TÜBİTAK MAM'ın diyet ve diyabetik unu raflarda yerini alıyor
Stratejik araştırma çalışmaları ile bilinen TÜBİTAK MAM yürüttüğü büyük ölçekli projelerinin yanında tüketicilerin gündelik ihtiyaçlarına yönelik geliştirdiği ürünleriyle de dikkat çekiyor.
SABİHA TOPRAK
KOCAELİ-TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi (MAM) İş Geliştirme Müdürü Nuh Yılmaz, obezite ve şeker hastalığı ile mücadelede son derece etkin fayda sağlayacak dirençli nişasta katkılı ürünlerin diyabetik ve diyet un ambalajlarıyla kısa süre içinde market raflarında yerini alacağını söyledi. Yılmaz, bu ürünlerle hazırlanacak ekmek ve diğer unlu mamullerin tokluk hissi vererek yeme isteğini kontrol etmesinin yanında kan şekerinin dengede tutulmasına da yardımcı olacağını kaydetti.
Yeni geliştirdikleri ürünün sadece diyabet hastaları ve diyet yapan kişiler tarafından değil tüm tüketiciler tarafından kullanılabileceğini ifade eden Nuh Yılmaz, çoğu insanın diyabet eğilimli veya tanısı henüz konulmamış diyabet hastası olduğunu bu nedenle ürünün çok geniş bir kesime hitap ettiğini kaydetti. Yılmaz, bilimsel kongre ve toplantılarda tanıtımına başlanan ürünün beslenme uzmanları ve doktorlar tarafından büyük ilgi gördüğünü dile getirdi.
Nuh Yılmaz, Gıda Enstitüsü’nün bugüne kadar aflatoksin tespiti, otantisite ve orijin belirleme gibi geri planda yer alan ancak tüketicinin ürünü güvenle satın alması için kritik olan teknolojilerle adını duyurduğunu, ilerleyen süreçte ise nihai tüketiciye yönelik Ar-Ge ürünlerinin pazarda daha fazla yer alacağını söyledi. Gıda Enstitüsü’nün portföyünde yerli starter yoğurt kültürü, kurutulmuş meyve tozları, çeşitli arı ürünleri, fındık sütü, doğal antioksidanlar ve çocuklar için zenginleştirilmiş şekerleme gibi onlarca ürün bulunuyor. Bu ürünlerin de yerli firmalara lisanslanarak tüketicilerin kullanımına sunulması bekleniyor.
200’ü aşkın proje yürütüyor
TÜBİTAK MAM bünyesindeki 7 enstitünün halihazırda 200’ün üzerinde proje yürüttüğünü ifade eden Yılmaz, 40 yılı aşkın süredir devam eden Ar-Ge çalışmalarının enerjiden sağlığa, kimya ürünlerinden çevre teknolojilerine kadar hayatın pek çok alanında kullanıldığını söyledi. Yılmaz sözlerini şöyle sürdürdü: “Malzeme Enstitümüz tarafından geliştirilen fren balataları ülkemizdeki yük trenlerinde aktif olarak kullanılıyor ve ekonomimize önemli bir tasarruf sağlıyor. Kimyasal Teknolojiler Enstitümüz tarafından geliştirilen parmak izi tozları yalnızca Türkiye’de değil uluslararası çapta da olay yeri incelemeleri için referans malzeme olarak kabul görüyor, Enerji Enstitümüzün geliştirdiği ilk elektrikli lokomotif E1000 daha yüksek güçte üreteceğimiz yeni lokomotiflerle raylardaki yerini alıyor. Ülkemizin elektrik dağıtımı Enerji Grubumuzun geliştirdiği sistemlerle güvenli bir şekilde yönetiliyor.”
İki yeni merkez kuruluyor
Yılmaz, TÜBİTAK Enstitülerinin üniversiteler ile sanayi arasındaki boşluğu dolduran uygulamalı Ar-Ge kurumları olarak faaliyet gösterdiklerini belirterek kurulum aşamasındaki Yüksek Sıcaklık Malzemeleri Mükemmeliyet Merkezi ve Motor Mükemmeliyet Merkezi ile yüksek yatırım maliyeti ve know-how gerektiren bu iki alanda geleceğe yön verecek teknolojileri milli sanayinin kullanımına açacaklarını kaydetti. Motor Mükemmeliyet Merkezi ile kamyon ve otobüs gibi büyük motorların Ar-Ge süreçlerine ilişkin test altyapısı hayata geçirilerek bu motorların milli olarak geliştirilmesinin yolu açılacak.