Daron Acemoğlu: Önümüzdeki 10 yıl çok kritik

Nobel Ekonomi Ödülü sahibi Daron Acemoğlu, Türkiye'nin geleceği için kritik bir uyarıda bulundu. Acemoğlu, önümüzdeki 10-15 yılın büyük önem taşıdığını belirterek, "Eğer gelecek 10-15 yıl içinde, en fazla 20 yıl içinde, teknoloji bizi çok daha iyi bir düzeye getirip iş kaynaklarını daha verimli hale getiremezse, durum iyi değil. Bir 10 yıl daha harcayamayız," dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Recep ERÇİN

Şahinler Holding Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Şa­hin'in hayat hikayesinin anlatıldığı kitabı "Sıfırdan Zir­veye" tanıtım etkinliği medya ve iş dünyasının tanınan isimleri­ni ağırladı. Antalya'da yapılan ve Şahin'in dostları ile çalışanları­nın da katıldığı etkinlikte konu­şan Kemal Şahin, "Türkiye'de pa­ra kazanamıyoruz. Bir yıl daha dayak yiyeceğiz. Firmalar bir bir dökülüyor" gibi çarpıcı açıklama­lar yaptı.

Şahinler Holding Yönetim Ku­rulu Başkanı Kemal Şahin sunu­munda hem şirket faaliyetlerine hem de genel ekonomik duruma ilişkin bilgiler paylaştı. "Bu sene Türkiye'den para kazanamadık. Mısır'dan para kazandık" diyen Şahin, hazır giyim tarafında Tür­kiye hariç faaliyet gösterdikleri her ülkede büyüdüklerini söyle­di. Şahin, "Dışardaki hazır giyim firmalarında kâr var ama içerde ister kriz deyin, ister enflasyon deyin para kazanamıyoruz, ki biz Zara gibi devlere tedarik sağlıyo­ruz" ifadelerini kullandı.

Bakan Şimşek'e seslendi

Mısır'daki yatırımın büyütüle­rek, istihdamın 3 bin kişiye çıka­rılacağını belirten Şahin, burada­ki cironun 60 milyon avro oldu­ğunu bildirdi. Elazığ'da bin kişiye istihdam sağlayacak bir yatırım yaptıklarını anlatan Şahin, "Da­ha açmadık ama açacağız. Arka­daşlar buradan para kazanacağız diyor. Avrupa Serbest Bölgesini işletiyoruz. Bölge doldu. 3 milyar dolar hacim ve 150 firma var. Bü­yük firmalar yatırım için geliyor­lar ama yerimiz yok. (Hazine ve Maliye Bakanı) Mehmet Şimşek duysun. Döviz getirecek projeler var" diye konuştu.

Suriye ve Ukrayna için inşaatı büyütecek

Diğer alanlardaki projelerden de söz eden Kemal Şahin, "West Side adında villa projesi yaptık. Lüks villa alınıyor. Depremden korkan ve parası olan alıyor. Ye­ni proje Gölmanzara. Suriye'deki olaylarda çok şeyler yapmak zo­rundayız. Ukrayna komşumuz. Dünyanın hali çok kötü. Ama bir şeyler yapılacak. Bu departman­ları buradaki işler için güçlendire­ceğiz. Biz de buralara katkı yapa­cağız" mesajı verdi.

Ambalaj yatırımı yapacakla­rını da sözlerine ekleyen Şahin, "Geri dönüşümlü ambalaj üre­timi olacak. 10 bin metrekare ile başladık. Fabrikalarımıza GES yatırımı yaptık. Bizim ürünlerin üretiminde karbon salınmıyor. Hem kârlı çıkıyoruz hem temiz enerji ile üretim yapıyoruz. Otel­lerimize de GES yaptık. Beş ote­limizde 12 ay hizmet var. 2 bin ça­lışan ve 4 bin yatakla bir milyon kişi ağırlanıyor. Kar otellerini de 6-8 ay çalıştırmak istiyoruz" bil­gilerini aktardı.

"Zara'nın patronunu dışarda görseniz köylü dersiniz"

"Zara'nın patronu Ortega'yı (Amancio Ortega Gaona) ziya­ret ettim. Dükkanlar saray gibi. Adamı mutfakta buldum. Dışar­da görseniz kılık kıyafet köylü gi­bi ama dünyanın en başarılı iş in­sanı. İnsanların kalplerine hitap edenler, liderlik ederler başarı­lı olurlar.

Atatürk de öyle yaptı" mesajları veren Kemal Şahin, işgücü sorununa ilişkin şunları anlattı: "Almanya'da işgücü ye­tersizliğinden dolayı her yıl 100 milyar avro kayıp var. Bizde de çalışacak nüfus az. Elazığ yatı­rımını biz Trakya'da çalışacak kimse bulamadığımız için ya­pıyoruz. Türk Cumhuriyetle­ri ile ilişkilerimizi çok iyi sevi­yeye getirmemiz lazım. Çok hız­lı Türkçe öğreniyorlar.

Suriyeli, Arap gibi değil onlar Türk. Ora­daki soydaşlarımızı eğitip alma­mız lazım. Rusya, Türk Cumhu­riyetleri'nin bize yaklaşmasını pek istemiyor. Ama Rusya'nın şimdi zayıf zamanı. O yüzden on­ları kalkındırmamız lazım. O za­man bizim 150 milyon nüfus gü­cümüz olacak. Bu kültürle yapı­lır. Oralara yatırım da yapacağız. Ekonomik olarak çok önemli. Si­yaset olarak daha da önemli."

"Bir yıl daha dayak yiyeceğiz"

"Türkiye'den para kazana­mıyoruz" diyen Kemal Şahin'e, "Ama yatırımlara da devam edi­yorsunuz. Durumun değişeceği­ni mi düşünüyorsunuz?" diye sor­duğumda şunları anlattı: "O yatı­rımı (Elazığ) Kovid'in ardından yaptık. O zaman planladık. Daha ucuza mal edileceğimizi düşünü­rüz ve yapacağız. Avrupalı pahalı ürün almıyor, Amerika'ya satabi­liyoruz. Orada (Elazığ), Trakya'da tutmayan maliyetleri tutturaca­ğız. Trakya'yı da kapatmıyoruz. Para kazanacağımızı düşünüyo­ruz ve kazanacağız."

Ekonomideki genel gidişata ilişkin bir soru üzerine, "Bir yıl daha dayak yiyeceğiz. İhracat ya­pılan sektörleri sıkmak iyi değil" ifadelerini kullanan Şahin, "Dö­viz kıpırdamıyor. TL değerleni­yor. Enflasyonu kışkırtmayacak, başka şeyler yapacak yöntemler bulmak lazım yoksa firmalar bir bir dökülüyor, sizden okuyoruz" diye konuştu.

Turizme yatırıma devam, tekstile mola

Şahinler Holding, tekstil, hazır giyim, inşaat-gayrimenkul, serbest bölge işletmeciliği, catering, spor, ambalaj ve turizm sektöründe faaliyet gösteriyor. Şirket bu yıl Kapadokya’da yeni bir oteli devreye almaya hazırlanıyor. Toplantı sonrası sohbet ettiğimiz Kemal Şahin, "Tekstile şimdilik yaptırım yapmayacağız.

Cironun büyük kısmı tekstilden geliyor. Doları bırakıverseler… Dolar kilitlendi. Biz geçen sene yüzde 50 zam yaptık çalışana. Doların onun maliyetini yiyecek kadar artması lazım. Bangladeş'e göre (dolar bazında) pahalı oluyor. Yüzde 10 fazla olsa müşteri siparişi sana veririm diyor ama yüzde 30-40 niye vereyim diyor. 500- 600 avro ücret iyi para ama enflasyon geliyor düşürüyor" ifadelerini kullandı.

Turizmde yatırıma devam edeceklerini, ambalaj sektörüne de adım attıklarını kaydeden Şahin, inşaat ve gelecek yatırımlar konusunda ise "Ukrayna'da bir sürü ev fabrika yapılacak. Suriye'de, Gazze'de yapılacak. Ama beklememiz lazım. Stabil hale gelirse imkanlar var. Şunu yapacağım bunu yapacağım diye düşünmemek lazım. Dünya karışıyor, ülkeler karışıyor, fırsatları değerlendireceğiz" dedi.

Nobel ekonomi ödülü sahibi İktisatçı Daron Acemoğlu: Türkiye iki yıl öncesine göre daha iyi durumda

 Nobel Ekonomi Ödülü sa­hibi MIT Ekonomi Pro­fesörü Dr. Daron Acemoğlu, “Dezenflasyonu hızlı yapar­sanız; işsizlik artacak, ücret­ler daha da düşecek. Yavaş ya­parsınız. Bu sefer enflasyo­nun yüzde 5'e düşmesi, yedi, sekiz, dokuz, on sene sürebi­lir. Enflasyon kısa zamanda tek taneye yüzde 5'lere, yüz­de 6'lara düşmez. Şu anda tü­ketimi azaltmadan enflasyo­nu azaltmaya çalışıyoruz. O da mümkün değil” dedi. Ace­moğlu ayrıca, “Türkiye'nin makroekonomik durumu iki sene öncesine göre daha iyi. Çünkü 2-3 sene önceki faiz politikaları giderek enflasyo­nu arttırıyordu” mesajı görü­şünü paylaştı.

“Bir 10 sene daha harcayamayız”

İş insanı Kemal Şahin’in kitap tanıtım etkinliğinde yapay zeka ve dünyada be­lirsizlik yaratan gelişmelere dikkat çeken bir sunum ya­pan Acemoğlu, sunumunun ardından katılımcıların so­rularını yanıtladı. “Gazeteler bir tek enflasyonu yazıyorlar. Bakanlıklar bir tek enflas­yondan dertleniyorlar” diyen Acemoğlu, “Nüfus, teknolo­ji, iklim değişikliğine adap­tasyon, yapay zeka konusun­da pek bir şey yaptığımız yok. Türkiye'nin önünde ufak bir pencere kaldı. Eğer gelecek 10-15 sene içinde de, bence en çok 20 sene içinde, tekno­loji bizi çok daha iyi bir dü­zeye getirip iş kaynaklarını çok daha iyi bir düzeye geti­remezsek durum iyi değil. Bir 10 sene daha harcayamayız” mesajı verdi.

“Asgari ücrete bakarsanız fakirliğin içindesiniz”

“Türkiye'de orta kesim kim?” diye soran Acemoğlu, “Ben tam emin değilim. Çün­kü Türkiye'de asgari ücret neredeyse yüzde 50'yi etki­liyor. Yani o zaman orta ke­sim asgari ücrette. Bu asgari ücrete bakarsanız Türkiye'de fakirliğin içine bırakıyor sizi. Nasıl olabilir böyle bir şey? Yani bir ülkede yüzde 50 as­gari ücrette, demek ki asga­ri ücret yüksek ama aynı za­manda sizi fakirliğe bırakı­yor” ifadelerini kullandı.

“Ortadoğu’da barış olmadan dünyada barış olmaz”

Acemoğlu, Suriye’ye yöne­lik bir soruyu şöyle cevapladı: “Dünyada en önemli şeyler­den bir tanesi barış. Ve dün­yada barış Orta Doğu'dan başlıyor. Orta Doğu'da barış olmadığı sürece dünyada ba­rış olmaz. Assad rejimi tabi ki insan üzerinde baskısı çok zararlı, çok ağır bir rejimdi. Tabi ki burada Türkiye etki­li bir ülke. Hem şu anda daha üste çıkan gruplar Türkiye'ye daha yakın gruplar, hem de Türkiye'de milyonlarca Suri­yeli olduğu için bunların geri dönme olasılıkları var. Bence kolay bir şey olmayacak. Yani orada barış olmadığı sürece ne Avrupa'dan kimse döner, ne Türkiye'den kimse döner.”

“Üniversitede aldığım eğitimle kalsam hiçbir şey olamam”

"Kurumların daha iyi olma­sı lazım. Yolsuzluğun daha iyi denetlenmesi, hukuk devleti­nin aktif olması, yargı siste­minin iyileşmesi lazım. Ama en çok insan kaynağına değer verilmeli…” diyen Acemoğ­lu, bunun için sadece devle­tin değil şirketlerin de yaşam boyu eğitim konusunda aktif rol alması gerektiğini şu söz­lerle dile getirdi: “Sadece lise, üniversite eğitimi değil şir­ketlerin de, insan kaynakla­rını doğru kullanmak üzerine sürekli eğitime devam etme­si gerekiyor. Dünya değişiyor. Lisede, üniversitede aldığım eğitimle kalsam hiçbir şey olamam."

“Almanların ölüsü bile başkalarının dirisine yeter”

Avrupa'nın iyi durumda ol­masının Türkiye için iyi bir şey olduğunu anlatan Ace­moğlu, "Avrupa ile Almanya ayırmak lazım. Almanya'yı hızlı bir şekilde silmemek lazım. Almanya otomotivde geri kalıyor. Elektrikliye ge­çiş yapamadılar ama Alman­ya'nın endüstrisi geri gele­cek. Değerlendirmelerim Draghi'nin görüşleri ile uyu­şuyor. Kolay değil.

Yatırım­lar artırılacak, olma olasılığı var ama riski de var. Burada­ki en büyük risk de kaynaklar akıtılacak ama doğru akıtıl­mayacak. O zaman en kötüsü olur" diye konuştu. Bu nok­tada söze giren Kemal Şahin, "Almanya'da muazzam bir sanayi var. Büyük kitle var. Ölüleri bile başkalarının diri­lerine yeter" ifadelerini kul­landı.

 “Oligopolleşen yapay zeka ülkeleri zenginleştirmez”

 Yapay zekanın sürekli otomasyon için kullanılması durumunda getireceği risklere dikkat çeken Daron Acemoğlu, “Google'un, OpenAI'in, Microsoft'un, Anthropic'in elinde olursak onlar zengin olacak, işçiler zengin olmayacak. Türkiye zengin olmayacak,… Yapay zeka kesinlikle zaten şu anda oligopolleşti. Birkaç tane yeni şirket var ama xAI, Anthropic, OpenAI ve Google tamamen şu anda her şeyi kontrol ediyor.

Yani benim söylediğim insana rağmen yapay zeka olmaması için biraz demokratikleşmesi lazım. Bu demokratikleşme bir tek Amerika'da da olmaz. Türkiye'nin de sesi olması lazım, Endonezya'da da sesi olması lazım, Meksika'nın da sesi olması lazım. Bunun için de ben son 10 senedir şeyi savunuyorum. Gelişmekte olan ülkelerin kendi aralarında bir konsorsiyum kurup yapay zeka konusuna önem vermeleri lazım.

Burada kendi seslerini, kendi perspektiflerini duyurmaları lazım” önerisini dile getirdi. Ekonomik gücün Asya’ya kaymasına ilişkin bir soruya da yanıt veren Acemoğlu, “Türkiye bundan çok faydalanabilir çünkü Türkiye tam ortasında. Ama şu ana kadar o dengeyi tam bulamadık. Ama bence bu dengeyi bulmak çok mümkün” dedi.