70 liralık bamyayı cips yaptı, fiyatını 41 dolara çıkardı

Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, Balıkesir’in Gömeç bamyası üreticinin elinde kalınca ekibini topladı. DPT gibi çalışan kadro iş fikri üretti, bağlantıları kurdu. Kilosu 70 liraya satılan yaş bamya 90 liraya üreticiden alındı. Kurutuldu, paketlendi, markalaştırıldı ve kilosu 41 dolara ABD’de satışa sunuldu.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Recep ERÇİN

Kalkınmanın ancak planla olacağı görü­şünden hareketle gö­reve gelir gelmez Balıkesir Bü­yükşehir Belediyesi Planlama ve Kalkınma Şirketi'ni kurdu. Bir tarım ve hayvancılık şeh­ri olan Balıkesir'in ürünlerine değer katmak için fizibilite ça­lışmalarını genişletti.

Ekono­mi Gazetecileri Derneği (EGD) Yönetim Kurulu ile geçen haf­ta bir araya gelen Balıkesir Bü­yükşehir Belediye Başkanı Ah­met Akın’ın anlattıklarında en çok dikkatimi çeken Gömeç bamyası projesinin Amerika’ya kadar uzanan değer zinciri sa­yesinde yarattığı katma değer oldu. Devlet Planlama Teşki­latı’nı (DPT) örnek alarak kur­dukları şirket sayesinde daha önce çiftçinin kilosunu 70 lira­ya satamadığı Gömeç bamya­sını 90 liraya alıp, kurutup, pa­ketleyerek ihraç ettiklerini an­latan Ahmet Akın, ABD’ye ürün satan bir firma ile yaptıkları işbirliği sayesinde Gömeç’in bamyasının kilogram değeri­nin 41 dolara çıktığını söyledi.

Kurdukları şirket hakkında bilgi veren Ahmet Akın, ulu­sal ve uluslararası üniversi­telerden akademisyenlerin ve iş dünyası temsilcilerinin bir arada çalışacağını belirtti. Akın, “Dedik ki önce ürünleri planlayalım. Sonra vatandaşın karşısına gidelim. Diyelim ki; bunu ekin, biz alacağız. Yöre­sel ürünleri katma değeri yük­sek ürünlere çevirirsek çiftçi memleketini terk etmeyecek. Yerelden planlı bir şekilde bü­yük bir kalkınma hamlesi baş­latıyoruz. İddia ediyorum ger­çek anlamda Türkiye’nin en sonuç odaklı çalışan planlama şirketi olacak” dedi.

Kırsal ve köylerde üretici­nin tarıma küstüğü için kent­lere göç ettiğini ifade eden Akın, kent yoksulluğunun teh­likeli boyutlara ulaştığını not etti. Başkan Akın, “Bu kadar geniş, verimli arazileri olup da kent yoksulluğuna mahkum ettirilen bir Türkiye veya Ba­lıkesir olamaz. Onun için bu­rada aslında genel idarenin ve bizim birlikte hareket etme­miz lazım. Ama ben şu anda şu andaki mevcut ekonomi poli­tikalarıyla, tarım politikala­rıyla bunun yeteri kadar ola­mayacağını görüyorum. De­falarca da bunu dile getirdik. Onun için biz elimiz taşın altı­na koyduk” görüşünü aktardı.

Tarımsal kalkınma kapsamında yol haritası

Proje kapsamında sadece bamyaya değil Balıkesir’in diğer tarımsal ürünlerine de değer katmayı amaçladıkları­nı kaydeden Ahmet Akın, ta­rımsal kalkınma kapsamın­da bir yol haritası hazırladık­larını açıkladı. “Belediye de bundan para kazanacak.

O parayı yine vatandaş için har­cayacak” diyen Akın, sözleri­ni şöyle sürdürdü: “Domates­ler ziyan olmasın diye köylere büyük salça makineleri dağıt­tık, muhtarlara teslim ettik. Bir ürün tarlada kalıyorsa o ülkenin yöneticileri olarak bizlerin gözüne uyku girme­meli. Toprağa küsen vatan­daşa tekrar üretimi sevdir­memiz lazım. Coğrafi işaret alan ürünlerimizi de değer­lendiriyoruz. Balıkesir’de 50 çeşit peynir üretiliyor. Bütün bağlantı noktalarına, bu pey­nirlerin hepsinin bulunacağı marketler kuracağız. Çiftçi­yi yalnız bırakırsan tüccarın eline düşüyor. Hayvancılık azalıyor, süt hayvanları mez­bahaya gidiyor.”

"Barınma ve beslenmede büyük kriz var"

Gerek Balıkesir’de gerek Türkiye’de sağlıklı gıdaya eri­şim ve sosyal konut alanında kriz tehlikesi olduğunu söyle­yen Akın, “Biz kendi ayarları­mıza geri dönersek her şey var. Türkiye’de iki tane büyük so­run var. Yani popülizmi herkes bir kenara bırakıp artık herkes iş yapmak zorunda. Bakın açık­layayım. Büyük bir gıda kriziy­le karşı karşıya kalacağız. Kalı­yoruz zaten. İkincisi suyun ve­rimli kullanımı. Bir de sosyal konut. Çünkü şu anda konutta artık farklı bir dengesizlik olu­şuyor.

Balıkesir’de bile ev kira­ları 30 bin lira. Şimdi bu süreç­te biz ne yapabiliriz? Sosyal ko­nutla ilgili çalışıyoruz. Araziyi satmak yerine, arazimize kendi şirketimizle sosyal konut yapa­cağız. TOKİ, KİPTAŞ benzeri bir yapı kuruyoruz. Bir kısmı­nı vatandaştan peşin alacağız. Geri kalanını da taksitle vatan­daşlarımıza ödenebilir şartlar­la vereceğiz. Belirleyeceğimiz tutarlar vatandaşın ödemesine kolaylık sağlayacak şekilde ola­cak” bilgilerini paylaştı.

Turizmde atılım için marinaya ihtiyaç var!

Balıkesir’i turizmde de öne çıkarmak istediklerini belirten Ahmet Akın, fakat sahil şeridindeki arıtmaların yeterli olmadığını tespit ettiklerini söyledi. Neredeyse belediye bütçesi kadar (12 milyar TL) bir tutarı bu yatırımlara ayıracaklarını dile getiren Akın, “İsale hatları yenilenmeli. Su kaybı en fazla olan iliz. İkame su kaynakları da bulmamız gerekiyor. Limana ve marinaya ihtiyaç var. Üç ayrı bölge için çalışma başlattık” ifadelerini kullandı.

"Derdim çatışmak değil Balıkesir’i büyütmek"

Balıkesir’deki iş dünyası kuruluşları olsun devletin diğer kurumları olsun birlikte hareket ettiklerini ve istişareye dayalı bir iletişim benimsediklerini anlatan Ahmet Akın, “Vali bey ile tamamen uyum içindeyiz. Tek derdim Balıkesir’i büyütmek, devletin kurumları ile çatışmak değil. Odalarımızla da çok güzel bir uyum var” mesajı verdi. Akın ayrıca, “2025’te bin km yol yapacağız. Balıkesir altyapıda 50. sırada kalmış. Bir bölgede altyapı yapılırken o bölgenin halkından bunun belli bir kısmı talep edilebiliyor ama bizde 400 bin emekli var.

Bunlar anne ve babalarımız, bütün masrafları onlara yüklemek vefasızlık. İller Bankası’ndan izin ile küresel kurumlardan kredi alıp altyapıyı yapacağız. Balıkesir’de 920 kırsal mahalle var. Dijital dönüşümle ilgili bir evrakı imzaladım onu da başlatacağız. Teknokentte siyasetin olmasına izin vermiyoruz” diye konuştu.