250 milyar dolar ilave yatırıma ihtiyaç var
Önümüzdeki 20 yıl sonunda Türkiye'nin elektrik enerjisi talebenin en düşük talep senaryosuna göre 735 milyar, yüksek talep senaryosuna göre 886 milyar kilovat saate ulaşması bekleniyor.
İSTANBUL - Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanı Hasan Köktaş, önümüzdeki 20 yıl sonunda Türkiye'nin elektrik enerjisi talebenin en düşük talep senaryosuna göre 735 milyar, yüksek talep senaryosuna göre de 886 milyar kilovat saate ulaşmasının beklendiğini belirterek, "Hep düşük talep senaryosundan gidildiğinde önümüzdeki 20 yılda sektöre 210 ile 250 milyar dolar civarında sadece üretim tesisleri açısından yeni ilave yatırıma ihtiyaç vardır" dedi.
Köktaş, İSO tarafından Meclis Salonunda düzenlenen "Değişen ve Gelişen Türk Enerji Piyasasında Elektriğin Uygun Maliyetli Tedariki, Yerinde Üretimi ve Satışı" başlıklı seminerde yaptığı konuşmada,
sanayiciler açısından enerjide çok önemli yatırım potansiyeli ve fırsatı bulunduğunu kaydetti.
Elektrik piyasalarında kamunun ağırlıklı olduğu dikey bütünleşik bir yapıdan, rekabetçi bir piyasa yapısına geçmeyi hedefleyen Türkiye'nin 2001'de yürürlüğe giren Elektrik Piyasası Kanunu ile piyasayı aşamalı olarak rekabete açtığını, tek alıcılı bir modelden, perakende alıcıları da kapsayacak ikili anlaşmalar modelini öngören bir hukuki yapının ikincil mevzuat ve diğer düzenlemelerle büyük ölçüde hayata geçtiğini belirtti.
"Yerli ve yenilenebilir portföy çeşitlenmesine ihtiyaç var"
Köktaş, hem üretimi hem de tüketici tarafından risk olduğunu, özellikle büyük sanayi tüketicileri için elektriğin ara girdilerden biri olarak önemi göz önüne alındığında ciddi belirsizlikler sanayi ve iş adamı açısından bir likidite riski yarattığını söyledi.
Türkiye'nin uzun vadede artan enerji temini için yüksek miktarlı yatırımlara ihtiyaç bulunduğunu dile getiren Köktaş, bu kapsamda elektrik üretim şirketlerinin işin kolayına kaçıp sadece ithal kaynaklara dayalı güç santrallerine ağırlık vermek yerine, yerli ve yenilenebilir portföy çeşitlendirmesinin de çok önem arz ettiğini vurguladı.
Köktaş, bunun ayna zamanda dışsal faktörler denilen risk faktörlerinden de kaçınmayı sağlayacağını söyledi.