ilerliyoruz. Şebekenin ihtiyacının sürdürülebilir bir şekilde sağlanması için enerjinin depolanması, yıllardır enerji piyasaları için bir gereklilikti.
Bu konuda adımlar attık; lisans başvuruları konusunda çok hızlı yol kat ettik. İzinler konusu biraz daha hızlanabilirse sektör olarak önemli yatırımlara imza atacağız. Yine Türkiye’de son günlerde en çok konuşulan konulardan bir tanesi de offshore yatırımlar. Regülasyon tarafında da bu konunun çalışıldığını biliyoruz; buna bağlı olarak sektörün de gündeminde olan bir konu.”
“Orta Doğu’nun enerjisini Avrupa’ya taşıyabiliriz”
Türkiye, Avrupa ve Orta Doğu’nun ortasında yer alan Türkiye’nin enerji açısından önemli bir konumda olduğunu söyleyen Ahmet Cengiz, “Fosil kaynaklı enerji üretiminin ön planda olduğu geçmiş dönemlerde bu enerjinin iletiminde Orta Doğu ile Avrupa arasında bir köprü olmakta zorlandık. Şu anda tüm dünya yüzünü yenilenebilir kaynaklara çevirdi; uzun vadede buradaki en önemli kaynak güneş olacak. Güneşin de Avrupa’ya kıyasla Orta Doğu’da daha çok kendini gösterdiği bir gerçek. Enerjide oluşan bu yenidünyada, güçlü iletim alt yapıları kurarak Orta Doğu’da üretilecek enerjiyi Avrupa’daki tüketim noktalarına ulaştırarak, bir oyun değişikliği yapabilir ve dünya enerji pazarındaki rolümüzü artırabiliriz” dedi.