2060 enerji senaryoları İstanbul’da açıklanacak

Dünya Enerji Konseyi tarafından 3 yılda bir düzenlenen Dünya Enerji Kongresi’nin 23.sü 9-13 Ekim 2016’da İstanbul’da gerçekleşecek. 100’e yakın devlet ve hükümet başkanı, 10 bine yakın delegenin katılması beklenen kongre, dünyada enerji politikalarının oluşturulduğu en önemli zirve niteliğine sahip.

1923 yılında kurulan Dünya Enerji Konseyi, Birleşmiş Milletler’den eski bir organizasyon. 1924 yılından beri her üç yılda bir düzenlenen Dünya Enerji Kongresi ise dünyanın en büyük ve en etkili enerji etkinlikleri arasında yer alıyor. Kongre, hükümet ve devlet başkanlarını, enerji bakanlarını, önde gelen küresel enerji şirketlerinin CEO’larını ve enerji konusunda politika oluşturan tüm oyuncuları bir araya getirerek; nükleerden fosil yakıtlara, yenilenebilir enerjilerden karbon ayak izine, enerji teknolojilerinden, elektrikli otomobillere kadar enerji sektörünün tüm alanlarını kapsıyor. Kongre bu çerçevede, enerjinin global bir perspektifte değerlendirilmesi ve çözüm önerilerinin geliştirilmesi açısından çok önemli bir platform sunuyor.

Kongreye ev sahipliği yapmak isteyen şehirler, bir yarışmaya tabi tutuluyor. Başarılı olan şehir ise ev sahipliği yapmaya hak kazanıyor. İstanbul, Abu Dabi’yi geride bırakarak, 2016’da Kongre’ye ev sahipliği yapmaya hak kazandı.

Yenilenebilir enerjiler ve Afrika’daki fırsatlar

Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi’nin Başkanlığını Doç. Dr. Murat Mercan yürütüyor. Türk Milli Komitesi’nin kuruluş tarihi 1949.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın da desteklediği 23.Dünya Enerji Kongresi’nin teması “Yeni Ufukları Kucaklamak” olarak belirlenmiş.

Mercan bu temanın tercih edilme nedenini şöyle açıklıyor: “Enerjide yeni sınırlar, yeni teknolojiler gündemde. İnovasyon ön plana çıkıyor. Yeni üretim kanalları, yeni aktörler devreye giriyor. Dolayısıyla yeni bir hamle yapma zamanı geldi.”

Kongrede, Türkiye’den Cumhurbaşkanı, Başbakan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı’nın liderliğinde şu ana kadar konfirme edilmiş 23 konuşmacının yanı sıra, yaklaşık 250 üst düzey konuşmacı ve 70 oturum yer alacak.

Dört gün sürecek programda; enerji sektörünün mevcut durumu, iş fırsatları, kaynaklar ve teknolojiler masaya yatırılacak. Kongre’nin üçüncü günü sürdürülebilir enerjinin geleceği için gerekli politikalar tartışılacak. Dördüncü günün gündemi ise Afrika’daki fırsatlar olacak. Türkiye’nin dünya enerji haritasında çok önemli bir yere sahip olduğunu söyleyen Murat Mercan, rekor düzeyde katılım beklediklerine dikkat çekiyor.

G20 toplantılarında da enerji konusunun öncelikli gündem maddesi olduğunun da altını çizen Mercan, “Dünya Enerji Kongre’sini devlet başkanları düzeyine çıkarmak istiyoruz” diyor.

Paris Zirvesi, enerji endüstrisinin nabzını belirleyecek

95’ten fazla ülkede, 3 bine yakın üyesi olan Dünya Enerji Konseyi, enerji konusunda uluslararası bir otorite olarak kabul ediliyor. 2012’de Dünya Enerji Konseyi Başkanı seçilen Marie-José Nadeau, kurumun tarihinde bu pozisyona gelen ilk kadın.

Nadeau, Dünya Enerji Konseyi’nin misyonunu, “güvenilir ve sürdürülebilir enerjiye ulaşımda denge sağlamak” olarak tanımlıyor. Kongresi öncesinde İstanbul’a gelen Marie-José Nadeau, kongrenin içeriği ve önemi hakkında şunları söylüyor:

“2060 yılına yönelik enerji senaryoları hazırlıyoruz. Bu senaryoları İstanbul’da açıklayacağız. Kongre’de enerjinin tüm alanları masaya yatırılacak. Aralık 2015’te Paris’te gerçekleşecek olan İklim Zirvesi, enerji endüstrisinin nabzını belirleyecek. Dünya Enerji Konseyi olarak bin civarında enerji liderini izliyoruz. Hepsinin en fazla endişe duyduğu konu iklim değişikliği. Bu alanda yeterince yatırım yapılmadı, çünkü yatırımcılar riskleri gerçek anlamda değerlendiremediler. Önümüzdeki dönemde enerji güvenliği açısından, yenilenebilir enerjiler daha da önem kazanacak. Hatta, eski enerji modellerinin sarsıldığını, büyük enerji şirketlerinin yenilenebilir enerjilere yatırım yapmaya başladıklarını görüyoruz.”

Jeopolitik ve enerji eski iki dost

Marie-José Nadeau’nun petrol fiyatları ve global enerji piyasasına yönelik değerlendirmelerinden bazı satırbaşları şöyle: “Petrol fiyatları 150 dolardan 40 dolara geriledi. Şu sıralar 70 dolar seviyesinde. Bunun birkaç nedeni var. Birincisi dünya genelinde kapasite fazlası söz konusu. İkincisi, küresel ekonomideki durgunluk devam ettiği için, talepte artış gerçekleşmiyor. Üçüncüsü ise teknolojik ilerlemeler sayesinde petrol aramada önemli gelişmeler elde edildi. İyi olanlar, krizden etkilenmeyerek üretimini artırdı. İyi olmayanlar ise pazar dışında kaldı. Petrol fiyatlarında izlenen durum yakın zamanda değişmeyecek.” “ABD’nin kaya gazı kullanması, enerji bağımsızlığını getirdi. Öte yandan petrolde, Irak ve İran gibi, eski ama yeninden ortaya çıkan üreticiler olabilir. İran ve Batı arasındaki sorunlar çözülürse, Rusya, Kazakistan ve Körfez ülkelerinin enerji politikalarında bazı değişimler beklenebilir.” “Jeopolitik ve enerji eski iki dost. Sıklıkla bir araya geliyorlar, çoğu zaman hemfikir olmuyorlar, ama enerji yol almaya devam ediyor. Jeopolik kısa vadeli, enerji ise uzun vadeli bir konu. Sonuçta, enerji, bir diyalog platformu.”