Binalarda Enerji Kimlik Belgesi zorunluluğu sektörü canlandırdı

Binalarda Enerji Kimlik Belgesi zorunluluğuyla birlikte yalıtım sektörü hareketlendi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

DÜNYA - Binalarda Enerji Kimlik Belgesi zorunluluğuyla birlikte Türkiye’de binaların ısı yalıtımı denetlenmeye başlanması ve artık yalıtımı olmayan binaların inşasına izin verilmemesi yalıtım sektörünü hareketlendirdi. Yalıtımlı bina sayısının artmasıyla sektörün büyümesi ivme kazandı. İnşaattaki canlanma ve küresel ısınmaya karşı enerji verimliliğine verilen önemin artmasıyla birlikte sektör 2012 yılından oldukça umutlu.

Kentsel dönüşüm süreci ile birlikte büyüme trendini hızla sürdüren yalıtım sektörünün, pazar büyüklüğü 7 milyar TL’ye ulaştı. Gelecek yıllarda bu performansını devam ettirmesi beklenen yalıtım sektörünün büyümesinde, inşaat sektöründeki canlanmanın da oldukça büyük etkisi oldu. Bununla birlikte ısı yalıtım pazarında yeni projelerin yanı sıra mevcut binalarda iyileştirme çalışmalarıyla da sektör, yükselişini sürdürüyor. Yeni binalar artık yalıtımsız olarak inşa edilemiyor. Son dönemde tüketicilerde de ısı yalıtımı bilincinin arttığı gözlemleniyor. Bu bilinçle birlikte finansal teşviklerin de sağlanması durumunda sektör, 2012 yılına da umutla bakıyor. Enerji verimliliği konusunun da önem kazanmasıyla birlikte çok daha sık gündeme gelmeye başlayan ısı yalıtımı, giderek önemini artırmaya devam edecek.

Yalıtım, küresel ısınma ile mücadelede enerji verimliliği önlemleri arasında ekonomik ve faydalı çözümler sağlamasıyla öne çıkıyor. Isı yalıtım kurallarına uygun projelendirilen binalar, yalıtımsızlara göre en az yüzde 60 tasarruf sağlıyor. Böylece binalarda yıllık yaklaşık 27 milyon ton karbondioksitin (CO2) azaltılabileceği öngörülüyor. Enerji tasarrufu ve çevre bilincindeki artışla yalıtım sektörünün çok daha hızlı bir ivmeyle büyüyeceğini belirten sektör aktörleri, önümüzdeki yıllarda tüm dünyada sektörün daha da önem kazanacağını ifade ediyor. Bu kapsamda sınırlı enerji kaynaklarının bilinçsiz kullanımı sonucu, tasarruf zorunlu hale gelecek ve yalıtıma olan talep daha da artacak.

‘Enerji Kimlik Belgesi’ 2017’de zorunlu olacak

Türkiye’de Yapı Denetimi Kanunu’nun tüm Türkiye’de uygulanması ile ısı yalıtımı zorunlu hale geldi. 2011 yılında çıkan Enerji Performans Yönetmeliği de şu an inşa edilen yeni binaların ve 2017 yılına kadar da mevcut binaların enerji performansının ölçülmesi ve Enerji Kimlik Belgesi alınması şartını getiriyor. Yönetmeliğin uygulanmasıyla binalarda ısıtma ve soğutma amaçlı enerji tüketiminin ortalama yüzde 50, azaltılması öngörülüyor. 2017’den itibaren binanın Enerji Kimlik Belgesi’nde yer alan karbondioksit salınım miktarları, o tarihte yürürlükte olan mevzuatta tanımlanan asgari değerlerin üzerinde olanlara idari yaptırım uygulanacak. Böylece binalara azami enerji ve emisyon sınırlaması getirilmesi, özellikle mevcut yalıtımsız binalarda ısı yalıtımı ve verimli sistemler için yapılacak yatırımların cazip hale getirilmesi hedefleniyor.

Sektör 80 bin kişi istihdam ediyor

Isı, Su, Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği (İZODER) verilerine göre, Türkiye’de yalıtım sektörü, 7 milyar TL’lik pazar büyüklüğüne sahip. Aynı verilere göre 2002 yılında 300 milyon dolarlık ciroya sahip olana ısı yalıtım sektörü, bugün 2 milyar dolara ulaşmış durumda. Yalıtım sektöründe özellikle ısı yalıtımında yıllık yüzde 20’leri aşan büyüme gerçekleşiyor. Ürün grupları bazında ise bu rakamın, yüzde 30’ları yakaladığı belirtiliyor. Sektörde üretimde ve uygulamada olmak üzere toplam istihdam sayısı ise yaklaşık 80 bin civarında. Bu rakam her yıl yaklaşık 11-12 bin civarında artıyor. Sektör aktörleri, 2023 yılında bu rakamlara yaklaşık 100 bin kişilik ilave istihdam ekleneceğini belirtiyor.

Yalıtım malzemeleri tüketimi yeterli seviyede değil

İZODER verilerine göre, Türkiye’de kişi başına yalıtım malzemeleri tüketimi 2011 yılında 0.15 metreküp olarak gerçekleşti. Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde ise bu rakamın ortalama 1.0 metreküp olduğu belirtiliyor. Sektör son yıllarda hızla gelişmesine rağmen AB ülkeleri ve ABD ile karşılaştırıldığında Türkiye henüz oldukça geride bulunuyor. Yine İZODER verilerine göre, ısı yalıtım malzemesi kalınlıkları Türkiye’de ortalama 4-5 cm iken gelişmiş Avrupa ülkelerinde 15-20 cm gibi kalınlıklarda uygulanıyor. Dünyadaki yalıtım sektörünün gelişmiş ve en yaygın kullanılan ülkesi olan ABD’nin, yaklaşık 400 milyon metreküp civarında tüketimi bulunuyor. AB ülkelerine bakıldığında ise bu miktarın yarısı kadarını tükettikleri görülüyor. Japonya bu anlamda ısı yalıtımını en etkin kullanan ülkelerin başında geliyor.

Türkiye’de kullanılan yalıtım kalınlıkları hâlâ çok düşük düzeylerde bulunuyor. Avrupa’da ortalama yalıtım kalınlıklarına bakıldığında Türkiye ortalamasının üç katı oranlar görülüyor. Türkiye’de teşvik mekanizmalarının yeterli olmamasının sektör açısından önemli bir sorun olduğunu söyleyen sektör aktörleri, ayrıca nitelikli eleman sorunu yaşadıklarını ifade ediyor. Bu durum uygulama kalitesinin düşmesine neden olduğu için de sektör itibarını olumsuz yönde etkiliyor. Devletten beklenen desteklerin, özellikle tüketiciye dönük olmasının önemi vurgulanıyor. Bu kapsamda sektör, tüketicilere dönük yalıtım ürünleri ve hizmetleri için KDV’nin yüzde 1’e indirilmesi, kullandırılacak tüketici kredileri üzerinden alınan vergilerin sıfırlanması gibi mali destekler bekliyor. Bunların yanı sıra kamuoyunun yalıtım konusunda daha fazla bilinçlendirilmesi gerekiyor. Bu doğrultuda tüketicilerin CE Belgesi olan sistemleri tercih etmeleri ve destek almaları tavsiye ediliyor. Ucuz olduğu için tercih edilen merdiven altı ürünler, uygulama sonrasında birçok soruna neden oluyor. Bu durum da yalıtım sektörüne zarar veriyor. Bu noktada denetimlerinin sıklaştırılması büyük önem taşıyor.
 

Bu konularda ilginizi çekebilir