'Gaz ihracatçısı ülkeler ciddi indirimlere gitmek zorunda'

IEA Baş ekonomisti Fatih Birol, kayagazı üretiminin doğalgaz fiyatlarında ciddi indirime neden olacağını söyledi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

İSTANBUL - Kayagazı üretimindeki artıştan geleneksel doğalgaz ihracatçılarının zarar göreceği tahmininde bulunan Uluslararası Enerji Ajansı Başekonomisti Fatih Birol, "Gaz ihracatları azalacak ve gaz fiyatlarında ciddi indirimlere gitmek zorunda kalacaklar. Nokta. Bu işin kurtuluşu yok" dedi.
 
Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) tarafından hazırlanan "World Energy Outlook 2012" raporunun tanıtımı TÜSİAD işbirliğiyle dün İstanbul'da yapıldı. Raporun sunumunu yapan Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Baş Ekonomisti Fatih Birol, küresel enerjinin temellerinin ciddi olarak değiştiğini, şimdiye kadar düşünülen bazı trendlerde önemli değişmeler olduğunu söyledi. Bu gelişmeleri sürpriz bazı ülkelerde önemli petrol ve doğalgaz üretim artışı, Fukuşima sonrasında nükleer enerji politikalarının değişmesi ve enerji verimliliği olarak sıralayan Birol, son konuda birçok ülkeninson derece önemli adımlar attığını  kaydetti.
 
'Doğalgazda büyük değişimler olacak'
 
Doğalgazda ise çok büyük değişimler olduğuna işaret eden Fatih Birol, bu kapsamda kayagazı üretimi ile doğalgazda ciddi artışlar olacağını, yeni üretim artışları geleceğini ve yeni oyuncuların çıkacağını, bu gelişmelerden ise ABD, Kanada, Avustralya ve Polonya'nın ihya olacağını, artık gaz ithal etme zorunlulukları kalmayacağı için bu ülkelerde paralarının ceplerinde kalacağını söyledi.
 
Bu işten geleneksel doğalgaz ihracatçılarının zarar göreceği tahmininde bulunan Birol, "Bunun nedenlerinden biri gaz ihracat volümleri azalacak. İkinci ve daha önemlisi gaz fiyatlarında ciddi indirimlere gitmek zorundalar. Nokta. Başka bu işin kurtuluşu yok. Yani geleneksel ihracatçılar piyasada kalmak istiyorlarsa fiyatları düşürmek zorundalar. Bunu yapan ülkeler var, ancak hala daha ABD ile Avrupa arasında doğalgaz fiyatında 5 misli fark var" diye konuştu.
 
Bu gelişmelere paralel olarak bir de arada kalan ülkelerin bulunduğunu söyleyen Birol, bu ülkelerin ise gaz ithalatçıları olduğunu söyledi. Bu ithalatçı ülkelerin, kazanıp kazanamayacaklarını ise doğalgaz piyasalarındaki gelişmeleri zamanında ve doğru okumalarına bağlı olduğunun altını çizen Birol, "Buna göre strateji geliştirebilirlerse kazanacak, geliştiremezlerse kaybedecekler" değerlendirmesinde bulundu.
 
'Arz güvenliği sağlanmalı'
 
TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner de, IEA projeksiyonlarına göre gelecek dönemde enerji politikalarında öne çıkan konuların, petrol ve doğalgaz üretiminin ABD başta olmak üzere bazı ülkelerde yeniden canlanması, bu doğrultuda üretim ve tüketim yapılarının değişmesi, ülkelerin nükleer enerjiden çekilme kararları, enerji fiyatlarında meydana gelen yükseliş ve aşırı oynaklık ile bütün bunların da bir sonucu olarak enerji verimliliğine yöneliş olacağını söyledi.
Başta sanayi olmak üzere sektörlerin rekabet gücünü artırabilmek  için kaliteli enerjinin uygun fiyattan temin edilebilmesi ve verimli kullanılabilmesi gerektiğini kaydeden Boyner, "Termik santraller, görece daha ucuz enerji sağlıyor, ancak karbondioksit emisyonlarını artırıcı etki yapıyor. Hidroliğe baktığımızda da mevcut planlamaların 2020'li yıllarda bu potansiyelin tamamının kullanılmasını hedeflediğini görüyoruz. Diğer yanda ise ithalat talebini önemli ölçüde artıran doğalgaz bulunmakta. Yenilenebilir enerji kaynaklarımızdan yeterince faydalanamıyoruz" değerlendirmesinde
bulundu. 
 
Boyner, Türkiye'de enerjide arz güvenliğini sağlamak için planlanan üretim ve altyapı yatırımlarının gerçekleştirilmesi gerektiğini kaydetti. Elektrik piyasası üretim özelleştirmelerinin ivedilikle tamamlanmasını isteyen Boyner, "Ancak, özelleştirme uygulamalarının piyasa mekanizmalarını bozucu, rekabeti ve tüketici haklarını kısıtlayıcı etkisi olmaması ve verimlilik artışı odaklı olmasına dikkat edilmelidir" diye konuştu. 
 
Bugün ülkelerin en önemli hedeflerinden birinin enerjinin arz güvenliğinin ve sürdürülebilirliğinin sağlanması olduğuna dikkati çeken Boyner, rekabet ve yatırım ortamını kuvvetlendirecek yapısal reformların tamamlanmasını istedi.