'Türkiye, ‘tasarım’ halkasına odaklanmalı'

Dünya Bankası Türkiye Direktörü Johannes Zutt, “Türkiye, küresel değer zincirinin orta kısmına dahil oldu. Tasarım, satış sonrası hizmetler ve pazarlama kısmında daha az aktif. Türkiye’nin küresel değer zincirinin bu kısmına gelmesi gerekiyor” dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Kezban KARABOĞA

İZMİR-İzmir Kalkınma Ajansı (İZKA) tarafından Dünya Bankası işbirliğiyle bu yıl üçüncüsü düzenlenen ‘İzmir Yabancı Sermayeli Firmalar Buluşması’na katılan Dünya Bankası Türkiye Direktörü Johannes Zutt, Türkiye’nin küresel değer zincirinde tasarım kısmına odaklanması önerisinde bulundu.

'Türkiye ve Yabancı Sermaye' konulu konuşmasında Türkiye’nin iyi yaptığı işlerden bir tanesinin yoksul sayısını azaltması olduğunu belirten Zutt, “Bu, Türkiye için son derece iyi bir başarıdır. Türkiye’den daha yüksek büyüme gerçekleştiren ülkeler bunu başaramadı. Latin Amerika’da zenginlerden vergi alınarak yoksulluğun azaltılması yoluna gidildi. Ancak Türkiye, yoksulları ekonomiye entegre ederek bunu yaptı. Türkiye'nin son 4-5 yıl içinde büyümesi durdu. Yüzde 3-4 büyümeler yaşadı. Bunlar oldukça düşük rakamlar ancak yoksul sayısının azalması iyi bir başarı. Türkiye'nin yoksul sayısını azaltırken, gelir seviyelerini arttırırken uyguladığı model çok önemli” dedi.

Türkiye’deki insanların çoğunun ekonomik sistem içine dahil edildiğini bunun da büyümeye katkı sağladığını anlatan Zutt, “Türkiye’de 2025 yılına kadar çalışan nüfus, bağımlı nüfustan daha fazla olacak. Diğer ülkelerde çalışan insan sayısı çalışmayan insan sayısından çok daha az. Bu, Türkiye için bir avantaj” ifadelerini kullandı. Dünyadaki değer zincirinin bir parçası olan çok sayıda Türk şirketi olduğunu belirten Johannes Zutt, “Türkiye, küresel değer zincirinin orta kısmına dahil oldu.  Tasarımda, satış sonrası hizmetler ve pazarlamada daha az aktif. Türkiye’nin değer zincirinin bu kısmına gelmesi gerekiyor” diye konuştu.

Tarımdan sanayiye geçiş tamamlandı

Türkiye'de tarımdan imalat sanayisine geçişin tamamlandığını anlatan Zutt, bu geçişin artık sonlandığını, verimliliklerin arttığını anlattı. Verimlilik artışlarının artık sektör içinden gelmesi gerektiğinin altını çizen Zutt, sözlerini şöyle sürdürdü: Türkiye’nin ihracatında orta ve yüksek teknolojili ürünlerinin payında bir artış var. Ancak bu artış 2010’dan sonra düşmeye başladı. Türkiye’nin ihracatında yüksek teknolojili ürünlerin payı düşüyor. Tam tersi artması lazım. Aksi halde orta gelirli ülke konumundan çıkamaz. Bankacılık sektörü Türkiye'de çok iyi çalışıyor. Öğrenme başarısı da diğer OECD ülkelerine göre hızla yükseldi. Ancak Türk öğrencilerinin yeteneklerinin geliştirilmesi için zamana ihtiyaç var. Şirketlerin fiziksel iş gücü talebi azalırken iyi yetişmiş düşünsel kalifiye eleman ihtiyacı artıyor. Kadınların iş piyasasına katılımı açısından bakıldığında Avrupa'nın gerisinde kalıyor. Türkiye bu eksikliklerini tamamladığı durumda ekonomisi daha da büyüyecektir."

Türkiye ile birlikte gelişmekte olan 20 ülkenin durumunu da takip ettiğini belirten Zutt, bu ülkelerin şehirleşmede Türkiye'nin çok gerisinde kaldığını anlattı.

Küresel faiz ve petrol fiyatları artarsa cari hesap açığı büyük problem olur

Türkiye'nin Güneydoğu bölgesindeki terör ve Suriye'deki iç savaşın sirayet etme riskine rağmen iç karışıklıktan kaçınabildiğini söyleyen Dünya Bankası Türkiye Direktörü Johannes Zutt, "Güvenliğin sağlanmasının yanı sıra üretimde verimliliğin artırılması gerek.
Türkiye’nin, üniversiteleri, Ar-Ge merkezleri, araştırma enstitüleri daha iyi olmalı. Bankacılık sektörü iyi fakat bunun ötesinde sermaye piyasalarının geliştirilmesi için çok şey yapılması lazım. Son 15 yıldır makro ekonomik istikrar iyi. Türkiye'nin bu konuda hassas noktalara dikkat etmesi şart. Enflasyon yüzde 8 civarında oldu. Yüksek ama kontrol altında bir enflasyon. Türkiye'de yıllardır cari hesap açığı var. Türkiye, düşük küresel faiz oranı ve petrol ithalatının maliyetinin düşmesinden yararlanarak cari hesap açığını azalttı. Küresel faiz ve petrol fiyatları artarsa cari hesap açığı çok büyük bir problem olabilir. Kur zayıflamaya başladı ve ABD'deki faiz oranlarının artması bekleniyor, yurt dışındaki borç verenlerle iyi bir ilişki var. Eğer Türkiye birden bire çok büyük bir resesyon yaşarsa içeriye para girişi değişebilir. Hükümetin en önemli amacı büyümenin hızla düşmemesi olmalı. Çünkü bunun sonunda kötü bir durumla karşılaşabiliriz. Türkiye'de, tasarruflar çok düşük. 2001'de yüzde 25 olan tasarruflar bugün yüzde 12.5'e geriledi. Türkiye'nin yoksul kısımları zengin kısımlarına göre daha yavaş büyüyor. Zaman geçtikçe bu sosyal gerilmelere neden olabilir bu da büyümeyi etkiler" ifadelerini kullandı.
 

İZKA, 561 projeye 200 milyon lira mali kaynak aktardı

İzmir Kalkınma Ajansı (İZKA) Yatırım Destek Ajansı’nın Site Selection dergisi tarafından Doğu Avrupa’nın en iyi Yatırım Destek Ajansı seçildiğini belirten İZKA Genel Sekreteri Sena Gürsoy, “İZKA, Türkiye’de kurulan ilk iki kalkınma ajansından biri. 2008-2016 yılları arasında 16 teklif çağrısına çıkılarak 561 projeye yaklaşık 200 milyon lira mali kaynak tahsis ettik. Amacımız bölgede planlı koordineli projelerin yapılmasını sağlamak. Yatırım destek ofisimiz, yatırımcıları izleyerek her açıdan onlara destek veriyor. Ajansımız kurulduğundan bu yana yatırım destek ofisimiz her yıl yaklaşık 50, toplamda 400’ü aşkın projeyi takip etti ve 50 yatırımın başarıyla tamamlanmasını sağladı. Yatırım destek ofisinin takip ettiği projeler kapsamında 180 milyon lirayı aşan bir yatırım gerçekleştirildi ve 3 bin kişiye istihdam sağlandı” dedi.

İzmir, dünya metropolleri arasında en hızlı büyüyen ikinci kent

İzmir Vali yardımcısı Uğur Kolsuz ise İzmir’in kentsel yaşamıyla sanayi ve üniversiteleriyle yalnızca Türkiye değil dünya için önemli bir kent olduğunu anlatarak, “2014 yılı verileriyle bütün dünya metropolleri arasında en hızlı büyüyen ikinci kent oldu. İzmir çok hızlı büyüyen, ihracatı hızlı gelişen ve aynı zamanda Türkiye'nin en büyük ikinci şehri. Biyoteknoloji gibi sanayi için de büyük atılım içinde. Bu yatırımlar yeni istihdamlar getirirken beşeri sermayemizin gelişmesini de sağlıyor. İzmir'de kamu, büyük bütçeli yatırımlar yapıyor. Bu projeler tamamlandığında İzmir daha da hızlı gelişecek” diye konuştu.

Bu konularda ilginizi çekebilir