Son Grup, Adana’nın meşhur balkonunu İstanbul’a getirdi
Son Grup'un gayrimenkul şirketi Çukurova Kent Yapı, yine İstanbul’da yeni bir projeye imza atıyor
SELENAY YAĞCI - İSTANBUL
Adanalı Son Ailesi'nin şirketi Son Grup'un gayrimenkul şirketi Çukurova Kent Yapı, Adana’daki projelerinin ardından rotasını İstanbul’a çevirdi. İstanbul’daki ilk projesi olan 36 katlı Çukurova Tower projesini 3 ay erken bitiren ve tamamını satan Çukurova Kent Yapı, yine İstanbul’da yeni bir projeye imza atıyor.
Şirket, 90 milyon liralık yatırımla hayata geçen yeni projesinin konseptini 'balkon' esprisiyle tasarladı. Yaklaşık 8 bin metrekare arsa üzerinde 18 ve 19 katlı 2 bloktan oluşan rezidans projesi nin adı ("Çukurova Balkon") da ordan geliyor. Projede en önemli kriterin manzara odaklı yerleşim olduğunu belirten Çukurova Kent Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Cafer Kara, blokların araziye yerleşimini, orman ve deniz manzarasını en uygun açıyla görecek şekilde tasarladıklarını kaydetti. Adana’da her evde mutlaka bir balkon olduğunu söyleyen Kara, “Adana çok sıcak bir memleket tabii. Hemen her evde bir ya da birden fazla balkon var. Yazın günün çoğu balkonda geçer. Bizde balkon önemlidir, keyiftir diyerek konsepti belirledik” diye konuştu.
Proje sakinlerinin manzaranın tadını çıkarabilmesi için her daireye büyüklüğü oranında balkon ve teras eklediklerini ifade eden Kara, şunları söyledi: “Büyüklükleri 65 ila 273 metrekare arasında değişen tüm dairelerin iç mimarisini birbirinden farklı şekilde kurguladık. Aynı büyüklükteki dairelerin bile iç mimarisi ve metrekare dağılımının değiştiği projemizde, tercihe göre kimi dairelerin salonu, kimi dairelerin ise mutfak ya da yatak odaları farklı büyüklüklerde bulunuyor. Kişisel tercihlere fırsat var. Bütün dairelerimizde balkon olabildiğince ön planda ve büyük. "
“Adana’ya dönmeyeceğiz”
Projenin satışına nisan ayında başladıklarını ve yüzde 30’luk satış yaptıklarını dile getiren Kara, bundan sonra da binlerce konutluk projeler yerine daha düşük adetli projelerle yürüyeceklerini söyledi. Adana'da çok sayıda arsaları, gayrimenkulleri olmasına karşın büyüme alanı olarak İstanbul'u tercih ettiklerini anlatan Cafer Kara, "Şimdilik Kartal bölgesini seçtik. Burada, arsa fiyatlarına, talebin niteliğine hakim olabiliyoruz. Buralarda sıfırdan projeler geliştirmek mümkün. Kent merkezine doğru da kentsel dönüş projeleriyle gideceğiz" diye konuştu. Cafer Kara, İstanbul'da önemli projelerle şirketi büyütürken, bir yandan da kurumsallaşmaya çalıştıklarını, Balkon projesinin arsa sahibi Çukurova İnşaat'ı gayrımenkul yatırım ortağı şirketine dönüştürmek istediklerini söyledi. Kara, "Başvurumuzu yaptık. GYO olmayı kurumsallaşmak için istiyoruz. Ayrıca aile şirketlerinin ortaklık yapısının sermaye birliği içinde bunu gerekli görüyoruz" dedi.
İstanbul’da kentsel dönüşüm de yapmak istediklerini belirten Kara, “Bu amaçla Bağdat Caddesi’ne ‘Proje Atölyesi açtık. Prestijli ve değerli bölgelerdeki renovasyon projelerinde yer almayı planlıyoruz” dedi. İstanbul’da çeşitli projeler için çalışmalar yaptıklarını dile getiren Kara, şunları söyledi: “İstanbul’da her yerde arsa fiyatları çok yüksek. Büyük ölçekli arsalarda illa ki imar sorunu oluyor. Pürüzsüz büyük arsa bulmak çok zor. Adana’da yatırım amaçlı birçok arsamız var. Ancak Adana’ya dönmek istemiyoruz. Şimdilik sadece İstanbul’daki projelere odaklanmak istiyoruz."
Emlak dükkanından gayrimenkul şirketine
Dört kardeşli Son ailesinin şirket kurma hikayesi 22 yıl öncesine dayanıyor. Cafer Kara hikayeyi şöyle anlatıyor: “Eşimin babası Hacı Ali Son, emekli olduktan sonra emlak dükkanı açıyor. Sonrasında küçük oğlu Cihangir, yanında çalışmaya başlıyor. Derken bir fırsat oluyor aile kendi arsasını kat karşılığı veriyor. Ancak inşaatın çoğunu kendileri bitirmek zorunda kalıyor. Sonra bu işe girmeye karar veriyor ve o binadan çıkan 7 daireyi sermaye olarak kullanıyorlar. Sonrasında ben dahil oluyorum şirkete... İlk büyük işimiz Ziraat Bankası'nın eski lojman ihalesini kazanmak oluyor. İkinci büyük işimiz ise Emlak GYO’nun sattığı arsa ihalesini kazanmak. Bu iki proje ile adımızı duyurmuş olduk.”