Dönüşüm bekleyen evine çivi çakmaz oldu, satışlar durdu

Kentsel dönüşümle büyük bir atılım bekleyen inşaat malzemesi sanayicileri son 6 ayda satışlardaki düşüşün şokunu yaşıyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

İMSAD Başkanı Hüseyin Bilmaç, "Kentsel dönüşüm nedeniyle herkes beklemeye geçti. Perakende satışlarda son 6 aydır düşüş var. Kentsel dönüşümün bir an önce icraata geçmesi lazım" dedi.

Leyla İLHAN

İSTANBUL - İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (İMSAD) Başkanı Hüseyin Bilmaç, kentsel dönüşüm beklentisinin yenileme pazarında son 6 ayda işleri neredeyse bitirdiğini söyledi. Özellikle Türkiye'de eski konutlarda her üründe ciddi bir yenileme pazarı olduğunu ve genellikle perakende pazarını kapsadığını ifade eden Bilmaç, perakende satışlarının 6 aydan bu yana düştüğünü kaydetti. Kentsel dönüşümün en yoğun yaşandığı bölge olan Marmara Bölgesi'nde yenilemenin dışında proje ve toplu işler denilen büyük proje işlerinin de düştüğünü söyleyen Bilmaç, "Herkes beklentiye geçti. Dolayısıyla kentsel dönüşümün planlanan illerde hemen icraata geçmesi lazım. Çünkü sektörü büyütecek bir unsur olarak dururken şu anda sektörün önünde önemli bir engel olarak duruyor. Halkın da bu konuda rant beklentisi içinde olmaması için planlanan operasyonun hayata geçmesi lazım. Bu gecikirse genel anlamda inşaat sektörü olumsuz etkilenir. Bu da malzeme sektörü için iyi olmayacak" değerlendirmesini yaptı.

İhracatta tekstil ve otomotivi geçti

"İnsanlar artık benim bölgem de kentsel dönüşüm içerisinde düşüncesinde" diyen Bilmaç, "Yasa özellikle affet bölgelerindeki konutların yıkılarak yeniden yapılmasını içeriyor. Bugün Kuzey Anadolu fay hattının geçtiği illerde bu projenin çok hızlı yapılması lazım. Eğer kentsel dönüşüm planlı bir şekilde başlar ve önümüzdeki 10 yıl içinde hızlı bir şekilde ilerlerse sektöre ciddi bir ivme getirecektir" dedi. Bilmaç, sektörün kentsel dönüşümün tümüne malzeme verecek boyutta olduğunu kaydetti.

Büyümenin en önemli unsurlarının sektörün sürekli ve pozitif yönde gelir elde etmesi olduğunu kaydeden Bilmaç, geçen yıl yüzde 11.2'lik büyüme sağlayan sektörde bu yıl, ülkedeki genel ekonomik durgunluk ve küresel piyasalardaki sıkıntıların da yansımasıyla yüzde 4'ün altında büyüme beklediklerini söyledi.

Yurtiçindeki durgunluk nedeniyle dış pazarlara yüklendiklerini ifade eden Bilmaç, "Türkiye'nin Ağustos ayında yaptığı ihracatın yüzde 13'nü inşaat malzemeleri sektörü tek başına yaptı. Gümrük tarife pozisyon numaraları toplandığında ülkenin en büyük ihracatçı sektörüyüz" dedi. Türkiye'de uzun yıllar tekstil son yıllarda ise otomotivin hep önde olduğunu ancak son 2 yıldır inşaat malzemeleri sektörünün tekstil ve otomobili ciddi anlamda geçtiğine dikkat çeken Bilmaç, "Son 2-3 ayda arka arkaya otomotivin önüne geçti" dedi. 2008 yılında ise Türkiye ihracat rekorunu kırdıklarını ifade eden Bilmaç, "24.8 milyar dolar ile otomotivin çok önünde bir ihracat rekorumuz var. Zaten amaç 2023 yılında 100 milyar doları yakalamak" dedi.

Fransız Adaları'na bile satıyoruz

Bilmaç, Türk malının özellikle inşaat malzemelerinin son 4-5 yıldır tartışmasız birçok alanda ön planda olduğunu söyledi. Bu durumda Avrupa'da ki durgunluğun etkili olduğunu dile getiren Bilmaç, durgunluğun da ülkelerdeki inşaat sektörünü çok fazla etkilediğini dünyaca ünlü İtalyan, İspanyol seramik üreticilerinin bir kısmının fabrikalarını kapattığını dile getirdi. Bilmaç, Türkiye'nin ise bu ortamda ön plana çıktığını söyledi. Demir çelikte ve çimentoda yine Türkiye'nin önemli pazarlar kazandığına işaret eden Bilmaç, "Türkiye ahşap ürünlerinden tutun, cam ürünlerine, seramikten vitrifiyeye kadar önemli birçok malzemede iyi bir noktaya geldik. Panel radyatörde dünya birincisi olduk. İngiltere'de önemli ölçüde Türkiye'den giden panel radyatörler kullanılıyor" dedi. 100'den fazla ülkeye Türk inşaat malzemesi satıldığını belirten Bilmaç şu değerlendirmeyi yaptı: "Pasifik Okyanusu'nda yer alan Fransız adalarından Karaip Adaları'na kadar satış yapabiliyoruz. Bu da lojistik bağlantılarını iyi kurduğumuzu gösteriyor. Bunlar sektörün 2013 yılındaki ihracat hedefi için son derece önemli adımlar. Dolayısıyla artık küresel oyuncu olduk."

Arap Baharı kayıpları telafi ediliyor

İnşaat malzemeleri ihracatında Irak, Birleşik Arap Emirlikleri ve Rusya'nın ön planda olduğunu söyleyen Bilmaç, Arap Baharı'na kadar Türkiye'nin ihracatının yüzde 17'sinin Kuzey Afrika ve Ortadoğu ülkelerine gittiğini ifade etti. Bilmaç, "Bu kaybedilmişti. Ancak bir kısmını bu ülkelerdeki olaylar durunca yine o ülkelere, bir kısmını da yeni pazarlara satarak 2012'de bu kaybın bir kısmını telefi edebildik. Bilmaç, ancak Suriye'deki olaylar nedeniyle 400 milyon dolarlık bu pazara satışın durduğunu ifade etti.

Sıkıntımız pahalı akaryakıt

[PAGE]

Sıkıntımız pahalı akaryakıt

Türkiye'nin son yıllarda lojistik anlamında adımlar attığını kaydeden Bilmaç, şunları söyledi: "Limanlarımızın kapasitesi genişliyor. Dünyanın uluslararası lojistik hatları Türk limanlarına uğruyor. Yurt içerisinde lojistik üslerin kurulması ve bunların desteklenmesi konusunda çok yakın zamanda alınan kararlar pozitif. Ancak hala sıkıntımız var. Dünyanın en pahalı akaryakıtını kullanıyoruz. Bazı ürünlerimiz yükte ağır pahada hafif. Bu nedenle bunları uygun şekilde limanlara getirmemiz lazım. Bazen iç nakliye dış nakliyenin yarısından daha fazlasını tutuyor. Bugün uluslar arası rekabet nedeniyle Türkiye'den bir konteynırı Uzakdoğu'ya aktarma limanlarındaki masraflar dahil çok uygun koşullarla götürülebiliyor. 20-23 tonluk bir yük alan bir konteynır için 500-600 dolara götürülebilirken, Anadolu'nun bir köşesinden limana malı getirmek bazen buna yakın tutuyor."

Bu durumun piyasadaki rekabeti olumsuz etkilediğini ifade eden Bilmaç, lojistik şartların uygun hale getirilmesiyle ihracatta patlama olacağını belirtti. Dünyada Türkiye kadar inşaat malzemesi üretmeyen Hollanda ve Belçika gibi ülkelerin lojistik üs ve merkezleriyle neredeyse Türkiye'nin yıllık ihracatı kadar lojistik gelirler elde ettiğini belirten Bilmaç, Türkiye'nin de lojistik üs haline gelmesi gerektiğini kaydetti. Türkiye enerji ajansı kurmalı Enerji verimliliğinin altını çizen Hüseyin Bilmaç, kurumsal müteahhitlerin artık atık suların bile değerlendirildiği çevreci projeler yapmaya başladığını belirterek, mahalle arası müteahhitlerin kalkması gerektiğini söyledi.

Binalarda enerji verimliliğinin İMSAD'ın Avrupa Birliği Projesi olduğunu belirterek bu konuda 9 Balkan ülkesinde proje çalışması yaptıklarını kaydetti. Türkiye'de enerji tasarrufu için enerji ajansının kurulması gerektiğini öneren Bilmaç şunları kaydetti: "ABD, gelişmiş ülkeler ve Balkan ülkelerindeki proje ortaklarımızın bir kısmında enerji ajansı var. Türkiye'de kamu ciddi anlamda enerji verimliliği yapmaya çalışıyor ama İMSAD olarak bu konuda bazı çelişkiler görüyoruz. Enerji Bakanlığı, Çevre Şehircilik Bakanlığı, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Orman ve Su İşleri Bakanlığı gibi bakanlıkların enerji konusunda söyleyecekleri oluyor. Dünyada bu bağlamda karmaşa çıkınca ülkeler enerji ajansları kurdular. Kamunun temsilcileri, ilgili sivil toplum kuruluşlarının
yöneticileri, üniversiteden akademisyenler ve uzman kişilerin oluşturduğu ajansın yaptırım gücü de bulunuyor."

Haksız rekabete karşı ‘Etik İlkeler Taahhütnamesi' hazırladı

Hüseyin Bilmaç, haksız rekabeti önlemek için İMSAD çatısı altında "Etik İlkeler Taahhütnamesi" hazırladıklarını söyledi. Hukukçulardan görüş alınarak hazırlanan taahhüdü tek tek üyelere imzalatmaya başladıklarını belirten Bilmaç, "1 yıldır bu çalışmayı yapıyoruz. Önce sanayici üyelerimizden başladık. Bu üyelerimizin büyük bir çoğunluğu imzaladı. Bağlayıcılığı olan bu taahhütnameyi İMSAD çatısı altında olan 30 derneğe 2 yıla kadar imzalatmayı planlıyoruz" açıklamasını yaptı.

İnşaatın zirvesinde nano teknoloji konuşulacak

İMSAD olarak 13 Kasım tarihinde 4. Uluslararası İnşaatta Kalite konulu zirve yapacaklarını belirten Bilmaç, İMSAD tarafından 2009 yılından bu yana gerçekleştirilen zirveyi bu yıl TÜSİAD'ın stratejik iş ortaklığında 13 Kasım'da Four Seasons Bosphorus'ta düzenleyeceklerini söyledi. Ana teması "Sürdürülebilirlik ve Küresel Rekabet" olan zirvede 2 önemli raporun da lansmanı yapılarak ilk kez kamuoyuyla paylaşılacak. İMSAD-TÜSİAD işbirliği ile hazırlanan "Yeşil Binalar ve İnşaat Sektöründe Nanoteknoloji Stratejisi Raporu" ile İMSAD'ın 2 yıldır üzerinde çalıştığı "Binalarda Enerji Verimliliğinin Gelecek Perspektifini" ortaya koyan ‘Rehber Kitap'ın' sunum ve tanıtımları sektörün önde gelen uzmanları tarafından yapılacak. Bilmaç, "Bu çalışmayla bundan 40 yıl önce çiviyi bile ithal eden Türkiye'nin gündemine artık gelişmiş dünya ülkelerinin dahi araştırmalarını sürdürdüğü nano teknoloji sürecini inşaat malzemeleri sektörüne sokmak istiyoruz" derken, İMSAD'ın hazırladığı raporun bu konuda ulusal bir nano teknoloji stratejisinin oluşturulmasını sağlayacağını söyledi.

Boyayla yalıtım olmaz

Yalıtımın önemine dikkat çeken Hüseyin Bilmaç, Avrupa'da enerji tüketmeyen hatta kendi enerjisini üreten pasif evlerin oluştuğunu belirterek, "Buradaki evlerin yalıtım kalınlıkları 30 santimetre. Türkiye'de ise 5 santimetrelik bir ısı yalıtım kalınlığına daha yeni ulaşıldı. Ancak Türkiye'de fırsatçılar çıkıp mantolama ile ısı yalıtım sistemlerine gerek yok, buraya bir boya sürün bu da bu işi yapar demek doğru değil" dedi. Su yalıtımı yapıldığı zaman binanın depremden etkilenmeyeceğini, ısı yalıtım yapıldığında enerji tasarrufu sağlanabildiğini kaydeden Bilmaç, böylece yapılan masrafın 2 yılda çıkarılmasını sağladıklarını kaydetti.