Deri sektöründe eski günlerimizi arıyoruz
Deri sektöründe dünyanın en büyük on üreticisinden biri olan Türkiye ihracatta eski günlerini arar oldu. 7. Deri Endüstrisinde Yenilikçi Gelişmeler Kongresi’nde konuşan Eyüp Sevimli, sektörün hedefinin yeniden ihracatta ilk sıralarda ye almak olduğunu söyledi.
Özlem SARSIN
İzmir'de 7. Deri Endüstrisinde Yenilikçi Gelişmeler Kongresi sektör paydaşlarının katılımı ile gerçekleştirildi.
Ege Üniversitesi tarafından oranize edilen kongrede konuşma yapan Ege Deri Sanayicileri Derneği ve İZBAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Eyüp Sevimli, yıllar içinde deri sektörünün ihracatta geri planda kaldığını ifade ederek, sektörün eski gösterişli günlerini aradıklarını söyledi. Dünyanın en büyük on üreticisi arasında yer alan Türk deri sektörünün, kaliteli ürünleri ile özellikle Avrupa’da aranan ve tercih edilen bir konumda bulunduğuna dikkat çeken Sevimli, “Hedefimiz ihracatta yeniden ilk sıralarda yer alabilmek.
Sektörümüzün gelecek vizyonuna ışık tutmasını beklediğimiz bu önemli kongreyi bu yönüyle çok önemsiyoruz. 10 yıl öncesine kadar Paris ve İtalya fuarları başta olmak üzere dünya fuarlarında deri konfeksiyon ürünleri ile adeta gövde gösterisi yapan sektör temsilcileri olarak, eski gösterişli günlerimizi andığımızı ve aradığımızı belirtmemiz gerekiyor.
İstanbul’da uzun yıllar boyunca başarıyla gerçekleştirdiğimiz İDF Deri ve Deri Konfeksiyon Fuarı’nı da maalesef yedi yıldır yapamıyoruz. Yıllar içinde deri sektörümüz ihracatta geri planda kaldı.Tüm olumsuz koşullara rağmen deri konfeksiyon ve ayakkabıda hâlâ Avrupa’nın önemli tedarikçi ülkeleri arasında sayılıyoruz” dedi.
“Hayvan varlığının azalması sektörü olumsuz etkiledi’’
2000’li yıllara kadar altın çağını yaşayan sektördeki ivme kaybında, en önemli etkenin Türkiye’deki hayvan varlığının azalması olduğuna vurgu yapan Sevimli, sektörün yeniden üretimde ve ihracatta söz sahibi olabilmesi için yerli hayvan varlığının mutlak surette artırılması gerektiğinin altını çizdi.
Ayrıca bir çok etken nedeniyle deri işletmelerinin sayısının da her geçen yıl azaldığına tanık olduklarını söyleyen Sevimli, “Bugün İzmir Serbest Bölgesi’nde kümelenen deri işletmelerinin sayısı, 40 yıl önce 200 seviyesinde iken bugün 30’lu rakamlara gerilemiş durumdadır.
Sektörümüz katma değeri yüksek ve emek yoğun bir sektördür. Ancak yanlış tarım ve hayvancılık politikaları, suni deri denilen malzemenin yıllar içinde kullanım alanının yaygınlaşması gibi sebepler sektörümüzü olumsuz etkiliyor” şeklinde konuştu.
İzmir Ticaret Odası 18. Deri Konfeksiyon ve Saraciye Ürünleri Komite Başkanı ve EDMİB Başkan Yardımcısı Halil Gündoğdu, deri işleme algısının dünya değiştirilmesi gerektiğini ve sektörün şu anda odağının çevresel boyut olması gerektiğini söyleyerek, işleme esnasında kullanılan suyun miktarı ve atık yönetiminde yeni bir yaklaşıma ihtiyaç duyulduğunu ifade etti.
Gündoğdu “Daha çevreci ve sürdürülebilir bir üretimi sağlayabilmemiz gerekiyor. Deri, yaşam döngüsünde uzun kullanım ömrü ve doğada çözünür olması sebebi ile bugün alternatif olarak sunulan ürünlerden çok daha sürdürülebilir bir özelliğe sahiptir” dedi.
“Deri çalışanları farklı sektörlerde çalışıyor”
Sektörün bir diğer önemli sorunun da yetişmiş işgücü olduğunu belirten Sevimli, “Hemen her sektörde yaşanan bu sorun, elbette bizi de etkiliyor. Deri Mühendisliği Bölümlerinden mezun olan gençlerimiz, maalesef geleceklerini farklı sektörlerde arıyor. Sektörümüze değer katması gereken gençlerimizin; son derece düşük ücretlerle hizmet sektöründe ekmeklerini aramaları bizleri çok üzüyor. Bizler deri sanayicileri olarak, bu gençlerimizin sektörümüzü ve mesleklerini sevmeleri için her türlü desteği ve özveriyi gösteriyoruz ve göstermeye devam edeceğiz” dedi.