Avrupa'daki rüzgar tribünü kanatlarının 3'te 1'i Türkiye'de üretiliyor

Dünyada yenilenebilir enerjiye artan ilgi, rüzgar türbini kanadı üretiminde üs konumunda olan Türkiye'nin ihracattaki gücünü artırırken, geçen sene Avrupa'da kurulan rüzgar türbinlerindeki kanatların yaklaşık 3'te 1'i Türkiye'de üretildi.

Haber Merkezi
YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Dünyada yenilenebilir enerjiye artan ilgi, rüzgar türbini kanadı üretiminde üs konumunda olan Türkiye'nin ihracattaki gücünü artırırken, geçen sene Avrupa'da kurulan rüzgar türbinlerindeki kanatların yaklaşık 3'te 1'i Türkiye'de üretildi.

Dünyada enerji kaynaklarının arzında oluşan darboğaz veya fiyat artışları sonrası ortaya çıkan enerji krizi, salgın ve Rusya-Ukrayna Savaşı ile daha hissedilir hale gelirken, küresel iklim değişiklikleri de çevreye duyarlı üretimi öne çıkarıyor.

Doğal enerji kaynaklarından çevreye zarar verecek karbon emisyonu açığa çıkarmadan üretilen "temiz enerji", hem sürdürülebilir olması hem de gelecek nesiller için tehlike oluşturmaması gibi etkenlerden tercih ediliyor.

İzmir, Türkiye'nin türbin üretim üssü oldu

Rüzgardan enerji üretiminde büyük potansiyele sahip Türkiye, İzmir'de kümelenen dünyanın önemli türbin kanat üreticileri sayesinde bu alanda ekipman üretiminde de dünya için önemli bir ülke olarak görülüyor.

İzmir'in lojistik avantajlarından faydalanarak ürettikleri kanatları dünyanın birçok noktasına ulaştırabilen küresel kanat üreticileri, kentte her yıl 4 bin civarında kanat üretiyor. Kanatların büyük kısmı ihraç edilirken kalanları da yurt içi türbin kurulumlarında kullanılıyor.

TPI Composites Avrupa, Ortadoğu ve Afrika Kıdemli Başkan Yardımcısı Gökhan Serdar, AA muhabirine, İzmir'de iki üretim noktasında yılda yaklaşık 3 bin kanat ürettiklerini, bunun da yaklaşık yüzde 80'inin ihraç edildiğini söyledi.

Dünyada bu alanda "Çin ve Çin hariç" diye bir kavram oluştuğunu aktaran Serdar, "Çünkü Çin çok büyük bir pazar. Ancak Çin tamamen kendi yağında kavrulan, Çinli üreticilerin Çin'de kurulum yaptıkları bir pazar. Bizim müşterilerimiz de dünyanın en büyük dört büyük kanat üreticisi. Çin hariç tüm kurulumların yüzde 77'sini gerçekleştiriyor. TPI'nın ürettiği kanatlar, 2022 yılında Çin hariç üretilen kanatların toplam yüzde 38'ini oluşturdu. Aynı oranı TPI Türkiye olarak Avrupa'ya ürettiklerimiz için de söyleyebiliriz. Avrupa'da kurulumu yapılan her üç kanattan biri Türkiye'den gitti." diye konuştu.

500 milyon dolardan fazla ihracat

Enerji Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (ENSİA) Yönetim Kurulu Başkanı Alper Kalaycı da 22 yıldır İzmir'de kanat üretildiğini, 2023 yılı itibarıyla 6 binin üzerinde direkt istihdam, 700 milyon doların üzerinde ciro ve 500 milyon dolardan fazla bir ihracata ulaşıldığını kaydetti.

Türkiye'de rüzgar türbini kanadı üreten 3 firmanın da İzmir'de bulunduğuna dikkati çeken Kalaycı, üretimin ihracat payının yüzde 75'in üzerinde olduğunu söyledi.

Kalaycı, kanat nakliyelerinin limanlar üzerinden yapıldığını belirterek, "Ağırlıklı Yunanistan, Fransa, İtalya daha doğrusu tüm Akdeniz coğrafyası diyebiliriz ama onun dışında Japonya, Hindistan, Kanada gibi çok daha uzak ülkelere gönderildiği oluyor. Asıl büyük pazar payı Akdeniz coğrafyası. Çin dışında dünyanın her yerine gönderiyoruz."

"3 sene içerisinde 1 milyar dolara ulaşabiliriz"

İzmir'in kanat üretiminde küresel bir üs olduğunu ifade eden Kalaycı, "2023 ihracatının 500 milyon doların üzerinde olacağını düşünüyorum. Belki önümüzdeki 3 sene içerisinde 1 milyar dolar sınırına gelebiliriz. 2030 yılını görmeden milyar dolar sınırını kesinlikle geçeceğiz." dedi.

Özellikle Rusya-Ukrayna Savaşı'ndan sonra Avrupa ülkelerinin doğal gaza olan bağımlılığı azaltmayı amaçladığını, bunun karşılığı olarak da rüzgar ve güneş enerjisi gibi yatırımlarını artırmalarının beklendiğini aktaran Kalaycı, şöyle konuştu:

"Rüzgar tarafında, türbin kurulum izin süreçleri biraz zaman alıyor. Şu an tüm Avrupa Birliği bu süreçleri hızlandırmak için 'ne yapmalıyız?' diye tartışıyor. Yani belli bir süre orada izin süreçlerini biraz daha geri plana çekecekler, daha rahatlatacaklar ki yatırımcı ciddi miktar türbini dikebilsin diye. O yüzden Avrupa pazarında büyük bir patlama olacak. O patlama mutlaka Türkiye'ye yansıyacak. O patlama bugün itibarıyla olmuş durumda değil. Yatırımcının hevesi çok fazla ve bununla ilgili finans bulabiliyor. Sadece izin süreçlerinin uzun sürmesi, meşakkatli olması yatırımcıyı şu an üzüyor veya bir adım geride beklemesine neden oluyor."