Demir çelik ihracatçısı rekabette zorlanıyor
Ege Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Yalçın Ertan, sektörün son 2 yıldır zor bir süreç içine girdiğini söyleyerek, bir an önce gerek üreticilerin gerekse ihracatçıların uygun tedbirleralınarak desteklenmesi gerektiğini ifade etti.
Özlem SARSIN
Demir çelik ve demirdışı metaller sektörü 2021 yılına kıyasla yaklaşık 40 milyar dolarlık rekor ihracat seviyesinden bu yılın aynı dönemine kadar 12 milyar dolar geriye düştü.
Özellikle Avrupa pazarında rekabet üstünlüğünü Uzakdoğulu üreticiler karşında kaybetmeye başladıklarını söyleyen Ege Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Yalçın Ertan, “Türk Demir Çelik ve demirdışı metaller sektörü 2021 yılında çok iyi bir performans gösterdi. Sektör olarak toplam 40 milyar dolar ihracat yaptık. Ancak çelik üretiminde enerjinin payı toplam üretim maliyetinin yüzde 7’si iken bu yılbaşında yüzde 27- 28 seviyelerine çıkmıştır. Şu anda da yüzde 20’lerde seyretmektedir.
Yani enerjinin üretim maliyetleri içindeki payının yükselmesi, bu yüzden fiyatta rekabetçiliği yitirmeye başlamamız kayıplarımızda birincil konumuz” oldu. İhracatın düşmesinde diğer bir hususun da kurların baskılanması ve enflasyon olduğunu söyleyen Ertan, “Ayrıca istihdam ve girdi maliyetlerinin sürekli enflasyon oranları üzerinde artması ve kurun baskılanarak belirli bir seviyede kalması rekabetçiliğimize olumsuz yansıdı.
Diğer bir husus ise son iki ay öncesine kadar kredi kanallarına ulaşmakta zorlandık. Son dönemde ihracatçılar krediye ulaşım sağlamaya başladılar ki bu sevindirici bir gelişme. Geçtiğimiz 2022 yılından başlamak üzere son dönemlere kadar uygulamalarda sık sık yapılan değişiklikler ihracatçıları yordu. Bunlar üst üste gelince bizim ihracatımız düşüş yönünde seyretmeye başladı” dedi.
“Avrupa’ya ihracatımız azaldı”
Avrupa’nın sektörün ana ihracat pazarı olduğunu ve ihracatın yüzde 43’ünü Avrupa’ya yaptıklarını belirten Ertan, bu oranın da yaşanan tüm olumsuzluklarla beraber yüzde 31 seviyesine gerilediğini kaydetti. Avrupa’nın sektör için en önemli pazar olduğuna vurgu yapan Ertan, yaşanan sıkıntıları şu şekilde dile getirdi, “Avrupa’da bariz bir pazar kaybı yaşıyoruz.
Bunun üstüne bir de dünyada resesyon gerginliği başladı ve iyice yavaşlamaya başladık. İhracatımızda 2021 yılına kıyasla 12 milyar dolar gerideyiz. Avrupa’ya bakıyorum, kendi üreticilerini korumak için özellikle enerjide firmalara önemli sübvansiyonlar sağlıyorlar. Avrupalılar bizden daha rekabetçi olunca ihracat payımız yüzde 43’lerden 31’e geriledi.”
Diğer bir yandan da 2022’nin ekim ayından beri bizim kaybettiğimiz pazar payını Uzakdoğulu üreticilerin almaya başladığına dikkat çeken Ertan, Avrupa’da onların yolu açıldı. Çin, Kore, Japonya, Vietnam hatta Tayvan da geldi Avrupa pazarına. Pazarı kazanmak çok zor, kaybetmek kolay ama tekrar kazanmak yine çok zor” diye konuştu.
‘’Kapasite kullanım oranımız düştü”
Türk demir çelik sektörünün geniş bir network’e sahip olduğuna dikkati çeken Ertan, “Pazar yönünden sıkıntımız yok, önemli olan bu sorunlarımızın bir an önce çözülerek sektörün önünün açılması ve eskisi gibi daha rekabetçi konuma gelmemizdir. Uzakdoğulu üreticilerin pek çok avantajı var.
ÇOnların girdi maliyetleri bize nazaran daha rekabetçi ve finansmana erişimleri daha kolay oluyor. Bir de böyle bir sıkıntımız var. Geçmişte pazarımız olan körfez ülkeleri ve İran gibi ülkeler artık birer üretici ve rakip olarak karşımıza çıkıyor. Bizim üretmemiz gerekiyor. 55 milyon ton sıvı çelik üretim kapasitemiz var. Sektörümüzün yüzde 78 olan kapasite kullanımı yüzde 51’e düştü. Maalesef çok endişe verici” dedi.
“Türkiye açık pazar oldu”
Türkiye’nin uzun bir zamandan sonra demir çelik konusunda net ithalatçı konumuna düştüğünü adeta Türkiye’nin Uzakdoğu’nun açık pazarı haline getirildiğini söyleyen Yalçın Ertan, “Avrupa bize kota uyguluyor. Bu yetmiyor, anti damping vergileri ile bizi engellemeye çalışıyorlar. Amerika deseniz 2019 Ağustos ayından beri yüzde 25 vergi uyguluyor. Herkes kendi ülkesindeki demir çelik sektörünü korumaya alırken bizim ülkemiz adeta açık pazar haline geldi.
“İsrail 3. büyük pazarımız”
İsrail-Filistin savaşının hem insani acıların son bulması hem de ticaretin olumsuz etkilenmemesi için bir an önce bitirilmesi gerektiğini düşünen Yalçın Ertan, “Bölge, dünya ticaretinde önemli... İsrail 3. büyük pazarımız, özellikle inşaat demiri, profil ve filmaşin ürünleri satıyoruz bu bölgeye” dedi.