Bu yıl 60 bin bina kentsel dönüşüme girecek
Marmara depreminin üzerinden 18 yıl geçmesine rağmen bu afete halâ hazır olunmadığını belirten Yıkım Müteahhitleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Bulut, "Bu yıl kentsel dönüşüm projesi inanılmaz hızla ilerlemeye başladı. Sadece bu yıl 60 bin binanın dönüşümünün yapılacağını öngörüyoruz" dedi.
Yıkım Müteahhitleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Bulut, Marmara depreminden bu yana 18 yılın geride kaldığını, hızlı şekilde kentsel dönüşümün tamamlanması gerektiğini belirterek, kentsel dönüşümde sürecin 2012'de başladığını, 2016 itibarıyla Türkiye'de 80-100 bin civarında binanın yıkılıp dönüştürüldüğünü anlattı.
Bulut, bu yıl Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın aldığı tedbirlerle projelerin hızlandırılması ve önünün kesilmesinin önlenmesi adına inanılmaz çalışmalar yapıldığını ifade ederek, şunları kaydetti:
"Bu çalışmanın sonucu olarak bu yıl kentsel dönüşüm projesi inanılmaz hızla ilerlemeye başladı. Geçtiğimiz yıla kadar yapılan 80-100 bin konutun dönüştürülmesine istinaden bu yıl 60 bin binanın dönüşümünün yapılacağını öngörüyoruz. Bu da kentsel dönüşümün inanılmaz hız kazandığını gösteriyor ve 20 yıl süreceği düşünülen kentsel dönüşüm projesinin daha erken biteceğini bize müjdeliyor. Geçtiğimiz yıla kadar yapılan yıkımların oluşturduğu rakam yaklaşık 5 milyar lira seviyesindeydi. Ancak sadece 2017 yılında 3 milyar liralık işlem hacmi olacağını düşünüyoruz."
"Depreme dayanıksız 1 milyon 200 bin bina dönüştürülecek"
Depreme dayanıksız 1 milyon 200 bin binanın dönüştürüleceğini, bu rakamın yüzde 40'ının İstanbul, yüzde 25'inin ise İzmir'de bulunduğunu bildiren Bulut, kentsel dönüşüm ile Türkiye'nin depreme hazırlanması ve depremlerde oluşacak etkiyi en aza düşürmenin amaçlandığını kaydederek, "Marmara depreminin üzerinden 18 yıl geçmesine rağmen 'Depreme tam olarak hazırız' diyemeyiz ama kentsel dönüşümde faaliyetler çok hızlı şekilde ilerliyor." dedi.
Konut alacak vatandaşlara tavsiyelerde bulunan Bulut, alım için deprem sonrası projelendirilmiş, inşa edilmiş yapıların tercih edilmesi gerektiğini, deprem öncesi yapıların büyük bir bölümünün risk taşıdığını vurguladı.
Son yıllarda sayısı artan ve 20-30 kat yüksekliklere varan çok katlı binaların depreme dayanıklılığına ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Bulut, binanın yüksek ya da alçak, büyük ya da küçük olması arasında bir risk farkı bulunmadığını, binaların yeni yönetmeliklere uygun biçimde yapıldığını, "Bu bina yüksektir, depremde daha risklidir. Bu daha kısadır, daha güvenlidir" diye bir şey olmadığını söyledi.
Yıl sonuna kadar yıkım sektöründe 8 milyar lira beklentisi
Türkiye'de halkın bilinçlenmesi, müteahhitlerin konuyu ele alması, kamu kuruluşlarının kendi yapılarının dönüşümlerini hızlandırması gibi nedenlerle kentsel dönüşümün hız kazandığını ve geçen yıla kadar çıkan engelleyici bazı unsurların yapılan çalışmalarla önemli ölçüde azaltıldığını belirten Bulut, bu çerçevede 2017 sonuna kadar yıkım sektörü ekonomisinin 8 milyar lira seviyesine ulaşmasını beklediklerini ifade ederek şunları söyledi:
"Bunun yüzde 20-25'lik kısmı sadece İstanbul için yapılacak yatırımlar olacak. İstanbul, şu an Türkiye'de en fazla önem arz eden kent. Nüfus olarak, çok fazla insanın yaşadığı ve yüksek derecede deprem riski altında olduğu için kentsel dönüşüm projesindeki etkisine çok daha önem vermeliyiz."
Projenin bir anda yapılması ve tamamlanmasının mümkün olmayacağını vurgulayan Bulut, alınan tedbirlerle çalışmaların hızlanmasının sevindirici olduğunu vurgulayarak, bütün kentlerde aynı hassasiyetle kentsel dönüşüm çalışmalarının devam ettiğini belirtti ve, "Kentsel dönüşümle ilgili tüm kentlerimizde planlamalar yapılıyor. Bununla ilgili hız kaybı ya da aksaklık yok. Fakat İzmir bölgesinin ciddi anlamda bir dönüşüme ihtiyacı var. Çok riskli yapıların tespit edilip bunların dönüşümünün yapılması gerekli. İzmir'de geçen yıl kentsel dönüşüme hız verildi." ifadelerini kullandı.