Almanya'dan 19 milyar Euro'luk hidrojen ağı adımı
Almanya Ekonomi ve İklim Koruma Bakanı Robert Habeck ile Federal Ağ Ajansı Başkanı Klaus Müller, ülkenin hidrojen ana ağına ilişkin başkent Berlin'de ortak basın toplantısı düzenledi. Habeck, 2032'ye kadar kademeli olarak faaliyete geçmesi planlanan ve 19 milyar Euro'ya mal olacağı hesaplanan ağın 9 bin 40 kilometre olacağını belirtti.
Almanya'da enerji piyasasını düzenleyen Federal Ağ Ajansı, ülkede 2032'ye kadar kademeli olarak faaliyete geçmesi planlanan ana hidrojen ağını onayladı. Robert Habeck ile Klaus Müller katıldıkları basın toplantısında, sanayinin iklim nötrlüğüne doğru dönüşümünün hidrojen çekirdek ağı yardımıyla olacağını dile getirdi, ağla hidrojen ithalat ve ihracatının mümkün olacağını söyledi.
Ülkenin önde gelen gaz iletim sistemi operatörleri, yasal zemine ilişkin mevzuat sürecine paralel olarak, ülkenin ana hidrojen ağının inşası için planlama durumlarını bu yıl temmuzda Federal Ağ Ajansı'na sunmuştu. Almanya çapında bir hidrojen ağı oluşturmaya yönelik ilk adım olan ana hidrojen ağının, yaklaşık 19 milyar Euro'ya mal olacağı hesaplanıyor.
Ülke, ihtiyacının yüzde 30 ila 50'sini kendisi üretecek
Avrupa'nın en büyük ekonomisine sahip Almanya hükümeti, uzun vadede Almanya'nın hidrojen ihtiyacının yüzde 30 ila 50'sini kendisinin üreteceğini ve geri kalanının ithal edileceğini hesaplıyor. Ülkenin hidrojen stratejisinde, 2030'a kadar 5 bin megavat, 2040'a kadar 5 bin megavat daha temiz hidrojen üretim kapasitesi oluşturulması hedefleniyor. Alman hükümeti, çeşitli yollardan ve kaynaklardan elde edilebilen hidrojenin yalnızca yenilenebilir süreçlerle üretilmesinin sürdürülebilir olduğu görüşü nedeniyle yeşil hidrojeni önceliyor.
Hidrojen yatırımları Rusya-Ukrayna krizinden sonra hız kazandı
Hidrojen araştırmalarını yoğunlaştıran ülke, yeşil hidrojen teknolojilerinin lideri ve ihracatçısı olmayı hedefliyor. Ülkede hidrojen yatırımları Rusya-Ukrayna krizinden sonra ise hız kazandı. 24 Şubat 2022'de başlayan Rusya-Ukrayna Savaşı'ndan bu yana doğal gaz ve petrolün arz yönlü belirsizlikleri enerji piyasalarında dengesizlikleri beraberinde getirmişti.