'Dünya devlerinin gözü Antalya'da olsun'
Kentlerin yeniden dönüşüm ve yenileşmesine katkı yapması beklenen ‘’Modern Şehircilik ve Kentsel Dönüşüm Zirvesi’ninAdana’nın ardında ikinci durağı turizmin başkenti Antalya oldu. Zirvede kentsel dönüşüm uygulamaları tartışıldı
FİKRİ CİNOKUR/YASEMİN ÇİFTÇİ
ANTALYA - “Modern Şehircilik ve Kentsel Dönüşüm Zirvesi”nin ikinci toplantısı Antalya’da gerçekleştirildi. Antalya Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde, Rönesans Gayrimenkul Yatırım’ın ana sponsorluğu ve Emlak Konut GYO’nun destekleri, Hafele ile Yıldız Entegre’nin sponsorluğundaki zirve, DÜNYA gazetesi ve CNBC-e işbirliğinde düzenlendi. Melda Yücel’in sunuculuğunu yaptığı zirvede kentsel dönüşüm uygulamaları tartışıldı. Sektörün talepleri, sorunları ve çözüm önerileri gündeme getirildi.
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel zirvede yaptığı konuşmada kentsel dönüşümün inşaat, turizm ve tarım sektörüyle birlikte ele alınması gerektiğini belirterek, “Göç hızı böyle giderse Antalya’nın nüfusu 2023’te 3 milyona ulaşacak. Taşıt sayısı 10 yılda 2 katına çıktı. Burdur nüfusu kadar araç trafiğe giriyor. ‘Otellerimiz 5 yıldızlı, çevrecimiz çok kötü’ eleştirileri yapılıyordu. 5 yıldızlı otellerimizin de çevresini 5 yıldızlı yapmayı hedefliyoruz. Akıllı kentler, akıllı otomasyonlara açılacak. şehirler yapmamız gerekiyor. Kentsel dönüşüm bir fırsat. Böylece belki birkaç kuş yakalayabiliriz” diye konuştu. Öncelikle insanların can güvenliğini sağlamak gerektiğini vurgulayan Türel, “Antalya’da 40 yıllık 85 bin konut var. İnsancıl ve sosyal çevreler yaratmalıyız, değer artışı sağlayabilmeli, insanların refahını artırmalıyız” dedi.
Hedeflerinin öncelikle ulaşımda trafik sorununu çözmek olduğunu kaydeden Türel, “Antalya için özel bir konumuz var. Turizme bir değer kazandırmak istiyoruz. Türkiye’de kentsel dönüşüm TOKİ kanalıyla yapıldı. Türkiye’de kentsel dönüşüm bina ve site yapma şeklinde gelişiyor. Aslında şehir yapmalıyız. Kentsel dönüşüm adına belki de geleceğin gecekondularını imar ettik. Antalya’nın 19 ilçesinde binalarla ilgili master plan hazırladık. Antalya’da son bir yılda yapılan yatırımın miktarı önceki yönetimin 5 yılda yaptığı yatırım kadardır. İnsan odaklı, çevreye duyarlı projeler yapıyoruz. Türkiye’nin çılgın projeleri Antalya’da. Türkiye’nin en çılgın projesi Kanal İstanbul’dan sonra ikinci çılgın proje Boğaçayı projesidir. Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin kruvaziyer liman, Aksu ve Kopak marina yapımı, tramvay hattı gibi bir çok projesi var. Yatırımcıların gözü, dünyanın devlerin gözü Antalya’da olsun” dedi.
Yanıkömeroğlu: Kentsel dönüşüm için taraflar özverili yaklaşmalı
Rönensans Gayrimenkul Yatırım Yönetim Kurulu Başkanı Kamil Yanıkömeroğlu da kentsel dönüşüm ihtiyacının öncelikli olduğunu düşündükleri 3 ilden birinin de Antalya olduğunu söyledi. Antalya’nın çok hızlı büyüdüğünü ve planlamalara yetişemediğini anlatan Yanıkömeroğlu, önümüzdeki 35 yılın planlandığını kaydetti. Kentsel dönüşüm deyince kamuoyunda, hatta yetkililerde yanlış anlamaların olduğuna dikkati çeken Yanıkömeroğlu, “Özellikle riskli yapılardaki dönüşüm ile kentsel dönüşüm arasında bir yanlış anlama oluyor. Biz parsel bazlı riskli binaların dönüşümünden değil, kentin hem geleceğini, hem bölgesini geliştirmeye yönelik dönüşümünden söz ediyoruz. Herkesin katkı koyması lazım. Zor ama çözümsüz değil. Bu yalnızca müteahhit ile mal sahibi arasında olan bir durum değil. Bir tarafta da kent var. Kentin de ihtiyaçlarını bilmek lazım. Kent yönetimi de var” dedi.
Kentsel dönüşüm ihtiyacı hisseden illerden birinin de Antalya olduğunu dile getiren Yanıkömeroğlu, “Neden Antalya? Antalya da Adana ve Bursa gibi çok hızlı büyüdü. Bu kentler bölgesel olarak fazla göç almışlar. 40’larda, 50’lerde, 60’lı yıllarda tabi çok büyük göç almış ve planlamaya geçememişler. Şu anda da bu kentlerin yapılanmaya ihtiyacı var. Şimdi planlama yaparken önümüzdeki 35 yılı planlıyoruz. Bugünkü planlamalı belediyecilik 1983’lü yıllarda başlamış. Tam 30 yıl olmuş. Şimdi 30 yıl sonra tekrar planlama ihtiyacı var. Kentsel dönüşüm deyince kamuoyunda hatta yetkililerde de yanlış anlamalar var. Özellikle riskli yapılardaki dönüşüm ile kentsel dönüşümler arasında yanlış anlama oluyor. Biz parsel bazlı riskli binaların dönüşümünden değil, hem kentin geleceğinden hem de bir bölgenin dönüşümünden bahsediyoruz. Sorunu anlatmak, ihtiyacı ortaya koymak zor değil. Ama bunu gerçekleştirmek çok zor. Panellerde bu sorunları ortaya koyacağız. Hukuki sorunları ele alacağız. Çözümsüz değil. Ama çok zor. Herkesin katkısı olması lazım. İşin içindeki tarafl ar özverili yaklaşmalı. Bu yalnız mal sahibiyle, müteahhit arasında olan bir şey değil. Bir tarafta kent var. Kenti de işin içinde tutmak lazım. Kentin ihtiyaçlarını bilmek lazım. İnşallah kentlerimize bir katkı sağlarız” açıklamasını yaptı.
Güldağ: Dönüşüm Türkiye’nin gerçeği, gerçekle kavga edilmez
DÜNYA Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hakan Güldağ ise Antalya’yı çok önemsediklerini ifade ederek, “1980 yılında kentlerde yaşayanların oranı yüzde 44, bugün ise bu rakamın yüzde 90’lara çıktı. Kentlerde yaşayanların oranı gelişmiş ülkelerde de aynı oldu. Türkiye’deki 20 milyon konuttan 6,5 milyonunun kentsel dönüşüm çerçevesinde yıkılıp, yapılması planlanıyor. Bu Türkiye’nin gerçeği. Gerçekle kavga edilmez. Kentsel dönüşümler sadece deprem açısından değil, kentlerin gelişimi açısından da çok önemli. Kentlileştik mi? O ayrı bir soru ama kentleştik. Kentsel dönüşümün sanayi açısından da iyiye dönüştürülebileceğine inanıyorum. Kentsel dönüşüm Türkiye’nin önüne bir fırsat olarak çıkıyor. Türkiye’nin kentsel dönüşüme ihtiyacı var. Sadece deprem olgusundan değil, iktisat politikaları açısından da üzerinde durulması gereken bir konu”dedi.
Diğer yandan CNBC-E Genel Yayın Yönetmeni Servet Yıldırım da toplantıda akıllı kentler ve sürdürülebilir ekolojik şehirler nasıl yaratılabilinir’ sorularına yanıt aranacağını söyledi.
Kentsel dönüşüm Antalya'nın marka değerini artıracak
Modern Şehircilik ve Kentsel Dönüşüm Zirvesi’nde ‘’Yüksekten Uçanlar’’ konulu panelin moderatörlüğünü, CNBC-e Genel Yayın Yönetmeni Servet Yıldırım yaptı.
Panelde söz alan Rönensans Gayrimenkul Yatırım Yönetim Kurulu Başkanı Kamil Yanıkömeroğlu, dünyada tredlerin değiştiğini belirterek, “Kentlerin daha iyi yaşanabilir hale gelmesi için kültürel ve sanatsal etkinliklerin artırılması, yeşil alanların fazlalaştırılması ve markalaştırılması gerekiyor” dedi. Kentlerinden, yurtlarından ayrılan insanların kente dönme isteği olduğunu vurgulayan Yanıkömeroğlu, “ Marka şehirler yaratmalıyız. Antalya marka kent. Ama Antalya’nın marka değerini de artırmak için çalışmalıyız. Şehri marka yapacak etkinlerle cazibe merkezi haline getirmeliyiz. Kültürel ve sanatsal festival ve diğer etkinliklere de ağırlık vermeli. Antalya’nın bu alanda bir Altın Portakal Film Festivali var. Trendler değişiyor. Antalya’nın ihtiyacı nedir. Konut mu, ticaret alanları mı, AVM mi, açık alanlar mı, sosyal alanlar mı gerekiyor. Bu yönde çalışmalar yapılmalı’’ dedi. DAP Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Ziya Yılmaz da Antalya’ya 13 milyon turist geldiğini anımsatarak, Antalya’da daha akıllı konutların yapılmasının uygun olacağını bildirdi. Antalya’ya gelen ve yerleşenlerin kentten beklentilerinin arttığını vurgulayan Yılmaz, “Değişen ve gelişen dünyada gerek yerli, gerek yabancıların kentten beklentileri artıyor. İnsanların beklentisi değişiyor. İhtiyaç ve lüks eski ile yeni tanımları arasında farklılıklar oluşuyor. İnsanlar, kaynakların doğru kullanıldığı, israf edilmediği dünyada daha rahat daha organize hayat istiyor. Antalya’da bir de turizm sektörü var. Turizm sektöründe de otel yenilemeleri de çok aktif”dedi. NEF Yönetim Kurulu Üyesi Erden Timur ise, dünyada artık kentlerin rekabet edebildiğini, buna en iyi örneğin de Mallarco ve Barselona olduğunu belirterek, “Kentlerin rekabet edebilecek şekilde planlanması gerekiyor. Kentsel dönüşümün amacı kentlerde sadece güzel binalar yapmak olmamalı. Kentlerin nasıl rekabet edebildiği önemli. Antalya dünyada rekabet edebilir kentlerden biridir’’ dedi. Hafele Türkiye İcra Kurulu Başkanı Hilmi Uytun da, Antalya’nın Türkiye’nin dünyaya açılan bir yüzü olduğunu söyledi. 13 milyon turist ağırlayan Antalya’nın daha akıllı bir kent olabileceğine dikkat çeken Timur, “2050, 2070 hatta 2100’lü yılların şimdiden nasıl planlanması gerektiği yönünde çalışmalar yapılmalı. Antalya bizim yüzümüz. Aslan yattığı ininden belli olur derler ya. Antalya’yı ekstra öğrenmemiz, Antalya’yla ilgili kendi algımızı yaratmamız lazım. Çünkü geliri artan hanelerde, gelir önce konuta aktarılıyor. Kentsel dönüşümde amaç, kaynakların doğru kullanımını paydaşların daha iyi anlamasını, nedeni daha iyi kavramasını ve daha kısa sürede daha az israfla daha çok verimlilik sağlaması olmalı. Belediye de bu konuyu destekliyor. Kentsel dönüşüm her yerde plansız yapıdan planlı yapıya geçilmesini sağlar. İsraf azalır, konfor, işlevsellik artar. İnsanların kendini iyi hissetme durumu artar. Mutluluk kendinizle iyi hissetmekle ilgili bir şey. Baktığınızda şehrin planlanması ve organizasyonu bunun ayrılmaz parçası. Planlı bir şehirleşme ile plansız bir şehirleşmenin, güvensiz bir yapı ile güvensiz bir yapının, sosyal alanların kurgusunun çok iyi olanıyla iyi olmayanı arasında farklar ortaya çıkacak. İlk başta herkesin biraz ‘daha rant oluyor mu, hakkım yeniyor mu’ gibi endişeleri oluyor. Bunu da doğal karşılamak, saygılı olmak lazım. Zaten iyi örnekler arttıkça insanların güveni artacak” şeklinde konuştu. Yıldızlar Yatırım Holding İcra Kurulu Başkanı Hakkı Yıldız, Antalya’yı Türkiye olarak gördüğünü dile getirerek, “Antalya’da turizm ve doğa var. Türkiye Antalya olarak temsil ediliyor. Sanayi Antalya’da temsil ediliyor. Türkiye’yi en iyi yansıtan şehirlerin başında Antalya geliyor. Ama doğru planlanmış, Antalya’yı 2-3 kat daha büyütecek bir planın yapılması gerekir. Antalya’daki bu turizm yatırımlarının en büyük tedarikçi biziz. Sunta ve MDF üreticisi olarak. Turistik konutlardaki zemini, kapısını, mobilyasının tedarikini sağlayan ve Türkiye’de yüzde 35 pazar payı ile bu sektöre hizmet ediyoruz. Hem müşteri olarak, hem de Türkiye’yi yansıtan şehir olarak, hem de bizim ürünlerimizin uygun kullanılabilecek alan olarak Antalya, Yıldız Entegre’nin önem verdiği proje. Verimli ve sürdürülebilir kentsel dönüşümle Antalya’nın gerçekten de bir numaralı şehir olabileceğini düşünüyorum” dedi. Franke Güneydoğu Avrupa, Kuzey Afrika, Ortadoğu, Kafk asya Direktörü Özgen Özkan ise, Antalya’nın, kentsel dönüşüm açısından tüm aşamaları gerçekleştirebilecek bir şehir olduğunu bildirdi. Antalya’da riskli bölgelerin yeniden yapılanması, tarihi dokunun korunması ve aynı zamanda değeri artacak bölgelerde değeri verecek çalışmaların yapılmasını isteyen Özkan, “Kentsel Dönüşüm deyince Türkiye’de herkes rant kısmına yöneliyor. Antalya bu değişimi geçirirken, bizim ürünlerimiz açısından da katkıda bulunacağımız yararlar var. Biz de bunlar için iş ortaklarımızla, bayilerimizle kol kola çalışıyoruz. Antalya’nın kendi şehir içi dışında otelleri de var. Orada sürekli yatırımlar, yenilenmeler var. Değişimler var. Bizim satış açısından baktığımızda çok geniş olacağını düşünüyoruz. Kentsel dönüşüm Antalya’nın marka değerini artıracak. Marka değerini artırmanın birinci kuralı turisti şehrin içine çekebilmektir. Turist tatil köyünde bütün zamanını geçirmeyecek. Kentte cazibe merkezleri yaratmalıyız. Antalya tarihi ile de çok zengin. Kentsel dönüşümde tarihi doku korunmalı. Antalya’ya gelen şehre para bırakmalı” diye konuştu.
'Antalya'da depreme dayanıklı olmayan bine yakın bina var'
Moderatörlüğünü Hürriyet gazetesi köşe yazarı Vahap Munyar’ın yaptığı ‘Antalya’nın Dönüşümü’ konulu panelde konuşan Sanax Yönetim Kurulu Başkanı Halil İbrahim Öcalan, Antalya’da özellikle 100. Yıl ve Doğu Garajı’nda inanılmaz görsel kirlilik olduğunu belirtti.
Türkiye’nin deprem kuşağında olduğunu, Gölcük, Marmara ve Van depremlerinden ders alınmadığını savunan Öcalan, şöyle devam etti: “Dünyada, insan kaybeden ülkeler sıralamasında Türkiye 3. sırada. Kentsel dönüşüm konusunda çok önemli adımlar atılması gerekiyor. Şu an çok önemli yatırımlarımız var. Şanlıurfa’da biz kentsel dönüşümde bunu yapıyoruz. 600 konutluk projemiz var. Umuyorum ki Antalya’da da başlayacaktır. Belediyemiz bu konuda ciddi yatırımlar yaptı. Kavşaklar yaptı. Biz de özel sektör olarak elimizden geleni yapacağız. Ama üzerinde hassasiyetle durulması gereken bir konudur. Antalya’da depreme dayanıklı olmayan bine yakın bina var. Konutlarda konfor bir yana insan hayatı çok önemli.” Kentsel Strateji ortağı şehir plancısı Faruk Göksu ise, Türkiye’de şehirlerin 1950’lerden bu yana 3 kez yıkılıp yapıldığını belirtti. 1950-1980 döneminde göç ve sanayileşme ile birlikte ‘gecekondu’ , 1980 sonrası ‘apartman’, şu dönemde de ‘akıllı kentler’in yapıldığına dikkat çekti. ‘’Geçmişte yaratılan mahalleleri, sokakları ve komşuluk kültür ilişkilerini yeniden yaratmalıyız’’ diyen Göksu, “Kentleşmede yaşanan sıkıntıları çözmek amacıyla 81 İl 81 Vizyon Platformu’nu kurduk. Birbirine benzemeyen kentleri, şehirleri birbirine benzetmeye çalışıyoruz. Kentler arası eşitsizlik artıyor”dedi. Antalya’nın yeni bir kent modeline ihtiyacı olduğunu vurgulayan Göksu,”Antalya’nın en iyi yapabileceği şey, çeşitliliği nasıl yöneteceğini belirlemesidir. İmar planından, vizyon planından önce yönetim vizyonunu belirlemeli. Antalya kıyı ile kırı iyi entegre etmeli. Eğer bunu başarabilirse kentin marka değeri daha da artar. Antalya’nın bu konuda birikimi var. Antalya kent merkezini yeniden dönüştürmeli. Kıyılarını etkin kullanabilmeli. Kırsal kalkınmayı da dikkate alarak kent kalkınır. Antalya böylece küresel pazara çok daha rahat ulaşabilir. Antalya ekonomik ve ekolojik dengesini çok iyi kullanmalı. ÇED yerine Sosyal Etki Değişim (SED) programına başlamalı. Sosyal Etki Değişime Dayalı tasarım sürecine başlamalı. Çevreyi hep göz ardı etmişiz. Çevreyi, maviyi ve yeşili yeniden keşfediyoruz” açıklamasını yaptı. İller Bankası Genel Müdürü Turgut Dedeoğlu da Antalya'nın hızlı göçün getirdiği yapılaşma yoğunluğu ve altyapı yatırımları açısından çok zor bir il olduğunu belirterek, " Belediyenin finansman sorunu var. Belediye ile birlikte projeler ürettik. 16 milyar TL öz kaynağımızın tamamını şehirlere kullandırıyoruz" dedi. Gayrimenkul Hukuku Derneği Başkanı Ali Güvenç Kiraz, belediyelerin şu haliyle kentsel dönüşüm faaliyetleri konusunda sekreterya görevinden başka herhangi bir etkinliği olmadığını savundu. Kentsel dönüşüm faaliyetleri ve projelerini ilgilendiren yasayı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yürüttüğüne dikkat çeken Kiraz, “’Bu konuda yönetmelik değişiklikleri yapılmalı. Belediyelere bu konuda önemli yetkiler verilmeli. Müteahhitler açısından sıkıntısı var. Müteahhitler bu konuya girmek istiyorlar, hevesliler, ancak yasanın getirdiği sıkıntılar var. Bakanlık süreçte hızlı hareket edemiyor. Sorun çözümlenmeyince mahkemelere gidiliyor. Davalar uzuyor. Cumhuriyet tarihi boyunca biz ‘Arsa Payı Düzeltme Davası’ bilmiyorduk. Ama Kentsel Dönüşüm Kanunu’nda ortaya çıktı. Meğerse çok önemliymiş. Herkes mahkemelere gidiyor. Davalar arttı. Vatandaşlar açısından da sıkıntı var. Ciddi tıkanmalar var. Bakanlık, bürokratik işlerde çok yavaş davranıyor. Ancak Kentsel dönüşüm yavaş yavaş rayına oturuyor. Kentsel dönüşüm İstanbul’da daha çok rantın çok olduğu bölgelere kayıyor. Örneğin Bağdat Caddesi, Şişli, Beşiktaş, Bakırköy gibi” diye konuştu.
'Apartman bazı dönüşüm kentsel dönüşümün özüne aykırı'
Etkinliğin son bölümünde moderatörlüğünü DÜNYA Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hakan Güldağ’ın yaptığı panelde, ‘Yatırım Fırsatları’’ konusu tartışıldı. Konuşmacılar, kentsel dönüşümün yatırımlar açısından büyük fırsatlar yaratacağını dile getirdi.
Fenix Yapı Genel Müdürü Eyüp Mavi, Antalya’nın Bahçelievler Mahallesi’nde kentsel dönüşüm yaptıklarını, 1,5 yıldır kentsel dönüşüm çalışmalarının devam ettiğini ifade ederek, “496 hak sahibinin olduğu bir bölgede çalışma yapıyoruz. 360 hak sahibi ile birebir görüştük. 320’sinden olumlu yanıt aldık. Emsal artışlarında sorun yaşanıyor. 120 milyon liralık bir yatırım projesi. Antalya ekonomisi için de sanayisi içinde önemli bir rakam. Örnek proje olacak. Yaşadığımız sorunlar belediyelere eğitim açısından örnek olmalı. Başarılı olursak kentsel dönüşüm projeleri daha rahat gider. Vatandaş örnek proje görmek istiyor” dedi. Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal da panelde yaptığı konuşmada, kentsel dönüşümle ilgili çok özgün çalışmalar yapılması gerektiğini vurgulayarak, “Bu konuda çok sorun var.Planlama yetkisi bulunan kurumların çok olması büyük sıkıntı yarattı. Kentsel dönüşüm olmadan önce neler yaptık buna bakmalıyız. İmar planları tarumar edildi. Yeşil alanları koruyamadık. Otopark alanlarına binalar diktik. Daha neler yaptık? Bir kat daha fazla kaçak kat yaptık. Kentlerin en büyük sorunları arasında iskan ruhsatı alamamış binalar var. Apartman bazlı dönüşüm projeleri kentsel dönüşümün özüne aykırı. Kentsel dönüşümde şimdi yeniden toptan düzenleme yapmaya ihtiyaç var. Kentlerin planlama yetkisi elden geçirilmeli ve tek kurumda toplanmalı. Bina bazlı kentsel dönüşüm yerine ada bazlı kentsel dönüşüm yaygınlaştırılmalı. İmar planlarında yapılacak emsal artışlarıyla ilgili kategoriler oluşturulmalı” şeklinde konuştu. Tarihi bölge olması nedeniyle içinde SİT alanları bulunan Muratpaşa ilçesinin imar konusunda da önemli sıkıntılar yaşadığını kaydeden Uysal, “Kentsel Dönüşüm projeleri kapsamında ilçede örnek cadde ve sokaklardaki binalar bölgeye uygun renklerle boyanacak” dedi. Antalya Büyükşehir Belediyesi Kent Estetiği Daire Başkanı Birol Ekici ise kentlerin en büyük sorunun iskan ruhsatı alamamış binalar olduğunu kaydetti. Ekici, kentte master plan olmadığı için sıkıntı yaşandığına dikkat çekti. Kepez Belediyesi Başkan Yardımcısı Ömer Ali Acar Antalya’da kentsel dönüşüme girebilecek 80 bin konut bulunduğunu belirterek, “Öncelikle deprem master ve ulaşım master planını da içine alacak, turizm ve tarım sektörlerinin ne olması gerektiğinin de yer alacağı Kentsel Dönüşüm Master Planı yapılmalı. Belediye olarak çalışmalara başladık. Plan uygulamaya girdiğinde 1,5-2 yıl içinde tamamlanır”dedi. Antalya Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mesut Kocagöz de, Antalya’ya her yıl 13 milyon turist geldiğini kaydederek, “Antalya’da yabancılar tarafından 60 bin konut satın alındı. 800 bin yatak kapasitesine ulaşan Antalya’da belediye olarak topyekün bir kent yaratabilmek için vizyon projeler ortaya koyduk. Antalya’da kentsel dönüşüm projeleri olarak Balbey ve Santral mahallelerinde uygulamaya başladık” diye konuştu.