"Brüksel'de elimizi taşın altına daha çok koyacağız"
İktisadi Kalkınma Vakfı’nın (İKV) İstanbul’da gerçekleştirilen 61. Genel Kurulu’nda, İKV Yönetim ve Yürütme Kurulu’na seçilen Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Sefa Çakır, Türkiye’nin dış ilişkiler, küresel ekonomik vizyon ve politikalarında rol oynayacak Mersin’in, İKV’nin Avrupa’daki güçlü network ağının bir parçası olacağını kaydetti.
Hakan Sefa Çakır, MTSO’nun, Türkiye’nin AB üyeliğinde yaşanan vize sorunlarından, güvenlik, göç ve enerji meselelerine, iş dünyası için çok önemli bir başlık olan Gümrük Birliği güncelleme çalışmalarından serbest ticaret anlaşmalarına, yeşil dönüşüm ve dijitalleşmeye kadar sayısız konuda hem daha etkin hem de karar alıcı konumda olacağını ifade etti.
İKV’nin aynı zamanda AB iş dünyasına açılan bir pencere olduğuna dikkat çeken Çakır, “Avrupa, Mersin iş dünyasının en önemli ikinci pazarı ve burada olmak zorundaydık. Türkiye’nin geçen sene AB ile olan ticaret hacmi 200 milyar doları buldu.
Toplam ihracatımızın yüzde 40’ı AB ülkelerine gerçekleşti. İhracat rakamları 6 milyar doları aşan, 2023 sonu 8 milyar doları aşma hedefi koyan ve 185 ülkeye ihracat yapan bir ihracat kenti Mersin için, AB Gümrük Birliği Anlaşması, AB Serbest Ticaret Anlaşması, vize serbestliği başta olmak üzere birçok konu, hayati önem taşıyor.
MTSO olarak İKV çatısı altında olmak, bu anlamda hem önemli hem gerekli hem de Mersin iş dünyası adına bir prestij meselesidir. Çatı kuruluşumuz TOBB öncülüğünde, İKV çalışmalarına en önemli katkıyı sunacak kent Mersin, en etkin Oda MTSO olacaktır. İKV ve TOBB, Brüksel’de konu ile ilgili yetkin personellerin olduğu bir ofise sahip. Artık Mersin iş dünyası olarak Brüksel’de bulunan bu merkezi çok daha etkin kullanacağız.
İKV bu anlamda hem Türkiye’nin AB vizyonuna ve dış ilişkilerine hem de Mersin iş dünyasının küresel ekonomik entegrasyonuna katkı sunacaktır” dedi. İhracatla uğraşan biri olarak özel sektörün yaşadığı sorunları yakından takip ettiğini kaydeden Çakır, vakfın yarım asrı aşan deneyim ve bilgi birikimiyle sektörün AB ile vize sorunundan, mevzuat taslaklarına önceden müdahale etmeye, yeşil dönüşüm ve dijitalleşmeden, karbon vergisinin getireceği yüklerin azaltılmasına kadar geniş bir yelpazede çalışarak elini taşın altına koymak istediğini söyledi.