“En büyük oyuncu olma yolunda ilerliyoruz”

Boya sektöründe Türkiye’nin küresel standartlardaki üretim kalitesi ile küresel pazarda önemli bir yeri olduğunu söyleyen BOSAD Başkanı Kenan Baytaş, “Uluslararası entegrasyonu sağlamış bir sektör olarak, sahip olduğumuz avantajlarla, EMEA bölgesinin en büyük oyuncusu olma yolunda ilerliyoruz” dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Boya Sanayicileri Derneği (BOSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Kenan Baytaş, Türk boya sanayisinin küresel standartlardaki üretim kalitesi ile uluslararası pazarda önemli bir yere sahip olduğunu söyledi.

Sektörün hacim olarak 1 milyon ton büyüklüğe yaklaştığı bilgisini paylaşan Kenan Baytaş, dünya boya pazarında Türkiye’nin yüzde 2’lik paya sahip olduğunu ekledi. BOSAD olarak sektörün yüzde 85’ini temsil ettiklerini ifade eden Başkan Kenan Baytaş, her geçen gün büyüyen boya sektörün, doğrudan ve dolaylı istihdamla birlikte toplamda 300 bin kişilik iş gücü oluşturduğunu dile getirdi.

Boya sektörünün Türkiye’nin genel ihracatına katkısının büyük olduğunu vurgulayan Baytaş, “Sektörümüz özellikle son yıllarda ihracatta önemli bir ivme kazandı. 2023 yılında 1,5 milyar dolara yaklaşan boya ve hammaddeleri ihracatı, 30,5 milyar dolar civarındaki kimyevi maddeler ihracatından yaklaşık yüzde 5 pay alıyor. Dünya ile bütünleşmiş, uluslararası entegrasyonu sağlamış bir sektör olarak, sahip olduğumuz avantajlarla, EMEA (Avrupa, Ortadoğu ve Afrika) bölgesinin en büyük oyuncusu olma yolunda ilerliyoruz” şeklinde konuştu.

“Yeni teknolojiler ışığında yatırımlar yapmalıyız”

Boya sanayisinde 600’e yakın kuruluşun faaliyet göstermekte olduğu bilgisini paylaşan Kenan Baytaş, nitelikli eleman açığı ve finansman sorununu sektörün en önemli iki sorunu olarak gösterdi.

Baytaş, özellikle erken emeklilik süreci ile sanayi sektörünün ciddi anlamda nitelikli istihdam kaybına uğradığını ifade etti ve “Tecrübe ve bilgi birikimi kaybı oluştu. İstihdama yönelik teşviklerin yeniden düzenlenmesi gerektiğini düşünüyorum” dedi.Sektörün bir diğer sorunu finansman noktasında ise Kenan Baytaş, şunları söyledi: “Kredilerin faiz oranının yüzde 60 düzeyine dayanması gergin bir ortama yol açıyor. Sanayici daha temkinli hareket ediyor. Hammaddemizin yüzde 70’ini yurt dışından peşin ödeme ile tedarik ediyoruz. Yurt içinde ise 4 aya dayanan vade süreleri ile satış gerçekleştiriyoruz.

Bu durumlar sektörü genel anlamda zorluyor.” Kenan Baytaş, sektöre yönelik çözüm önerilerini ise şu şekilde paylaştı: “Yeni teknolojiler ışığında yatırımlar yapmalıyız. Mevcut üretim ve işletme yapımızı güncellemeliyiz. Hammadde tedarikinden ürünlerin pazara sunulmasına kadar tüm süreçleri gözden geçirerek optimize etmeliyiz.”

“Asya Pasifik ve Güney Amerika hedef pazarlar arasında”

 Sektörün Rusya, Irak, Özbekistan, İran, Mısır başta olmak üzere, yaklaşık 200 ülkeye ihracat yaptığını hatırlatan Kenan Baytaş, “Türkiye; Avrupa’da Almanya, İngiltere, Fransa ve İtalya sonrası en büyük beşinci boya üreticisi olarak dünya pazarında önemli bir yer teşkil etmekte.

Ortadoğu ve Güney Amerika’ya göre ihracat potansiyelimiz de oldukça yüksek. Bu bağlamda ArGe olarak birçok ülkeden güçlü sektörümüzün elbette genişleme hedefleri var” dedi. Türkiye’nin konumu, güçlü Ar-Ge yatırımları ve iş gücü kalitesi gibi sektördeki güçlü yönlerinin altını çizen BOSAD Başkanı Baytaş, sektörün hedefler doğrultusunda emin adımlarla ilerlediğini söyleyerek, “Şu an için 200 civarı ülkeye ihracat yapılıyor. Asya Pasifik ve Güney Amerika pazarları ise büyümeyi hedeflediğimiz pazarlar arasında” ifadesini kullandı.

“Sürdürülebilirlik, yenilik ve inovasyon ile anlam kazanır”

Hızla gelişen teknoloji ve geliştirilen yeni inovatif ürünlerin pazardaki boya ve yüzey kaplaması talebindeki artışı da beraberinde getirdiğine değinen Kenan Baytaş, özellikle fonksiyonel boyalara duyulan ihtiyaçtaki artışın günümüz küresel megatrendleriyle ilişkili olan en önemli pazar dinamiklerinden olduğunu söyledi.

Tüm iş kollarında çevresel etkileri göz önüne alarak iklim değişikliği, enerji verimliliği, yenilenebilir enerji, etkin kaynak kullanımı, atık minimizasyonu, döngüsel ekonomiye geçiş modelleri gibi projeler üretmek için de yoğun çalışmalar yapılmakta olduğunu hatırlatan Kenan Baytaş, “Ancak sürdürülebilirliğin gerçek anlamı, sektördeki yenilik ve inovasyon ile birleştiğinde ortaya çıkar” dedi.

Sürdürülebilirlik kavramının boya endüstrisinin geleceğinde merkezi bir rol oynayacağının altını çizen Kenan Baytaş, sözlerini şöyle sürdürdü: “Malzeme seçimi, etkin kaynak kullanımı, üretim süreçlerinde enerji verimliliği, geri dönüşüme uygun ambalajlama gibi konular da oldukça önemli. Aynı zamanda, sürdürülebilir kaynak yönetimi ve toplumsal sorumluluk projeleri sektörümüzdeki firmaların başarı faktörleri arasında da yer alıyor. Global çapta faaliyet gösteren şirketlerin sürdürülebilirlik konusundaki sorumlulukları giderek artmakta…”

“Karbon salımı azaltım stratejileri geliştirilmeli”

Sürdürülebilir üretim ve inovasyonla birlikte, Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması’na (SKDM) da dikkat çeken Kenan Baytaş, sektörün bu konudaki yükümlülüklerini belirleyerek ve karbon salımını azaltma stratejilerini geliştirmesi gerektiğini söyledi.

Ayrıca Kenan Baytaş, SKDM’nin boya endüstrisinin geleceğini belirlemede önemli rol oynayan bir araç halini alacağını kaydetti. Kenan Baytaş, “Tüm bu süreçler ve düzenlemelerle, Sürdürülebilir Kalkınma odaklı iş modelleri benimsenmekte, stratejik ve operasyonel tüm iş süreçlerindeki kararlarda Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (SDG) ile uyumlu hareket edilmektedir” dedi.