Dış ticarette navlun hesaplaşması!
Taşımacılıkta zam kapıda. Kur artışı ile hızlanan ihracatı taşıyan Türk TIR'ları, ithalattaki sert düşüş nedeniyle dönüşte taşıyacak yük bulmakta zorlanıyor. Lojistikçiler kaybı azaltmak için İhracat navlununa yüzde 40’a varan zam yapmaya hazırlanıyor.
Aysel YÜCEL
Kur artışı nedeniyle ihracatın artması, ithalatta ise sert düşüş yaşanması taşımacılıkta tüm dengeleri değiştirdi. İhracat yükünü taşıyan TIR’lar, dönüşte ise taşıyacak yük bulmakta zorlanıyor. Lojistikçiler kaybı azaltmak için ihracat navlununa yüzde 40’a yakın zam yapma hazırlığında. Bu da ortalama 3 bin euroya yaklaşan Almanya karayolu navlununun 4200 euroya kadar çıkması anlamına geliyor. Sektör temsilcileri, “Zor bir dönemden geçiyoruz. İhracatçıdan avantaj kazandığı bu dönemde navlun konusunda anlayış bekliyoruz” diyor.
Kur artışından dolayı lojistikçilerin hedeflenen maliyetlerini tutturamadığını ve kur farkından dolayı büyük kayıp yaşadığını dile getiren Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği (UTİKAD) Başkanı Emre Eldener, “Kur artışı sonrası ürün fiyatları önemli ölçüde arttı. Kurlardaki dalgalanmaların devam edeceği endişesiyle bazı firmalar siparişlerini iptal etti. Ek olarak düzenli ithalat yapan firmalar da ithalat yüklemelerine kısmen ara verdiler, dövizde piyasanın oturmasını bekliyor ve öncelikle ellerindeki stokları satmaya çalışıyorlar. Bu nedenle hava, deniz ve karayolu ithalat yüklemelerinde ağustos ayında ciddi yavaşlama oldu. Avrupa karayolu ihracat yüklemelerinde ihracat navlunları maalesef çok yükseldi. Bunun nedeni de Avrupa’ya giden araçların ithalat yükü bulmakta şu aralar çok zorlanmaları. Hem dövizdeki dalgalanmalar hem de ağustosta Avrupa’da birçok üretim tesisinin tatilde olması ithalat yüklemelerinde büyük aksamalara neden oldu” diye konuştu.
‘Kur sabitleme’ gündemde
Lojistikçi ve ihracatçının kur risklerini bertaraf etmek adına ‘kur sabitleme’’ gibi farklı uygulamaları gündeme aldığını belirten Eldener, “Genelde uluslararası taşımalarda kar marjları düşük olduğundan ötürü son iki ayda karşılaştığımız ciddi kur artışları hem vade verip hem de fatura tarihli TL ödeme tahsil eden lojistik firmalarını çok zor durumda bıraktı. Söz konusu uygulama firmaların bireysel tercihlerine ilişkin bir durum olup firmaların sürekli çalıştıkları müşterileri ile karşılıklı görüşerek bir çözüm yolu üretmeye çabaladıklarını görüyoruz. Lojistikçiler ve ithalatçılar kur risklerini bertaraf etmek adına ‘döviz forward’ gibi farklı uygulamaları önümüzdeki dönemde devreye sokacaklardır” dedi. Sektör temsilcileri bazı ihracatçı firmaların araç bulmakta zorlandığını, özellikle küçük bazı nakliye şirketlerinin dönüşte yük bulamama endişesi taşıdığı için taşıma yapmayı tercih etmediğini belirtiyor.
“İhracatçıdan anlayış bekliyoruz”
Aynı zamanda eski UND İcra Kurulu Başkanı olan Netlog Lojistik Uluslararası Taşımacılık Başkanı Fatih Şener, böyle bir dönemde İhracatçı ve taşımacının omuz omuza işbirliği yapması gerektiğine vurgu yaparak, “Kur artışına bağlı olarak ihracat taşımaları hızlandı. Ancak ithalat tarafında ise satın almalar neredeyse durdu. İhracat yükünü taşıyan araçlar, dönüşte ithalat yükü bulmakta büyük zorluk yaşıyor. Taşımacılar için zor bir dönem. Böyle bir dönemde İhracatçı ve taşımacının omuz omuza işbirliği yapması lazım. Çünkü ihracatçının bir sonraki yükünü taşıyabilmek için giden aracın dönmesi gerekiyor. En azından taşımacının dönüşteki yakıt masrafını çıkarabileceği bir oranda ihracat navlununa yapılacak zammın böyle bir dönemde anlayışla karşılanmasını bekliyoruz” dedi.
Yurtiçi taşıma navlununa yakıt zammı
Ekol Lojistik Deniz ve Hava Taşımacılığı Genel Müdürü Mehmet Özal, lojistik sektöründe yaşanan gelişmeleri şöyle özetledi: “Havayolları ve armatörlerin giderleri ve navlun tarifeleri döviz bazında olduğu için, döviz bazındaki navlun tarifelerinde kur artışına bağlı bir değişiklik olmadı. Kur hareketlerinden bağımsız içinde bulunduğumuz yaz ayları; Ramazan, seçim, tatil sezonu, fabrika tatilleri gibi genel olarak dış ticaret taşıma hacimlerinin çok artmadığı bir dönem. Uluslararası hava ve denizyolu taşımacılığında döviz bazlı petrol maliyetlerinin artması ile ancak belli ayarlamalar her zaman yapılıyor. Döviz kurlarının ve dolayısı ile yurtiçi akaryakıt maliyetlerinin artması TL fatura edilen iç nakliye hizmetlerinde artışa sebep oldu. Uluslararası döviz bazlı navlunlarda kur nedenli henüz bir artış olmadı. Kurdaki artış nedeniyle ithalat yavaşladı, ihracat da arttı. Denizyolunda Türkiye varışlı gemiler genellikle aktarma limanlarına uğrayarak geldikleri için, ithalatın azalması ve ihracatın görece artması nedeni ile oluşan ekipman ihtiyacını da armatörler, İsrail ve Yunanistan limanlarından aktarma gemileri ile boş konteyner taşıyarak karşılıyorlar. Şu anda ihracat için ekipman sıkıntısı bulunmuyor. Havayolunda, bayram tatilinin bitmesi ile ihracat talepleri arttı, şu anda da havayollarının kapasitesi gelen talebi karşılıyor, ancak Eylül’de talebin daha da artması ile ihracat ayağında bir miktar kapasite darlığı yaşanabilir.”
TİM: Lojistikçinin zammı makul seviyede olmalı
TİM Lojistik Konseyi Başkanı Bülent Aymen, lojistikçilerin ihracat navlununa zam yapmasını anlayışla karşılayabileceklerini ancak bu oranın makul seviyede olması gerektiğini vurguladı. Aymen, konuyla ilgili şunları söyledi: “Kur artışından dolayı ülke ekonomisinde sıkıntılı günler yaşanıyor. Dış ticaretimizde de bir takım sıkıntılar var. İthalat tarafında büyük durgunluk var. Dolayısıyla ihracat yükünü taşıyan hem konteynerler hem de TIR’lar, dönüşte boş dönmek zorunda kalabiliyor. Böyle bir dönemde her tarafın birbirine destek olması lazım. Dolayısıyla ihracat navlununa yapılacak bir zammı anlayışla karşılayabiliriz ancak bunun makul seviyelerde olması gerekiyor. Şu anda navlunun toplam maliyetlerimizdeki oranı yüzde 7 ila yüzde 20 arasında. Eğer bu yüzde 20’yi aşarsa rekabet gücümüzü azaltır. Öte yandan kur artışından dolayı ihracatçının büyük kazanç sağladığı ifade ediliyor ancak, bu doğru bir bakış açısı değil. Çünkü gelir artarken içeride maliyetlerimiz de artıyor. Ayrıca birçok müşteri tarafından üzerimizde indirim yapılması yönünde baskı var. Yabancı müşterilerimiz kur arttığı için bizden indirim bekliyor, aksi halde Çin’den alma tehdidi yapıyor.”
Aylık 70 bin Türk TIR'ı ülkeye boş dönüyor
UND’nin son olarak açıkladığı taşıma rakamları raporunda 2018 yılının ilk 7 ayında ithalat taşımalarında genel toplamda yüzde 1 düşüş olduğu görülüyor. Ancak, ağustos ayında ise çok daha fazla düşüş bekleniyor. İthalat taşımalarında en fazla düşüş yaşanan ülkeler arasında yüzde 22 ile Birleşik Krallık, yüzde 8 ile Bulgaristan ve yüzde 7 ile İtalya bulunuyor. Türk taşımacılar, Avrupa’dan aylık 5 bin, Irak ve Suriye’den 50 bin, Azerbaycan ve Gürcistan’dan 10 bin, İran’dan 2 bin 500, Rusya’dan 2 bin olmak üzere toplamda aylık 70 bin araç ile kendi ülkelerine boş dönüş yapıyor. Yabancı araçlar ise Türkiye’ye aylık 10 bin adet boş giriş yapıyor ve bu araçların başında Gürcistan, Bulgaristan, Romanya, Makedonya geliyor.
UN RO-RO 'kur farkı' uygulamasını geri çekti
Deniz taşımacılık şirketi U.N. Ro-Ro İşletmeleri A.Ş. 13 ağustosta yaptığı duyuru ile 15 ağustos tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yapılacak taşımalarda hizmet tarihi ile ödeme vade tarihi arasındaki olası kur farkının karşılıklı olarak fatura edileceği konusunda UND üyelerine bilgilendirme yapmıştı. Ancak UND, şirketin uygulamasının yaratacağı ilave maliyetler ve mağduriyetlerin göz önüne alınması ve uygulamanın iptal edilmesine dair talepte bulundu. U.N. UN Ro-Ro İşletmeleri A.Ş. tarafından taşımacılara yapılan duyuru ile “Kur Farkı Uygulaması’nın geçici olarak durdurulduğu, U.N Ro-Ro şirketi tarafından taşımacılar ve sektör paydaşları ile önümüzdeki dönemde yapılacak uygulamaların görüşüleceği bilgisi paylaşıldı.