“Yalıtımda 'kalite' arzu edilen noktada değil”

INEOS Styrenics'in Kimyasal Ürünler EPS Bölge Müdürü Mehmet Parlak, Kalite Denetim Sistemi’nin önemine inanmayan birçok firmanın olduğunu belirterek, ürün kalitesinde henüz istenilen noktada olunmadığını söyledi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Yalıtım sektöründe Avrupa’nın en büyük genleştirilmiş polistren (EPS) üreticilerinden biri olan INEOS Styrenics'in Kimyasal Ürünler EPS Bölge Müdürü Mehmet Parlak, sektördeki Kalite Denetim Sistemi (KDS) ve tuğlanın yerini alan EPS hakkında değerlendirmelerde bulundu. 

Sektörde amacına uygun ürünler üretilmediğine işaret eden Mehmet Parlak, 2013 yılında yürürlüğe giren Kalite Denetim Sistemi’nde (KDS) belli bir noktaya gelinse de geçen üç yıl içerisinde henüz arzu edilen noktaya ulaşılmadığını vurguladı.

KDS’nin önemine inanmayan birçok firmanın olduğunu belirten Parlak, şöyle konuştu: “Dernek ve teknik komitemiz, ürünlerin numunesinin analiz edilmesi ve sonuçlarının ilgili firma sahipleriyle paylaşılması konusunda ciddi bir çaba sarf ediyor. Neden KDS almadığını sorduğum bazı firmalar, KDS’ye sahip olan firmaların üretim kalitesini eleştirerek firmaların standartlara uygun üretim yapmadığını öne sürüyor ve bu nedenle KDS almadıklarını ifade ediyor. Kaliteyle ilgili iki sıkıntı bulunuyor. EPS uygulamalarında ne yazık ki yoğunluk düştü.  

“Amacına uygun ürünler üretmiyoruz”

Örnek vermek gerekirse EPS Asmolen uygulamasında normalde 10 -12 g/l olması gereken yoğunluk 6-7’lere düştü. Bu da tuğlanın yerini alan EPS’nin haksız yere yer işgal ettiği imajını doğuruyor. Burada tuğla üreticilerini tamamen haksız bulmuyorum. Çünkü belli bir standartta üretim yapıldığında EPS, hem daha kolay uygulanıyor hem de binanın hafif olmasını sağlıyor. Ne yazık ki amacına uygun ürünler üretmiyoruz. Diğer sıkıntı ise dış cephe yalıtımında uygulanan ürünlerin kalınlığı ve yoğunluğuyla ilgili. Binalarda 6 cm kalınlıkta bir malzemeyi çok nadir görüyoruz. 

“Yalıtım kalınlığın 5 cm olması üzücü”

Yıllık geliri Türkiye’den daha az olan Romanya’da dahi yalıtım kalınlıklarının oldukça yüksek olduğuna değinen Parlak, "Yalıtım kalınlıklarında iklim değişikliği göz önünde bulundurulmalı. İç Anadolu ve Doğu Anadolu’daki yalıtım kalınlıklarının beyazda 10- 12 cm, karbonlu malzemede en az 8 cm olması gerekir. Yalıtımın yalnızca soğuya karşı korunmak amacıyla yapıldığına yönelik bir algı var. Halbuki ısı yalıtımında bana göre Antalya ile Erzurum illeri arasında hiçbir fark yok. Enerji tasarrufunda hedef minimum yüzde 50 olmalı ve ona göre yalıtım malzemesi kullanılmalı. Bugün Batı ülkelerinde pasif evden bahsediliyor. Bu evlerde ihtiyaç duyulan enerji ihtiyacı yalnızca yüzde 5. Ülkemizde yalıtım kalınlığın 5 cm olması açıkçası üzücü… Bu sorunun eğitim ve bilgilendirmeyle aşılacağını düşünüyorum" diye konuştu.

“Hedefimiz; 19 bin tona ulaşmak” 

Firma olarak son dönemdeki faaliyetlerine de değinen Mehmet Parlak, “Geçen yılki satışlarımız planlarımızın yüzde 15 gerisinde kaldı. Bu kaybın 2 bin tonu karbonlu malzemeden kaynaklanıyor. Bunun nedeni ekonomik koşulların kötüye gitmesinden dolayı çekingen davranmamız. Çünkü geçen yılın nisan ayında Kaynak Kullanımı Destek Fonu’nun kaldırılmasıyla birlikte müşterilerimiz bizden kabul edemeyeceğimiz uzun vadeler talep etti. Dolayısıyla hedefimiz bu sene geçen seneki hedefimiz olan 19 bin tona ulaşmak. Bunun için satış enstrümanlarını bize göre daha rahat kullanan distribütör firmalarıyla çalışıyoruz. Kaybetmiş olduğumuz 2 bin tonu belki 3 bin ton olarak geri alabiliriz. 

Bu yılın ilk üç ayını göz önünde bulundurduğumuzda geçen yılı arıyoruz gibi geliyor; ancak beklentimiz yüksek. Çünkü Türkiye enerjide dışa bağımlı… Binaların yüzde 80’inin yalıtımsız olması talebi artırıyor. Yalıtımlı olan binaların ise yüzde 50’sinde ise mantolamanın yenilenme ihtiyacı var. Çünkü ilk mantolama yapılan binaların yalıtım kalınlığı düşük. Bu binaların yalıtımının bir süre sonra yenilenmesi gerek. Sektörde yapılacak iş çok; yeter ki rekabet koşulları uygun olsun ve alternatif malzeme üreticilerine avantaj sağlayacak birtakım mevzuat değişikliği yapılmasın.