Belediyeler afetler için konteyner stoklamalı

Deprem sonrası kullanılan konteynerlerde kapasite yetersizliği, yeni çözümler doğurdu. Vefa Group Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Güner, belediyelerin acil durumlarda kullanmak üzere 100'er konteyner stoklamasını önerdi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Nurdoğan ARSLAN ERGÜN

Türkiye’yi yasa boğan 6 Şubat depremlerinden sonra bir kez daha gündeme gelen yaşam konteyneri üretiminde kapasite sıkıntısı, çeşitli yöntemlerle aşılmaya çalışılıyor. Sektörün öncü isimlerinden Vefa Group’un Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Güner, hazırlıkların afetlerden önce yapılması gerektiğini belirtti.

Türkiye’deki her ilçe belediyesinin 100 yaşam konteyneri stoku oluşturmasını öneren Güner, bu kapsamda hazırladığı projeyi belediyelere sunmaya hazırlanıyor. “Herkesin elini taşın altına koyması gerekiyor” diyen Güner, şunları söyledi: “Türkiye’de bine yakın ilçe belediyesi var. Her belediye için 100 konteynerlik bir proje hazırladık.

2.5 dönüm alana, bahçeli, istenirse 2 katlı, 4 kişinin çok rahat kalabileceği yaşam konteynerlerini kuralım. Normal zamanlarda öğrencilerin kullanımına sunulabilir, farklı sosyal alanlarda kullanılabilir. Bir afet yaşandığında da belediye o bölgeye konteynerlerini sevk etsin ya da afetzedeyi getirsin. Bunun öyle yüksek maliyetleri de yok. Bunun çalışılması, planlanması gerekiyor.” Projeyi bakanlık düzeyinde anlattıklarını kaydeden Güner, çalışmayı somutlaştırma aşamasında olduklarını belirtti.

Ön üretimli yapı sektörünün üretim kapasite ve teknolojisi olarak dünya pazarıyla yarıştığını dile getiren Orhan Güner, ancak maliyetler ve şartnamelerin tam oluşmaması nedeniyle yeterli tüketim olmadığından yakındı. Bu nedenle kendileri de dahil ihracata odaklandıklarını kaydeden Güner, “Dünyanın 118 ülkesinde proje geliştirdik, ürün verdik. Sektör kuruluşları da ihracata çalışıyor. Çünkü ihracata çalışmak iç pazara satmaktan daha kolay” dedi.

“Deprem kuşağındayız, hafif çelik yapılar tercih edilmeli"

Hafif çelik yapıların dünyada 1948 yılından beri tercih edildiğini söyleyen Güner, Türkiye’de ise daha çok hastane ve endüstriyel yapılarda tercih edildiğini kaydetti. Deprem kuşağındaki Türkiye’de hafif çelik yapıların tercih edilmesinin önemine değinen Güner, “Türkiye’de müteahhidi ikna etmek çok zor. Hâlbuki yurtdışında öyle değil, şartnameni hazırlıyorsun, sunuyorsun adam imzalıyor. Avustralya, ABD, Yemen, Sibirya, Patagonya’da iş yapmak daha kolay. Çünkü onlar 100 yıllardır bu malzemeyi kullanıyor” diye konuştu. Türkiye’nin bu sistemin teknolojisine sahip olduğunu söyleyen Güner, “Şimdi beklediğimiz bir İstanbul depremi var ve hızlıca dönüşmesi gereken binlerce bina bulunuyor ” diye konuştu.

118 ülkeye ihracat yapılıyor

Ön üretimli yapı sektörünün öncü firmaları arasında yer alan Vefa Group markalarından Vekon, deprem bölgesindeki acil barınma faaliyetlerinin ardından yeniden ihracat atağına geçti. Mobilizasyon projeleri ağırlıklı olmak üzere, toplu konut, ofis, hastane gibi projelerle anahtar teslimi çözümler sunan şirket, 118 ülkeye yapı çözümleri ihraç ediyor.

İlk ihracatını 1997 yılında gerçekleştiren Vekon, bugün ABD, Hollanda, Fransa, Sibirya, Almanya, İran, Gabon, Afganistan, Malezya, Rusya gibi ülkelerde başta kamu olmak üzere birçok projede yer alıyor. Prefabrikte yıllık 1 milyar TL, malzeme tarafında ise 250 milyon TL’lik ciroya imza atan şirket, 2024 yılında ciroyu iki kat artırmayı hedefliyor. Deprem döneminde Konteyner üretimlerinin günlük 30 adetten deprem döneminde 100 adetlere çıktığını kaydeden Orhan Güner, yoğun talebe karşılık Bilecik’teki fabrikada ek kapasite oluşturduklarını belirtti.

Boyalı hammadde ihraç edecek

Konteyner üretimi için kritik öneme sahip fibercement üretimine başlayan Vefa Group, 3 milyon metrekarelik üretimini yılsonunda 6 milyon metrekareye çıkaracak. “Ana hammaddeyi kendimiz ürettiğimiz için depremde hammadde sıkıntısı yaşamadık” diyen Orhan Güner, kendi ihtiyaçları dışında sektöre tedarik sağladıklarını ve ihraç ettiklerini de aktardı. Şu anda hiç ithalat yapmadan ana hammaddeyi üretebildiklerini kaydeden Güner, hammadde tarafında kendinden boyalı ürünler için çalışmalar yaptıklarını açıklayarak, “Şu an Avrupalı metrekaresini 60 euroya satarken biz ise 6 euroya satıyoruz" dedi.

“Kitap sayesinde ABD’de büyük bir iş aldık”

Hafif çelik ve mimari detay üzerine 350 sayfalık bir kitap hazırladıklarını ve bu kitap sayesinde ABD’de büyük bir proje aldıklarını söyleyen Orhan Çelik, şunları söyledi: “Tüm detayları incelediğimiz bu kitap sektör için reçete oldu. Bizim için de uluslararası iş bağlantılarında önemli bir referans. 2008’lerde başlattığımız bu hikayeyi şimdi güncelliyoruz.

Bugün sektörde irili-ufaklı 100’e yakın firma var. Sektörde öne çıkan 3 firmadan biriyiz. Türkiye’nin ilk bin ihracatçısı içinde 612’ncisi olduk. Sonuçta biz prefabrik sektöründeyiz. 528’inci sanayi kuruluşu olduk. Sektöre yenilikler getirmeye devam ediyoruz.”