Tahliye taahhüdünü imzalamayana ev yok

Mülk sahiplerinin ev kiralama yöntemleri ‘pes’ dedirtiyor. Büyükşehirlerde adeta karaborsaya düşen daireler, son dönemde “tahliye taahhütnamesi” sözleşmesiyle kiralanıyor. Bu sayede yüzde 25 yasal kira zam sınırı da by-pass edilirken, kiracı, evi daha tutmadan çık baskısına da maruz kalıyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Hamide HANGÜL

Fahiş kira artışlarıyla barınma sorunu büyükşehirlerde adeta kanayan yaraya dönüşürken, kiracısıyla tahliye sorunu yaşamak istemeyen mülk sahiplerinin ev kiralama şartı ise kiracıları şaşırtıyor. Açık artırmayla en yüksek rakamı verene kiralama, 6-12 ay peşin, durumu iyi kefil ve odaların da kiraya çıkartılmasına son dönemde “tahliye taahhütnamesi” şartı da eklendi.

Ev sahibi ve kiracı anlaşmazlıklarının mahkemeleri kilitlediğine işaret eden İSTOÇ İşadamları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve Gayrimenkul Danışmanı Şenay Araç Demir, sözlerini şöyle sürdürdü: “Mülk sahipleri, kiracısıyla anlaşmazlığı düşüp mahkemeye gittiğinde, süreç uzuyor. Bir dava 2-2,5 yıl sürüyor. Üstelik, icra takibi, mahkeme masrafları da var. Mülk sahipleri de o maliyetleri yüklenmek istemiyor. O nedenle son dönemde, kira sözleşmelerine ‘tahliye taahhütnamesi’ şartı da ekletmeye başladılar.”

Sözleşmeyi imzalayan tutuyor

Söz konusu sözleşmenin, son dönemde mülk sahipleri arasında çok popüler olduğuna işaret eden Şenay Araç Demir, “Diyelim ki yeni evleneceksiniz, öğrencisiniz ya da başka bir eve taşınacaksınız, ev sahipleri kiralamadan önce mutlaka ‘tahliye taahhütnamesi alalım’ diyor. Bununla birlikte kefil isteniyor, kefilin de durumunun iyi olması gerekiyor.

Kredi notuna da bakılıyor. Yine diyelim ki evi 10 bin liraya tuttunuz, bir yıl sonra da anlaşamadınız. Ev sahibi ‘benim dairem 18 bin lira’ dedi, kiracı da mecbur kabul ediyor. Bu şekilde yüzde 25 sınırı da aşılmış olacak” diye konuştu. Tahliye taahhütnamesinde sürenin, karşılıklı anlaşmaya göre belirlendiğini, öğrencilerden ise bir yıl sonunda evi boşaltacakmış gibi istendiğinin altını çizen Şenay Araç Demir, “Bu sözleşmeyi imzalıyorsan, daireyi tutuyorsun” dedi.

Üniversitelerin açılmasına yakın kiralarda yüzde 25 artış yaşandığına işaret eden Demir, 20 bin liralık dairelerin 25 bine çıktığını söyledi. Bölgesine göre değişmekle İstanbul’da bazı kiraların 90 bin TL, 140 bin TL’ye kadar yükseldiğine işaret eden Demir, söz konusu rakamların çok yüksek olduğunu, 2-3 ay boş kalması durumunda gerçek değerini alabileceğini, ancak şu anda okulların açılmasıyla birlikte kiralık piyasasının çok sakin seyrettiğini belirterek, “Kiralıklar bir süre daha yatay devam eder” dedi.

Elden verirse kira ödediğini ispatlayamaz

Öğrencilerin kiralaması durumunda da depozito, kefil ve bir yıl sonra çıkacakmış gibi tahliye taahhütnamesi istendiğinin altını çizen Demir, “Yerli öğrenciden 2-3 aylık, yabancı öğrenciden bir yıllık kira peşin alınıyor. Yine yabancı öğrenciden de depozito, tahliye taahhütnamesi, Türk kefil isteniyor. Yine yerli ya da yabancı öğrenci kiralama yapacaksa ve diyelim ki Beşiktaş’ta 20 bine daire tutuyorsa, iki aylık peşin ödüyor. Yani 40 bin lira. Mülk sahibi ya da ‘6 ay 20 bin, ikinci 6 ay peşin ödeme’ diyor” dedi.

Kira gelirinin bankaya yatırılmadığını ve elden alındığına işaret eden Şenay Araç Demir, bu durumun kiracıyı olası bir anlaşmazlık durumunda zor durumda bırakabileceğine dikkat çekerek, “Yarın öbür gün ‘kira almadım’ dese, kiracı elden ödediği için bir şey ispatlayamaz. Ödediğine dair bir şey imzalamazsa şayet” uyarısında bulundu.

Arabuluculuğa tabi değil

Gayrimenkul Hukuku Derneği Başkanı Avukat Ali Güvenç Kiraz, tahliye taahhütnamesinin kanuni geçerliliği olan bir belge olduğunu belirterek, “Aynı gün düzenlenen ve sözleşmeye konulan tahliye taahhütnameleri, kanunen geçerli değil. Ancak ileri tarihli, sözleşmeden belli bir süre sonra düzenlenmiş tahliye taahhütleri kanunen geçerli. Dolayısıyla mal sahiplerinin taleplerinde hukuka aykırı bir durum yok” bilgisini verdi. Ev sahibi ile kiracı davalarının arttığına işaret eden Kiraz, “Artık neredeyse bütün sözleşmeler tahliye taahhütsüz imzalanmıyor” dedi.

Türk hukukunda kiracıyı tahliye edebilmek için haklı gerekçelerin olması gerektiğinin altını çizen Av. Ali Güvenç Kiraz, özellikle mahkemeye taşınan haklı gerekçelerde davanın 3,5-4 yıl sürebildiğini, ancak tahliye taahhütnamesinin en kolay tahliye yollarından biri olduğunu vurguladı. Kiraz, bu noktadaki nüansları şöyle açıkladı: “Tahliye taahhütnamesine itiraz edildiğinde, icra takibi duruyor. O itirazın kaldırılması için de yine dava açılması gerekiyor.

O da yine 1,5-2 yıl sürüyor. Aslında tek başına kurtarıcı bir belge niteliğinde değil, ancak açılan davanın niteliğine göre, yani mal sahibinin kiracısını tahliye etmek için açacağı davalardan herhangi birine nazaran daha hızlı tahliye yolu olabiliyor. Tahliye taahhüdüne dayalı takipler, arabuluculuğa da tabi değil.”

Tahliye taahhüdünden çokça dava var

 Ev sahibi ile kiracı arasında tahliye taahhüdüne ilişkin davaların her zaman olduğuna işaret eden Av. Ali Güvenç Kiraz, “Bu tür davalar çokça var. Tahliye taahhüdünden sürekli tahliye takibi, yani icra takibi yapılıyor” dedi. Sözleşmelerin süresine ve kiraya zam sınırına değinen Av. Ali Güvenç Kiraz, “Yüzde 25 sınırından dolayı kira sözleşmeleri yüzde 90 bir senelik imzalanır. Tahliye taahhüdü alındığında da eğer sürenin sonunda alınmışsa veya boş alınmış, arada doldurulmuşsa bu durumda da o tarihten itibaren takibe konulabilir” diye konuştu.