'Mütekabiliyet yasası emlakta döviz girişlerini artırabilir'

Çukurova Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Son yabancıların Türkiye’de mülk satın almasına yönelik yasal düzenlemenin emlak sektöründe önemli bir döviz girdisi haline gelebileceğini söyledi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

İSTANBUL - Çukurova Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Son emlak  sektöründe yabancıların Türkiye'ye ilgisinin yoğun olduğunu, fakat beklenen etkinin gerçekleşmesi için zamana ve çeşitli düzenlemelere ihtiyaç olduğunu belirterek  "Mütekabiliyet önümüzdeki dönemde konut pazarının önemli bir döviz girdisi haline gelebilir" değerlendirmesini yaptı.   Kamuoyunda  Mütekabiliyet Yasası olarak bilinen 6302 sayılı Tapu Kanunu ve kadostra Kanunu'nu değiştiren yasaya  ek ve destekleyici düzenlemelere ihtiyaç  olduğuna dikkat çeken Son,  gayrimenkul satın alan yabancılara en az bir yıl oturma izni verilmesi gibi katkı sağlayıcı düzenlemeler yapılması gerektiğine vurgu yaptı.

 

Adana'da kurulan ve inşaat sektöründe 20 yıllık tecrübeye sahip olan Son Grup'un iştiraklerinden Çukurova Gayrimenkul'ün, İstanbul'da Adanus Park projesinden sonra ikinci projesi olan Çukurova Tower'ı hayata geçirdiğini söyleyen Çukurova Gayrimenkul İcra Kurulu Başkanı Cafer Kara da kendi özkaynakları ile gerçekleştirdikleri projenin toplam maliyetinin 55 milyon TL olduğunu belirtti. Kara, "Çukurova Tower ile birlikte bugüne kadar İstanbul'da 120 milyon TL'lik yatırım yapmış olacağız. İstanbul'da bulunduğu bölgeye değer katacak, markalı konut projeleri geliştirme hedefinde olan ve bu hedefe göre yapılanan bir firmayız" dedi. Tamer Son ise önümüzdeki dönemde Avrupa Yakası'nda da rezidans projeleri hayata geçirmeyi planladıklarını kaydetti.
 
'Rotamızı İstanbul'a çevirdik'
DÜNYA Real Estate Dergisi, Sonbahar-Kış sayısında Çukurova Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Son ve Çukurova Gayrimenkul İcra Kurulu Başkanı Cafer Kara'yı kapağa taşıdı. İstanbul'daki ilk projelerinin Kartal'da gerçekleştirdikleri Adanus Park olduğunu belirten Tamer Son, yeni projeleri Çukurova Tower için de  değerlenen bu bölgeyi seçtiklerini söyledi. Çukurova Tower ile birlikte bugüne kadar İstanbul'da 120 milyon TL'lik yatırıma imza attıklarını ifade eden Son, rotasını İstanbul'a çevirmiş bir firma olarak İstanbul'da mimarisi ve estetik özellikleriyle ses getirecek projelere imza atmayı hedeflediklerini vurguladı. Son, "Kısa vadeli hedefimiz başta Şişli, Bomonti, Basın Ekspres Yolu olmak üzere merkezi lokasyonlarda prestijli projeler gerçekleştirerek daha da büyümek. Yanı sıra Anadolu Yakası'nda da merkezi lokasyonlarda, aradığımız kriterlere uygun arsalar bulabilirsek bu yakada da yeni bir proje düşünebiliriz. Kendimizi Anadolu ya da Avrupa Yakası olarak sınırlamıyoruz. Bizim için önemli olan şehrin merkezinde, gelişmiş ya da hızlı bir gelişme potansiyeli olan bölgelerde projeler hayata geçirmek.  Yine konut olmak üzere ofis, AVM, lojistik binaları ve şehir otelciliğine yönelik projeler de hedefliyoruz" dedi. Arsa stoklarının ağırlıklı olarak Adana'da bulunduğunu aktaran Son, İstanbul'da da yeni projeler için arsa arayışlarının devam ettiğini açıkladı.   
 
'Bankaların da umudu kent dönüşümünde'
Kentsel dönüşüm kapsamında hayata geçirilecek yeni projelerin sektöre ivme kazandıracağını dile getiren Son, "Bu yıl mortgage pazarında istedikleri büyümeyi gerçekleştiremeyen bankaların da umudu kentsel dönüşümde" diye konuştu.
Son, yabancıların Türkiye'de mülk edinmesi ile ilgili olarak "Oturum süresinin üç ay gibi çok kısa bir süre olması bu gelişimin önündeki en büyük engel. Mütekabiliyetten umulan faydanın sağlanabilmesi için yasaya ek ve destekleyici düzenlemelere ihtiyaç var. Gayrimenkul satın alan yabancılara en az bir yıl oturma izni verilmesi gibi katkı sağlayıcı düzenlemeler yapılması gerekiyor. Bu işin en güzel örnekleri İspanya'da yapıldı. Yanı sıra diğer Avrupa ülkeleri de mütekabiliyeti dar boğazdan çıkmak için çok iyi bir fırsat olarak değerlendirdiler, oturma izni verdiler. Eğer gerekli düzenlemeler yapılır, teşvikler sağlanırsa elbette Türkiye'de yabancılara konut satışından ciddi fayda sağlar" açıklamasında bulundu. 
Son, konuttaki yeni KDV oranlarının mevcut stokların erimesine yardımcı olacağını ancak, önümüzdeki dönemde KDV artışının bir miktar sıkıntı yaratabileceğini vurguladı. Bu sıkıntıların da projeleri en başında doğru konumlandırarak çözülebileceğini ifade eden Son, "Yüzde 18 yerine yüzde bir KDV oranı tüketiciye cazip geliyor. Bu durum yüzde 1 KDV diliminde olan bölgelerdeki projeleri olumlu etkilemeye devam edecek" diye konuştu.